8.Bölüm: SEVGİ ÇEMBERİ

194 19 68
                                    

Yol boyunca aylardır kafasında tasarladığı planı bir bir anlattı Hazan'a. Hazan ise Umut'u mutlu eden bu heyecanı onunla paylaşabilmek için çırpınıp duruyordu. Sonunda işlek bir cadde üzerindeki mekana geldiler. Hazan kapıdan içeriye girer girmez verimli ve samimi bir ortamın oluşabileceğini düşündüğü mekana ısındığını hisssetti.
Umut'un tutmayı düşündüğü bu iki katlı mekan, iyi bir tadilattan sonra çok sıcak bir ortama dönüşebilecek bir nitelikteydi. Alt katı çalıştığı kitap kafeye benzer bir şekilde tasarlayarak kitap severlere lezzetli bir ortam oluşturacaktı. Üst katı ise Mahir Usta'nın şirin atölyesi gibi dizayn edip sanat severlerin ve de sanata merak saranların isteklerini karşılayacak ve onların ruhlarını doyuracak etkinliklerle dolu bir mekanı halkın hizmetine sunacaktı.

"Can parçam, Hazan'ım alt kısmın senin sihirli parmaklarının dokunuşlarıyla ferah ve otantik bir mekana dönüştüğünü düşün. Tüm dizaynı senden bekliyorum ona göre. İlk etapta birlikte yaptığımız eserler duvarları süsler. Tabi bunun yanında manidar ünlü tablolara ve şiirlere de yer veririz ne dersin?"

"Senin gibi ince fikirli ve şair yürekli bir ruhun önerilerine nasıl hayır diyebilirim ki? Sen iç mekan dizaynını bana bırak o zaman. Duvarların bir kısmını gerçek taşlarla döşeriz, onları aydınlatan etnik aplikler taktırırız. Duvarların bir kısmına aynalar yaptırırız daha geniş ve ferah bir ortam görüntüsü vermesi için. Tablolar, şiirler... Üst kata ise şövaleler, masalar, sanat malzemeleri, aydınlatmalar vb derken ooo işimiz çok, bir an önce başlamamız gerekiyor bence."

Umut aylar sonra Hazan'ı herhangi bir konuda bu kadar heyecanlı gördüğü için daha bir mutlu oldu. Özellikle de kendi heyecanına heyecan katan ve onu bu şekilde destekleyen bir eşi olduğu için gurur duydu onunla. İnsan kafasını kemiren düşüncelerin girdabından ancak onu oyalayacak ve hayata bağlayacak başka mesguliyetlerin yardımıyla kurtulabilirdi. Bir terapi niteliği taşıyan ve hayatlarına yeni bir renk getirecek bu iş mevzunun her ikisine de iyi geleceğini fısıldıyordu hisleri. Hazan'ın hala etrafı izleyen ve kafasında yeni planlara yelken açan düşünceli halini izlerken büyük bir keyif alıyordu Umut. Hazan ise onun muzip bakışlarından habersiz hayal alemlerine dalıp gitmişti.

"Sessiz beyin fırtınan bitti mi benim güzel filozofum? Sesli düşünmenin zamanı gelmedi mi, kafandan neler geçiyor bana anlatmayacak mısın bahar gözlüm?"

"Ne düşündüm biliyor musun Umut, eğer elimizi çabuk tutarsak senin imza gününü de burada, hatta açılışta yapabiliriz. Hem buranın tanıtımını yapmış oluruz hem de dünyanın yeni şair ve yazarını da tanıtmış oluruz."

"Gözlerinde huzur bulduğum, yüreğinin sularında yorulmadan kürek çektiğim güzel sevgilim. Benim hiç aklıma gelmedi böyle bir etkinlik. Ama dünyanın derken biraz mübalağa olmadı mı sence?"

"Bence az bile kalır. Ben yürekten inanıyorum senin çok iyi yerlere geleceğine. İkinci, üçüncü kitap derken bir de tarihi araştırmalarını ve şiirlerini derledin mi... Ben çok güzel günlerin bizi beklediğini hissediyorum."

Umut bulutların yağmuru bir an önce kalbinden bırakırcasına sabırsızlandığı gibi daha cümlesini tamamlar tamamlamaz o da sabırsızca kollarının arasına sarmıştı bile ölesiye sevdiği kadını. Sevgileri her geçen gün daha da dallanıp budaklanıp etraflarına bile saçılan iki güzel yürek, kalplerinin ritmiyle bütünleştiler. Birbirlerinin yanında oldukları ve her ne olursa olsun birbirlerini destekledikleri sürece aşamayacakları engel yok gibi hissediyorlardı...

"Eee isim konusunda ne düşündün Umut?"

"Bir fikrim var ama son karar sana ait sevgilim. Hayatımdaki ikinci prensesimden yola çıkarak "İnci Kitap ve Sanat Diyarı" diye düşündüm, tabi eğer sana da uygun olursa."

"mektubat-ı aşk" 2 KANSER (TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin