12. Bölüm

19.2K 783 186
                                    

Düzenlenmiştir. İyi okumalar.

Sanırım düşüncelerimde haklıydım.

Emirden hoşlanıyordum.

Ondan ayrıldım. "İçeri gel hadi. Kahve yapayım." Burnunu çekerek beni takip ederken, saati kontrol ederken annemlerin gelmeyeceğini kesinleştirdim.

Ben kahve yaparken, o da masada oturmuş elini yanağına yaslamış uykulu gözlerle beni izliyordu. Kahveyi önüne bırakırken " Ee sana ne oldu ? Üç çocuğunla ortada mı kaldın ?" Diye dalga geçtim.

"Bara gittim." Dediğinde kaşlarımı çattım. "İyi bok yedin." Diye homurdandım. Tebessüm ederek beni izledi. Yüz ifadesi durgunlaştığında konuştu. "Böyle hissetmek istemiyorum."

"Ne demek istiyorsun Emir?" dedim sert bir sesle. Emir, çaresiz gözlerle bana bakıp dudaklarını oynattı. "Seninle olduğumda böyle hissediyorum."

"Nasıl hissediyorsun ?" Diye sordum.

"Beni değiştirdiğini." Dedi. Yutkunarak başımı başka tarafa çevirdim. Dediklerini az çok anlıyordum. Bu yüzden düşünmeye ihtiyacım vardı.

"Bir şey söylemeyecek misin?" Diye sordu güçsüz bir sesle. Yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak "Ne dememi bekliyorsun?" Diye sordum, mesafeli bir sesle. Emir, kaşlarını çatarak bana baktı.

"Böyle olacağını biliyordum, sikeyim ya." Diye homurdandı. Gözlerimi devirdim ve telefonumdaki saati kontrol ettim. Annemlerin gelmesine az kalmış olmalıydı. Emir'e dönüp "Artık gitmelisin." Dedim. "Neden ki?" Diye sordu yalvaran gözlerle bakarken. Şuan sarhoş olduğu için böyle konuştuğunu biliyordum. O yüzden şimdi dedikleriyle aptal aşıklar gibi davranamazdım.

Camdan dışarı bakıp, herhangi bir arabanın gelmediğini gördüğümde, "Tamam, rahatlıkla çıkabiliriz." Dedim. Döndüğümde , Emir kafasını masaya yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Seslendim.

"Emir." Ses yok.

"Emir." Ses yok.

"Emir." Ses yok.

Oflayarak yere oturdum. Şimdi isyan diye bağıracaktım. Telefonumu elime alarak, cevapsız aramalara ve mesajlara bakmadan, Miray'ı aradım. Çabucak açtığında konuştum.

"Miray, Emir şuan bizde ve uyuyakaldı sanırım. Annemler gelmeden onu yollama yardım edebilir misin ?" Dedim hızla.

"Ah ciddi misin ? Bara gideceğini söylemişti. Rüya gerçekten isterdim ama annem rahatsız şuan. Aras' a haber versem ?" Dedi mahcubiyetle.

"Yok yok. Olur mu öyle şey, haberim yoktu özür dilerim. Geçmiş olsun çok. Halledeceğim ben bir şekilde. Beni de bilgilendir annen hakkında lütfen." Telefonu kapatarak Emir' e baktım.

En azından odama çıkarmam lazımdı. Annem ve babamı bir şekilde odama girmemesi için uğraşacaktım.

"Emir. Odama çıkacağız. Hadi." Dedim, sertçe dürterken. Gözleri hafifçe aralanırken fısıldadı. "Hmm gerçekten mi ?"

"Hadi." Dedim hızlıca. Aksak adımlarla kalkarken, zor da olsa odama çıkarmayı başarmıştım.

Odama girer girmez yatağa devrilirken, yüzüstü yatmış, yeniden uykuya dalmıştı. Sıkıntıyla başımı ovuşturdum.

*

Kısa sürenin ardından annemler gelmişti. Odamın kapısını, dışarıdan kilitleyerek Emir' i odama kapatmıştım. Hızlı bir yemekten sonra, erken uyuyacağımı söyleyerek odaya kaçmayı başarmıştım.

Düşman KolejlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin