Anonim&iddia

0.1

Önceden yazmayı unutmuşum:) Bunu görenler başladığı tarihi yazabilirler.

"Ya of hayır Çiğdem ya, saymam ben bunu. Başkasını seç. Haksızlık!"

"Hiç mızıldanma valla Doğa. Haksızlık maksızlık yok. Kaybettin ve yapmak zorundasın."

"Ya -"

"Hayır."

Son bir kez şansımı deneyerek sordum.
"Ya başka birini seç-"

"Hayır dedim. Ona yapacaksın."

Sinirle oflayarak önüme döndüm. Kararını değiştirmiyordu. Bir türlü kabul etmiyordu. İşte şimdi boku yemiştim.

Geçen gün bir iddiaya girmiştik ve ben bu sabah kaybetmiştim. Bunun sonucunda benden istediği şeyi yapmak zorundaydım. Aslında o kadar emindim ki. Kaybetmem imkansızdı. Ama bir şekilde kaybetmiştim ve sonuçlarına katlanacaktım. İddia ise şöyleydi: Geçen hafta okulda bir dedikodu çıkmıştı. Okulun en popüler çocuğu olan Kutay'ın, bir alt sınıftan bir kızla çıkmaya başladığı söyleniyordu. Kız da sosyal falan değildi,  pek tanınmıyordu. Bu yüzden gerçekten çıkmaları imkansızdı. Kutay ya kızla oyun oynuyordu, ya da onu kullanıyordu. Çapkın bir çocuktu zaten. Hiçbir kızla ciddi bir ilişkisi olmamıştı. Bundan sadece ben değil, bütün okul emindi. Ve Çiğdem ile bunun dedikodusunu yaparken arada bir tartışma başlamıştı. Ben Kutay'ın kızla sadece oyun oynadığını söylerken; o, bir şekilde Kutay'ın gerçekten kıza aşık olacağından bahsediyordu. Sanırım son sınıflardan bir tek o böyle düşünüyordu. Çünkü öyle bir şey olamazdı. Bu sebeple gaza gelip iddia fikrini ortaya atmıştım. Kararlı bir şekilde kabul edince iddiaya girip ve cezaları belirlemiştik.

Ben kazanırsam, okuldaki en sinir olduğu çocuk olan Uygar ile bir süre çıkacaktı. Yani seviyormuş gibi davranacaktı. Benim için saçma olsa da onun için oldukça kötü bir cezaydı. Uygar' dan nefret ediyordu. Bence kötü bir çocuk değildi ama onlar  sebebini bilmediğim bir şekilde sürekli birbirlerine gıcıklık yapıp duruyorlardı. Bu yüzden böyle bir ceza vermiştim. Ama buna rağmen Çiğdem hiç tereddüt etmeden kabul etmişti. Kutay'ın o kıza bir başka baktığını iddia ediyordu.

O kazanırsa ise, onun seçtiği bir numaraya gizliden mesaj atıp onu sevdiğimden ve sürekli onu izlediğimden bahsedecektim. Bu numaralar son sınıftaki erkeklerin numaralarıydı. Çiğdem bir şekilde hepsini bulmuş ve rastgele bir tanesini seçmişti. Seçtiği kişiyi bana daha söylememişti çünkü sürpriz olmasını istiyordu. Ben ise umursamamıştım çünkü zaten ben kazanacaktım. Ve Uygar'a onu sevdiğini söylerken de bol bol eğlenecektim.

Ama şansa bak ki öyle olmamıştı. Bu sabah Kutay bahçede herkesin içinde kıza onu sevdiğini söylemiş, üstüne bir de öpmüştü. Bunun sonucunda Çiğdem hariç herkes şok olmuştu.
Kutay asla böyle bir şey yapmazdı. Sırf bir kızla oynamak için herkesin içinde havasını bozamazdı. Demek ki gerçekten seviyordu ve bu yüzden kimseyi umursamamıştı. Aşk, Kutay' ı bile değiştirmişti.
Şu an sevgililerdi ve bu her ne kadar güzel bir şey olsa da hayal kırıklığına uğramıştım. Kazanacağıma o kadar emindim ki, iddiayı bile ben ortaya atmıştım. Çiğdem ise yüzümdeki ifadeye gülerek bakmış ve seçtiği numaranın kim çıktığını söylemişti.

Deniz Özer

Okuldaki buzdolabı,

Görünmez hayalet,

Tam bir asosyal çocuk.

Son sınıflarda herkes ona hayalet derdi. Biz ise buzdolabı diyorduk çünkü herkes aynı söylerken farklı bir şeyler kullanmak daha havalıydı.  Hem bu ismi ben bulmuştum. Güzel olacaktı tabi. Gayet de uymuştu.
Hiçbir zaman kafasından kapşonunu çıkarmaz, sürekli elleri cebinde gezerdi. Yazın ise üzerine sıfır kol kapşonlu geçirirdi. Sıcak olmasına rağmen yine çıkarmazdı. Hiç arkadaşı da yoktu. Derslere öylece girip çıkar, teneffüslerde ortalıkta görünmezdi. Daha yüzünü bile tam olarak görmemiştim.

Ezik bir tip değildi. Kimse ona, o da kimseye bulaşmazdı. Soğuk bir insandı sadece. Uzun boylu sayılırdı ve geniş omuzları vardı. Kilolu değildi hatta biraz yapılı görünüyordu. Belki de çok yakışıklıydı. Bilmiyordum.

Adı ve soyadı dışında onun hakkında bir şey bilen de yoktu. Buna rağmen Çiğdem numarasını nerden bulup da diğerlerinin arasına atmıştı hiçbir fikrim yoktu. Dedikodu yeteneği o kadar güçlüydü ki bazen aklım almıyordu. Hemen her şeyi öğreniyordu kız.

O çocuk yerine başka biri olması için çok ısrar etmiştim ama Çiğdem tabiki de kabul etmemişti . Eline böyle bir şey geçmişken dibine kadar kullanırdı. İlk başta kimi seçtiğinden onun da haberi yoktu.  Herhangi bir numara seçmiş ve sonra listeden numaranın sahibine bakmıştı. Gerçekten de böyle bir şanssızlık olamazdı. O çocuğun olmasını istemiyordum, çünkü... Ne bileyim istemiyordum işte. Beni çok uğraştırırdı hatta cevap bile vermeyebilirdi. Ona kendimi nasıl inandıracaktım ki? Kafam gerçekten allak bullak olmuştu. Aptal Çiğdem, seçecek başka numara kalmamış mıydı?

Olanlar sonucunda oturmuş, bir masadaki telefonla; bir de karşımda oturan Çiğdem ile bakışıyordum. Artık mesaj atmam gerekiyordu. Daha fazla oyunbozanlık yapamazdım Numarayı gizlemeyi de öğrenmiştim. Her şey tamamdı. Telefonu masadan alıp açtım ve hiç beklemeden yazabilecek en saçma olan şeyi yazdım.

Anonim: Şşt, orada mısın?

:)