Anonim&iddia

1.5

   Resim: Doğa  ve Çiğdem

"Sen şimdi bizim buzdolabı Deniz'den ciddi ciddi hoşlandığını  kabul ediyorsun yani."

Çiğdem'in aynı soruyu  dördüncü kez sormasıyla gözlerimi devirdim. Kendi problemini bir anda bırakmış, deminden beri benimle uğraşıyordu. Bir bakıma bu iyi bir şeydi. Derdini kısa süreliğine de olsa unutmuştu sonuçta. Kahvemden bir yudum alıp tekrardan konuştum.

"Yani tam hoşlanmıyorum. Çünkü onu tanımıyorum. Ben hoşlanmanın bir alt evresindeyim tamam mı?"

"Yani hoşlanıyorsun."

"Of Çiğdem!"

Sırıtarak etrafa bakınmaya başladı. Öğle arasındaydık ve dışarıya çıkmaya üşendiğimiz için kantinde oturuyorduk.
Dün, ilk dersten sonra verdiğim kararı bütün gün boyunca düşünmüştüm. Bu sabah da bu konuyu Çiğdem ile konuşmuştum. Bana kırgın, ya da öfkeli değildi. Kafamın karışık olduğunu biliyordu . Bu yüzden o tavrımı çok da önemsememişti. Çünkü arkadaşlık bunu gerektirirdi.

Çiğdem'in mırıldanmasıyla muzipçe sırıtan yüzüne döndüm. Neşeli görünüyordu. Yine neler planlamıştı kim bilir?

"Uygar'ın morali bozuk görünüyor. Uzun zamandır da uğraşmıyordum. Tam isabet  oldu."

Kafamı Uygar'ın olduğu tarafa çevirdiğimde  Çiğdem'in haklı olduğunu gördüm. Bakışlarını masaya öylece dikmiş kenarda oturuyordu. Gerçekten canı sıkkın gibiydi. Tam Çiğdem'e şu an bulaşmamasını söyleyecek iken o çoktan kalkmıştı bile. Söylesem bile dinlemeyecekti ki zaten. Morali bozuk olduğu zamanlarda daha bir gıcık oluyordu ve bunu başkalarından çıkarıyordu. Kesin Uygar'ın da çok üstüne gidecekti.

Bir süre karışmayıp olanları izlemeye karar verdim. Çiğdem masaya ellerini koymuş konuşuyordu ama Uygar onun yüzüne bile bakmıyordu. Normalde sırıtır, hemen karşılık verirdi. Dediğim gibi,bir terslik vardı ve birazdan  kötü şeyler olabilirdi.

Çiğdem  biraz daha konuştuktan sonra Uygar ters bakışlarını ona çevirdi ve uzaktan anlayamadığım bir şey söyledi. Büyük ihtimal sinirlenmişti ve bu yüzden  uyarmıştı. Ama Çiğdem  yüzündeki gıcık gülümsemeyle  konuşmaya devam edince Uygar  patlama noktasına geldi ve sinirle ayağı kalkarak kantinin ortasında bağırdı.

"SANA GİT BAŞIMDAN DEDİM!"

Ben dahil kantindeki herkes şok olmuştu. Çiğdem ise hiçbir şey demeden öylece bakıyordu. Böyle bir tepki beklemediği kesindi. Uygar sinirle kantinden çıktıktan sonra Çiğdem yanıma geldi.

"Çok mu üstüne gittim?"

"Evet, morali bozuktu sanki."

"Amaç da o zaten. Moralinin bozuk olması gerekiyor. O zaman sinir etmesi daha kolay. Ama kaldıramadı tabi, herkesin içinde beni rezil etti. Gerizekalı herif. Ondan nefret ediyorum. Bunun hesabını da soracağım."

Bıkmış bir şekilde iç çektim. Birbirlerinden neden bu kadar  nefret ettiklerini anlayamıyordum. Öyle basit bir olay da değildi. Bayağı düşman gibiydiler. Zamanında Çiğdem onun kız arkadaşıyla arasını bozmuş, o da okulda Çiğdem hakkında kötü bir dedikodu çıkarmıştı.
Oyun gibiydi,  biri bir şey yaptıktan sonra sıra diğerine geçiyordu. Böyle sürüp devam ediyordu. İlk kim başlatmıştı, ya da düşmanlık ilk nerden çıkmıştı tam olarak  bilmiyordum. Çiğdem de anlatmıyordu ki! Bir gün bu işi iyice bir kurcalamam lazımdı.
Ama önce kendi meselemi halletmeliydim. Buzdolabından hoşlandığımı kabul etmiştim ama ne yapacağımı bilmiyordum. Ne yazabilirdim ki? Direk hoşlandığımı söylesem biraz saçma olurdu. Çünkü  öyle bir amacım olsaydı baştan yazardım. Kafam gerçekten  çok karışıktı.
Sandalyemi yanımda telefonla uğraşan Çiğdem'e çevirdim. Tabiki de ona soracaktım.

"Şş, Çiğdem?"

"Ne? "

"Ben şimdi ne yapacağım?"

"Ne bileyim kızım ne istersen onu yap. Bana niye soruyorsun?"

Sinirle gözlerimi devirdikten sonra düzgün bir şekilde açıkladım.

"Yani Deniz meselesini  kastediyorum"

"He sen onu diyorsun."

Onaylar bir şekilde kafa sallayınca masaya eğilmem için işaret etti. Yeterince eğildikten sonra merakla açıklamasını bekledim. Kaşlarını kaldırarak sessiz bir şekilde konuşmaya başladı.

"O zaman B planını başlatma zamanı geldi."

"B planı mı? A planı ne zaman oldu da B planına geçtik  Çiğdem?"

"Üf Doğa ne diyim işte. Her yerde böyle oluyor. Hem daha havalı. Zaten A planı senin Deniz'den hoşlandığını kabul etmeni sağlamaktı. Onu hallettiğime göre  sıra bunu Deniz'e itiraf etmeni sağlamak var. Hem onu daha fazla tanıman gerek. Yani bir süre konuşacaksınız. Seni iyice önemsemesini sağlayacağız. İşte sonra da karşısına çıkıp aşkını itiraf edeceksin. Mutlu son."

Ağzım açık bir şekilde öylece kalakalmıştım. Bu kız geçen gün ağlıyordu. Hangi ara durumu düzelmişti? Resmen eski haline dönmüştü. Bu kadarını da beklemezdim. Ama yinede her akşam sessizce ağladığını tahmin edebiliyordum. Kendini mutlu etmeye çalışıyordu ama nereye kadar? İlla ki üzülecekti. Bu süreçte ona destek olacaktım. Ayrıca bu hangi ara A planını yapmıştı be? Hem aşkını itiraf etmek o kadar basit miydi? Bir de buzdolabına! Söylemesi kolay tabi.

"Çiğdem,  sen de az fena değilsin. Çoktan A planını hazırlayıp tamamlamışsın bile. Bizim de hiç haberimiz yok! Hem o işler o kadar da kolay değil yani."

"Tabi kızım, ne sandın? Az çöpçatanlık yapmadık biz de. Hem senin Deniz'den hoşlandığın belliydi zaten. Yok güzel mavi gözlerini görünce bir heyecanlanmalar, kafede yüzünü görünce de yakışıklığından etkilenmeler falan. Fark etmedim sanma. Zaten önceden de tahmin etmiştim ama hemen söylemeyim dedim.Emin olmam gerekiyordu. Ayrıca o  işler de gayet kolay. Sen biraz korkaksın sadece. Ama düzelteceğiz  merak etme."

Sinirle omzuna bir tane geçirdim.

"Ah, ne yapıyorsun ya?"

"Neyse onu bunu bırak da B planına geçelim hadi. Ne yapacağız?"

"Dedim ya az önce."

"Hayır yani şimdi ne yazacağım?"

"Hmm, sabırsızlanıyorsun demek." Öfkeyle baktığımı görünce dalga geçmeyi kesti. "Aman be tamam. Bir konuşma başlatacaksın ve araya sıkıştıracaksın işte. Tamam mı?"

"O ne demek ya?"

Bu sefer o bıkmış bir şekilde gözlerini devirdi. Sonra ise sırıtarak son noktayı koydu.

"Cezan gerçek oluyor demek."

                                     ●●●

Anonim:  Naber buzdolabı?

Deniz: Cidden mi?

Anonim: Neyse en azından cevap veriyorsun

Deniz: Ne istiyorsun?

Anonim: Hiç, sadece söylemem gereken bir şey var ama hemen cevap verme.

Anonim: Sanırım senden hoşlanıyorum.

                                      ●●●