Merhabaa. Kitapta birkaç kişinin ağzından ele alıyorum olayları. Emir'in ağzından hiç yazmadığımı farkettim. Böyle önemli bir bölümü, Rüya ya da yan bir karakterden değil de direkt olarak ana karakterden duymanızı istedim ve bu bölümü Emir'e ayırdım.
Nasıl hissettiğini, düşüncelerini hastalığını, zihnine girin istedim. Umarım seversiniz. Bölümü yazarken genel olarak birkaç şarkı dinledim ve onları da buraya bırakıyorum.
*Eminem- Rap God
*Eminem- Till I Collapse
*Sir Chloe- Michelle
İyi okumalaarr :)
Emir Yıldıran :
Bende bir problem var.
Büyük bir problem. İçimden, kalbimden ya da zihnimden geçen kelimeleri dilimle dışarı atamıyorum.
Tüm duygularım, birer öfke patlamasına dönüşüyor ve ortalığı yakıp yıkıyor.
Bu benim için bir sorun değildi. Bu zamana kadar, nazik olduğum insan sayısı çok azdı. Arkadaşlarıma bile hiçbir zaman "iyi" olamamıştım.
Olamamıştım mı ya da olmaya çalışmamış mıydım ?
Bunun cevabını biliyordum ama acı vermiyordu. Şimdiyse, iyi olmak istiyordum.
Onun için. Aslında onu bırakmak istemediğimi, göründüğüm kadar cesur olmadığımı, bunun ben olmadığımı.
Bu ben değilim.
Aslında bu kadar öfkeli olmak istemiyorum. Üzülüyorsam ağlamak, seviniyorsam saçma hareketlerle bunu kutlamak istiyordum.
Sanırım saçma tedaviler işe yaramıyordu.
Sahi ne zaman bu işe kendimi vermiştim ki zaten. Zihinde istemek önemli değildi kalpten istemek önemliydi. Çünkü, duygularım orada, bir kutuda sıkıca kapalıydı.
Son zamanlarda beni uyuşturan tek şey alkoldü. Bunu kabul etmek istemesem de daha az düşünüyordum. Belki de düşünüyordum ama bunun farkında değildim. Ayrıldığımızdan beri doğru düzgün uyuyamıyor, dışarı çıkmıyordum.
Kendime gelip, sorunları ortadan kaldırmalıydım.
Sanırım bunun için fazla yorgundum. Bir şeyleri halletmek, sorunları ortadan kaldırmak, her an tetikte beklemek.
Tonlarca ağırlıkta olan kafamı geriye attım. Ağrıyan gözlerimi kapattım. Birkaç dakikalığına uyumayı o kadar çok istiyordum ki.
Birkaç dakikalığına Rüya burada olsaydı, uyuyabilirdim. Onu düşünmenin getirdiği hisler vücudumda yayıldı. Önce bardağı tutan ellerim terlemeye, göz kapaklarım gerilmeye ve son olarak kalbimin atışları hızlanmaya başlamıştı.
Donuk ve duygusuz suratımın aksine kalbim sıcacıktı.
İçkiden bir yudum daha aldım ve uyuyamayacağımı bildiğim için, üstümdeki tişörtten salonda kurtulup, soğuk bir duşa girdim. Bilincim yavaş yavaş yerine geldi ve bedenimi bir süreliğine terk eden öfke kendini belli etmeye başladı.
Kapının çalınan zili ile sinirle oraya döndüm. Kimdi bu ? Pamir ya da Miray ?
Sanmam, onları sertçe uyardığımı çok iyi hatırlıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Kolejler
Jugendliteraturİnsanların hayatı, bazen küçük, bazense büyük dokunuşlarla alabora olur. Alevlerin içinden yükselen dumanların ardından tertemiz bir sayfa açarak yeni olduğumuz okulda, hayatımız değişmişti. Uzuvlarım her duyguyu son raddesine kadar hissediyordu...