Kapıdan girer girmez beyaz ve mor tonlarının hakim olduğu, oldukça geniş ve ferah bir salonla karşılaştı. Girişte sağ taraftaki görevlilerin içten karşılamasıyla birlikte mekana göz gezdirmeye başladı. İlk etapta bile insanın içine huzur veren bir ortam davetkar bir şekilde göz kırpıyordu ona. Hafif bir tonlamayla kulakları dolduran ve ruhu dinlendiren bir musiki ziyafeti ise farklı diyarlara götürdü onu.
Sonra kapısı bulunduğu geniş salona açılan bir çok oda dikkatini çekti. O kapılar ardında neler olduğunu merak etmeden duramadı. Etrafta ise yer alan lila, mor ve beyaz ikili kadife koltuklarda oturanlar mevcuttu. Bu koltuklarda samimi sohbetlerin edildiği görüntü itibariyle belliydi. Yukarıya doğru kafasını kaldırdığında ise yüksek bir tavanı seyreden, iki katlı, neredeyse bir düzine balkonlu bölme aşağısını görüyordu.
Bir süre etrafın harikulade atmosferine dalıp giden Hazan'ı Nazan Hanım, ağız dolusu bir gülümsemeyle karşıladı."Hoş geldiniz Hazan Hanım. Bu ne güzel sürpriz böyle."
"Hoş buldum teşekkürler Nazan Hanım. İlk fırsatta uğramak istedim. Ne yalan söyleyeyim böyle bir ortamla karşılaşacağımı ummuyordum."
"Çok naziksiniz. Buyrun oturalım sohbetimize orada devam edelim."
Birlikte bayanın gösterdiği ikili koltuklardan birisine oturdular. Hazan tüm yorgunluğunu unutup merakla karşısındaki sese odaklandı. Bu kadar emeğin altında yatan serüveni dinlemek için can atıyordu.
"Aslına bakarsanız benim aklımda böyle bir dernek kurma fikri hep vardı. Ancak çok sevdiğim yakın bir arkadaşımı bu hastalıktan kaybettikten sonra ise süreci hızlandırdım. Talihe bakın ki bende aynı kaderin yolcularından biri oldum. Sanki buraya gün gelecek ihtiyaç duyacakmışım gibi ne tuhaf değil mi? Çünkü burası bir yandan kanser dediğimiz talihsiz hastalar için rehabilitasyon görevi görüyor."
"Çok güzel bir düşünce sonucu gerçekleşmiş bir girişim. Gerçekten talihsiz bir şekilde sizi de bulmuş. Gerçi hangimiz tahmin ederdik ki?... Peki biraz daha açar mısınız bu rehabilitasyon konusunu?"
"Tabi ki. Öncelikle burada göğüs ve rahim kanseri başta olmak üzere her türlü kanser hastalığı yaşayan kadınlarımızı ağırlıyoruz. Onların bu süreci daha rahat atlatmasını sağlamak ve sonrasında ise daha kaliteli bir hayat yaşamalarına yardımcı olabilmek adına ilgi ve yeteneklerine uygun kurslar veriyoruz. Yukarıdaki balkonların işlevi buna yönelik."
"Çok ilgi çekici gelmişti zaten o balkonlar. Şu an oralarda neler olduğunu görmek için can atıyorum."
"Ah çok hoşsunuz. Eğer isterseniz burası ile ilgili tüm bilgileri verdikten sonra anlattığım her yeri gezebiliriz."
"Tabi ki öncelikle bu mekanın vizyon ve misyonunu öğrenmek isterim."
"Peki o zaman devam edeyim. Diğer taraftan ise bir nevi sığınma evi görevini de üstleniyor derneğimiz."
Hazan birkaç saniye ne alaka der gibi süzdü bayanı. Bayan ise bakışlarından ne demek istediğini anlar gibi açıklamasına devam etti.
"Evet şaşırtıcı görünebilir ilk bakışta. Ama inanın özellikle göğüs ve rahim kanserine yakalanan hemcinslerimizin eşlerinden gördükleri psikolojik baskıları tahmin bile edemezsiniz. Onlara birer vebalı gibi yaklaşan eşler düşünün ve de eşlerinin aileleri... Boşanmaya giden evlilikler, aldatmalar ya da terk etmeler birebir yaşadığımız örnekler arasında. Kırılan gururlar ve rencide olan ruhlar bu süreçte ve sonrasında bir nebze olsun burada tamir oluyor diyebilirim."
"İnanın şu an ağzım açık dinliyorum sizi. O kadar karmaşık ki duygularım. Kadınlarımızın yaşadıklarına mı üzüleyim yoksa burasının taşıdığı sorumluluğun yüceliğine mi sevineyim bilemedim. Affınıza sığınıyorum. Açık sözlü olmamı isterseniz gösterişte bir yer olarak düşünmüştüm burayı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"mektubat-ı aşk" 2 KANSER (TAMAMLANDI )
RomanceHazan ve Umut'un hikayesi "mektubat-ı aşk" kaldığı yerden devam ediyor... Nice imtihanlara esir düşen yürekleri bu kez kavuşmanın sarhoşluğuyla hayat yolunda akıp gidecekler... Zaman... Üzerine binlerce sözcük adanan, kimi zaman günah keçisi ilan ed...