23.Bölüm: TYRİAN MORU

179 18 60
                                    

"Birçok medeniyette kullanılan ve tarihi çok eskilere dayanan ve de değerini hiçbir zaman yitirmeyen bir renk olan Mor; Tarih boyunca asaletin ve aristokrasinin rengi olarak kabul edilir. Özellikle de Tyrian Moru... Kralların, soyluların, din adamlarının üzerinden hiç eksik olmazmış kırmızımsı bu mor renk.

Günümüzde kullanılan sentetik boyalar keşfedilmeden önce, bazı renkleri elde etmek son derece meşakkatli bir işmiş. Özellikle de "Tyrian" veya "Sur" morunu elde etmek. Bu kırmızımsı mor renk, kabuklu deniz canlılarından özellikle salyangozlardan elde ediliyormuş."

"Morun asaleti ve gücü simgelediğini biliyordum ancak salyangozların bu tür bir işleve sahip olabileceğini hiç düşünmemiştim. Çok ilginç doğrusu. Doğadaki her canlının bilinen ve bilinmeyen kim bilir ne gibi özellikleri var."

"Aynen öyle. Dahası iki tür salyangoz, hava ve ışıkla temas ettiğinde mor renge dönüşen sarımtırak bir sıvı salgılar. Bu boya eşsiz bir özelliğe sahiptir: Sabitleştirici bir maddeye gerek kalmadan kumaşı renklendirir.
Ancak bu renkten 28.5 gram elde edebilmek için 250.000 kabuklu deniz hayvanının toplanması gerekiyordu. Onları ayıklamanın ne kadar meşakkatli olabileceğini tahmin bile edemeyiz. Ve tabi ki kaynatma kısmı var. Kaynatılırken o kadar feci bir koku çıkarırmış ki; Antik dönemin seyyahları bu leş kokusunu tiksinerek anlatırlarmış."

"Şu an sizi ağzım açık dinliyorum. Bir renk uğruna katlanılan onca meşakket ve hayvanlara yapılan eziyet... Seyyahların dile getirdiği o koku ise şu an burnumun direğini sızlattı diyebilirim."

"Hayvanlar ve meşakkat kimin umrunda ki. Önemli olan meşakkete katlananlar için kazanç, kumaşı kullananlar için ise prestij bu konuda. Bu zorlu süreç sonunda, Tyrian morunun fiyatı da inanılmaz boyutlara ulaşırmış. Ağırlığınca altından bile daha değerliymiş gramla satılan kırmızımsı mor. Çünkü bir kez Tyrian moru ile boyanmış kumaş bir daha solmazmış ve bu yüzden yüksek bir bedeli ödemeye değdiği söylenirmiş.

Yani sadece çok varlıklıların gücü yetermiş bu renkle boyanmış kumaşlar almaya. Mısır ve Pers hükümdarları, Roma senatörleri, orta çağ kralları, prensler, kardinaller...
Mor renk, böylelikle yüksek fiyatı nedeniyle krallığın, onur ve zenginliğin simgesi olmuş. Hatta eski Roma’da morun en zarif tonlarında boyanmış kıyafet giymeye cüret eden “halktan” kişiler, imparator fermanıyla vatan haini sayılırmış.

Ayrıca bu altın değerindeki rengin başında Fenikeliler varmış.
Arkeologlar, Fenike yerleşmelerinin kalıntıları çevresinde yaptıkları kazılarda, mor renk üretilirken ayıklanan devasa deniz kabuğu yığınlarına rastlarlar. Bulunan boş kabuk yığınlarından, Sur ve Roma halklarının bu boya için yumuşakçaları öldürdüğü anlaşılıyor."

"İnanamıyorum bu çok canice bir yaklaşım. Neresinden tutarsak tutalım böyle bir yöntemle bir rengi elde etmek hiç etik değil! İnanın moru çok sevmeme rağmen günümüzde de eğer böyle bir yöntemle elde edilseydi kesinlikle tercihim olmazdı. Günümüzde de bu tür hayvan katliamlarının süregelmesi geçmişin izlerinden beslenmiş olmalı."

"Ah maalesef. Ne geçmişte ne de günümüzde böyle bir uygulama kabul görür gibi değil tabi ki. Ancak Meksikalı Mikstekler salyangozları sadece sağarlarmış. Yumuşakça kabuğuna üflediklerinde eşsiz sıvısını salgılarmış ve Mikstekler bunu doğrudan iplik yumaklarına damlatırlarmış. Ardından yumuşakçayı denize geri bırakırlarmış. Ayrıca yerli halk salyangozları üreme mevsiminde sağmazlarmış. Aslında bu salyangoz türünün varlığı günümüze dek bu sayede korunmuş."

"Ah sonunda duyarlı bir halk çıkıp içimi rahatlattı. Canlılara zarar vermeden onların bize sunduğu nimetlerden faydalanabilmek kadar güzel bir şey olmasa gerek."

"mektubat-ı aşk" 2 KANSER (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin