4.0

3.8K 233 38
                                    

"Doğa ,Doğa!"

Arkamdan gelen bağırma sesiyle telefonla uğraşmayı bırakıp döndüm.
Çiğdem koşa koşa yanıma geliyordu.

"Mesajlarıma niye cevap vermiyorsun?"

Dün gece annemler son zamanlarda sürekli telefonla uğraştığım için artık kısıtlama koymuşlardı. Dolayısıyla  mesajları görmemiştim. Ama haklılardı, üniversite sınavına hazırlanmam gerekiyordu ve bayadır düzgün çalışmıyordum.

"Annemler telefonumu almıştı görmemişim ne oldu?"

"Ya en son Deniz ile ne yaptınız onu sormuştum. Konuşamadık."

Aklıma dünki konuşmalarımız gelince gülümsedim.

"O çok yalnız Çiğdem. Ona destek olmamız lazım, yanında durmamız lazım."

"Ee onu biliyoruz herhalde. Detaylara girelim."

Beklentiyle yüzüme bakıyordu. Ama şimdi Deniz'in önceden benimle ilgilendiğini ama utandığını söylesem çıldırır tüm olayı anlatmamı isterdi. Üstelik birazdan derse girecektik ve ben ders boyu Çiğdem'in sabırsızlığını çekemezdim. O yüzden konuyu kapatmaya karar verdim.

"Detayları  dersten sonra anlatırım. Hadi hadi geç kalacağız."

"Of Doğa of!"

Kolundan çekiştirerek kapıya doğru sürükledim. Arkamda  söylenip duruyordu.  Girişte Uygar ile karşılaşınca sustu.

"Doğa, hayırdır bu ne hâl?"

"Çiğdem mızmızlanıyor işte ne-"

Çiğdem'in omzuma vurmasıyla lafım bölündü. Arkamı dönüp uyarıcı bir şekilde baktım.

"Ya sen Çiğdem'i alsana ya ders başlayana kadar dolaşın biraz. Sakinleşsin, bir keyfi  yerine gelsin. Değil mi ama? Haydi!"

Çiğdem'i hafifçe iterken Uygar Çiğdem'e bakıp gülümsedi ardından yavaşça Çiğdem'in elini tuttu. O şekilde yürümeye başladılar. Güzel bir tabloydu, ben çizmiştim.

Onlara hayran hayran bakarken omzumdan bir fısıltı geldi.

"Günaydın"

İrkilerek arkamı döndüm ve  boğucu mavilerle karşılaştım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Ben de gülümsedim.

"Günaydın."

Ardından aramızda garip bir sessizlik oluşunca ikimiz de güldük. İyice  aptal aşıklara dönmüştüm.

"Tamam bu yeterince klişeydi. Kasmaya gerek yok. Gidelim hadi."

Tam olarak düşündüğüm şeyleri  söylemesiyle kafamı salladım ve koridor boyunca yürümeye başladık.

Deniz ile beni gören insanlar tuhaf tuhaf bakıyor,  kendi aralarında konuşmaya başlıyorlardı. Tamam bir tepki alacağımızı biliyordum ama bu kadar da değildi. Bu kadarı gerçekten ayıptı.

Yan sınıftan çıkan Deniz'in kuzeni bizi görünce  sırıttı. Deniz'in hafifçe omzuna vurup göz kırptı. Bir zamanlar oldukça sinir olduğum  kızın şu an oldukça sempatik gelmesi çok garipti.

O sırada Deniz'in duraksamasıyla ona döndüm. Kaşları hafif çatılmıştı.

"Dün hep ben konuştum. Sen pek açıklama yapmadın ve uzun zamandır bu soru kafamda. O yüzden sormadan edemeyeceğim."

Devam etmesi için beklentiyle kaşımı kaldırdım.

"Bana neden mesaj attın Doğa?"

Kısa oldu ama bayadır yazmamıştım üzgünüm.   Bir dahakine daha uzun yazacağım.

Anonim&iddiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin