Düzenlenmiştir. İyi okumalar.
"Siktir sen ne yaptın?" Emir'in dehşet içinde ki sesiyle yanaklarım kıpkırmızı oldu. Neden öyle davranıyordu ki? "Hi..hiç birşey." Dediğimde başımı tutup hızla kendine çevirdi. "Bu hiçbir şey yapmamış halin mi Rüya?!" Bağırmasıyla gözlerim dolarken, "Beğenmedin mi?" Diye sordum. Emir bana gerizekalıymışım gibi baktıktan sonra sakinleşmek adına kafasını geriye attı ve sakinleşmeye çalıştı.
"Bu dövme ne Rüya?" "Ay." Diye fısıldadığımda direksiyona yumruk attı. Korkuyla yerimde sıçrarken "İtin birine canını yakması için izin mi verdin ?" Gözyaşlarım akmaya başlamışken Emir sinirle arabadan indi.
"Sana söylediğim şeyleri neden hiç dinlemiyorsun Rüya?" Emir sinirle konuşmaya devam ederken pişmanlık duygusu sarmıştı. "Özür dilerim." Dediğimde beni korkutmak istemiyormuş gibi öfkesini dindirmeye çalıştı.
"Tamam, her şeye tamam kızım da neden bana söylemiyorsun?" Dediğinde hızla konuştum. "Sana sürpriz olur diye şey ettim." Dudaklarım titrerken gözyaşlarımla ıslanmıştı. Emir'in bakışları yumuşarken gözleri dudaklarıma kaydı. Başımı tutarak kendine çekti. Dudaklarıma kapanırken, sertçe verdiği nefesler yüzümü yalıyordu. "Çok acıdı mı?" Yavaşça başımı olumsuz anlamda salladım.
"Özür dilerim." Dediğimde beni yeniden kendine çekip hızlıca sarıldı. "Benden niye özür diliyorsun aptal kız?" Dediğinde sıkıca ona sarıldım. Bir süre öyle kaldıktan sonra yeniden arabaya bindik. Emir'in evine giderken kızlarla mesajlaştım. Arabadan indiğimizde, Emir kapıyı açarken sinirle dudak büzdüm.
Ben gezmek istiyordum yahu. Evde oturmak değil. "Emir ya gezelim biraz." Dediğimde bana ters bir bakış attı. Eve girdiğimizde "Hadi ya." Diye çemkirdiğimde bana ters bir bakış attı. "Hala konuşuyorsun ya." Diye söylendiğinde omuzlarımı indirip çıkardım. "Of ya sıkılıyorum ben evde." Dediğimde bana el hareketi çekip koltuğa kuruldu. "O elbiseyle tuvalete zor gönderirim güzelim." Dediğinde oflayarak yanına oturdum.
Aklıma gelen ani fikirle heyecanla ona döndüm. "O zaman eve uğrayalım bana kıyafet alırız olmaz mı?" Dediğimde sıkıntıyla kafasını geriye attı. "Hiç pes etmeyeceksin değil mi?" Dediğinde ağzımın içinde cıkladım ve sırıttım. "Tamam bana kahve yap gidelim." Dediğinde hızla ayağa kalktım. Mutfağa ilerledikten sonra, camlı dolaplardan kupa çıkardım. Zaten tezgahın üzerinde duran kahvelerden birini aldım. Sık kahve içtiğini biliyordum. Su ısınırken anneme evde olup olmadıkları ile ilgili mesaj attım.
Beni aradığında kısaca konuşmuştuk. İşlerinin yoğun olduğundan geç kalacaklarından bahsetmişti. Abim, uzun süre sonra dönmesinin şerefine eve arkadaşlarını çağırmıştı. Ben de fırsattan istifade kızlarla kalmak için izin koparmıştım.
Annemle konuştuktan sonra ses çıkaran ısıtıcıya doğru ilerledim ve ısınan suyu bardağa doldurdum. Kahveyi hazırladıktan sonra Emir'in yanına ilerledim. Gözlerini kapatmış dinleniyordu. "Emir." seslenmemin ardından gözlerini kısıkça açarak bana baktı.
"Kahveni getirdim." Kahveyi ona doğru uzatarak yeniden yanına kuruldum. "Annemler gelmeyecekmiş, beni Nil'lere bırakır mısın?" Emir bana bakış attıktan sonra kahvesini yudumladı. "Hım?" Diyerek sorumu yenilediğimde "Hayır bırakamam." Dedi, kaşlarımı çatarak ona baktığımda o da sırıttı.
"Ne demek hayır ya?" Diye çemkirdiğimde "Birlikte kalalım." Dediğinde kaşlarımı daha çok çattım. "Hayır Emir, daha fazla beraber kalamayız. "Ne demek kalamayız kızım? Gören de her gece sevişiyoruz sanır. Alt taraf uyuyoruz." Dediğinde ofladım. "Tamam hadi çabuk o zaman kıyafet alalım bana." Başını sallarken kahveyi kafasına dikti. Nasılsa akşam ikna eder Nil'e giderdim. Sonra da Selin'i arar, kızlar gecesi yapardık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Kolejler
Ficção Adolescenteİnsanların hayatı, bazen küçük, bazense büyük dokunuşlarla alabora olur. Alevlerin içinden yükselen dumanların ardından tertemiz bir sayfa açarak yeni olduğumuz okulda, hayatımız değişmişti. Uzuvlarım her duyguyu son raddesine kadar hissediyordu...