Elimdeki kitapları yerleştirdikten sonra dolabı kapatıp başımı yasladım. Başım dönüyordu. Deneme haftasındaydık ve gerçekten de bu haftayı çok yoğun geçirmiştim. Kafamı kaldırmadan ders çalışmıştım ve sonuç olarak beynim zonkluyordu. Ama mecburdum.
Havalar yavaş yavaş ısınmaya başlamıştı bile. Sınava giderek daha da yaklaşıyorduk ve ben giderek daha da geriliyordum. İki aydan az kalmıştı. Bu zamanı iyi değerlendirmeliydim.
Bu süreç içerisinde Deniz'le çok görüşmemeye karar vermiştik. Sadece tenneffüslerde buluşuyorduk ve onda da beraber ders çalışıyorduk. Hala onun hakkında çok bir şey bilmiyordum çünkü sır küpü gibiydi. Ona ne zaman kendisiyle ilgili soru sorsam benden kaçıyordu. Her ne kadar sinirlensem de üstüne gitmek istemiyordum. Ne zaman rahat hissederse o zaman bana anlatırdı.Birinin yanımdaki dolaba yaslanmasıyla irkildim. Ancak burnuma dolan tanıdık kokuyla rahatladım.
"Iyi misin güzelim?"
Bana bu kelimeyi her dediğinde içim ısınıyordu. Tüm dertler bir anlık bitiyordu sanki.
"İyiyim ya, başım döndü biraz. Geçer herhalde."
Kaşlarını kaldırarak bana baktığında gülerek göğsüne vurdum.
"Ya Deniz önemli bir şey yok işte. Geçer birazdan."
"İyi o zaman. Bu arada bugün öğlen bir yere gideceğiz haberin olsun."
"Nereye?"
"Gidince görürsün."
Sıkıntıyla yanaklarımı şişirdim. Bir hafta boyunca okula tünemiştik ve öğlen dışarı çıkmak yerine yemek sipariş verip kantinde dört kişi ders çalışıyorduk. Açıkçası içim bunalmıştı. Bu kaçamak iyi olabilirdi.
Zil çalınca her zamanki gibi isyan bayraklarımı çektim. Yine deneme olacaktık. Bunalmıştım.
"Neyse denemeye girmeden bir elini yüzünü yıka, kendine gel."
Yüzüne doğru yaklaşıp yanağını öptüm ve gülümsedim. Heyecanlandığını hissedebilmiştim.
"Emredersiniz Deniz Bey."
Ve şaşkınlığını fırsat bilip hızlı adımlarla orayı terk ettim. Biraz da ben kaçayım.
......
"Hadi ama Deniz, ben hiç sabırlı biri değilim."
"Tamam birazdan göreceksin, iki dakika bekleyiver."
Gözlerime kapattığı elleriyle beni istediği yere yönlendirmesine izin veriyordum. Birazdan meraktan çatlayacaktım. Hayır yani ne gerek vardı ki böyle şeylere? Direk söylese yeterdi.
Sonunda durmamızla geldiğimizi anladım. Heyecan içinde beklerken Deniz ellerini gözlerimden çekti. Karşımda beliren tanıdık duvarla birlikte dejavu yaşadım. Fakat bu sefer tamamen farklıydı. Masmavi bir renge boyanmış ve üzerine bulutlar çizilmişti. Sade olmasına karşın o kadar güzel çizilmişti ki. Şaşkınlık içinde Deniz'e bakarken o halinden çok da memnun değildi.
"Aslında esas olay yukarıda ama bu duvardan gözün kapalı atlayamayacağına ve merdivenleri çıkamayacağına göre buraya da yapayım dedim."
Mutluluk içinde ona baktım.
"Bu şimdi bir öngösteri miydi yani?"Sırıtarak cevap verdi.
"Tabiki, bununla yetineceğimi mi sandın?"
Duvarı atlamama zorla yardımcı olduktan sonra o önde ben arkada merdivenleri çıkıyorduk. Merakım giderek daha da artarken Deniz çıkıp elini uzatmıştı. Elini tutarak kendimi havaya çektim ve zemine bastım. Ardından önümden çekilmesiyle gördüklerim karşısında öylece kalakaldım.
![](https://img.wattpad.com/cover/114272389-288-k23016.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim&iddia
Short StoryAnonim: Aman be ne yaparsan yap!! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Keyfimizden yazıyoruz sanki! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Ben de meraklı değilim sana! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Sırf boktan bir...