Resim:DenizSorduğu soruyla boğazıma sert bir yumru oturdu. Bir iddia yüzünden diyemezdim herhalde. Daha yeni düzelmişti her şey. Bozmak istemiyordum. Evet, açık açık söylemem gerekiyordu ama şu an söylemek için uygun değildi. Daha tam olarak birbirimizi tanımıyorduk. Yani sadece yazışmalardan konuşmuştuk. Şu an bunu söylediğimde benden soğuyabilirdi. O yüzden mecbur yalan söyleyecektim.
Merakla bana bakarken yalan söylediğimi anlamasın diye gözlerimi kaçırmadan cevap verdim.
"Dışarıdan çok yalnız görünüyordun,suratını bile göstermiyordun. O yüzden seni merak etmiştim."
"Şu ana kadar kimse beni merak etmedi. Herkes kendi halimde saklanmaya çalışan biri olduğumu düşünüyordu. Ama sen.... O kadar süredir dikkatimi çeken bu kızın uzun bir süre beni fark etmeyip sonra bir anda beni merak etmesi gerçekten çok tuhaf. Bu duruma alışmam biraz uzun sürebilir."
Haklıydı. Sanki yalan söylediğimi anlamış gibi konuşmuştu. Onu merak ettiğimi sanıyordu. Oysa ben ona iddiayı kaybedince dikkat etmiştim.O an yaptığım şeyden dolayı çok utandım. Gülümsemeye çalışarak cevap verdim.
"Ama sonuçta öyle oldu ve bak şu an buradayız. Sen artık buzdolabı değilsin ve ben... senden hoşlanıyorum."
Sonlara doğru sesim kısıldı. Bunu ilk defa açık açık söylemiştim ve biraz utanmıştım. Çocukluğumdan beri kimseye itiraf etmemiştim ki şimdi kolay olsun.
Utandığımı fark ederek gülümseyip kafamı göğsüne bastırdı. Yüzüne baktıkça daha da utanacağımı biliyordu. Şu ara bunu çok kez yaşamıştık. Ben saçma bir şekilde utanıyordum, o da bana sarılıyordu. Ve eğer bana sarılacaksa sürekli utanabilirdim.
Kokusunu içime çektim. Sarılmayı sevmememe rağmen ona sarılmak o kadar güzeldi ki. Yanağını kafama bastırıp iç çekti. O sırada arkamdan gelen boğaz temizleme sesiyle ikimiz de aynı anda ayrıldık.
"Enişte? Vallaha çok şaşırdım. Bizim kız sarılmayı pek sevmez de. Ama artık ne yaptıysan ahtapot gibi yapışmış sana. Helal olsun."
Çiğdem sahte bir şaşkınlık nidasıyla konuşunca ters ters ona baktım. Bunu söylemesi gerekiyor muydu şimdi? Ellerini kaldırıp "Ben bilmem" hareketini yapınca ona dünki detayları anlatmadığım için intikam aldığını anlamıştım. Çok pislik bir arkadaşım vardı.
Deniz ise şaşırmıştı."Doğa, sarılmayı sevdiğini sanıyordum. Sevmiyorsan-"
"Yok yok enişte. Bize sarılmayı sevmiyor. Sana değil. Yoksa böyle yapışır mıydı canım?"
Beni daha da utandırmasıyla dişlerimin arasından tısladım.
"Çiğdem!"
Omuz silkti. Neyse, hesabını sonra soracaktım.Uygar sırıtarak Deniz'in yanına gidip hafifçe sırtına vurdu.
"Hayırlı olsun kardeşim, sonunda hallettiniz."Aklıma gelen şeyle gözlerimi kısarak Uygar ile Deniz'e baktım.
"Tabi ya, sen okula gelirken yanında Uygar vardı. Siz nereden tanışıyorsunuz acaba, beyler?"
Ellerimi önümde bağlayıp sorgucu tavrımla cevap vermelerini bekliyordum. Kim bilir arkamdan neler dönmüştü.
"Okuldan ayrıldığım zaman bir şekilde senin nasıl olduğunu bilmem gerekiyordu. Çiğdem'e soramazdım. Onun dışında senin yakınlarında olan bir tek o vardı. Bu yüzden konuşmaya başladık."
Uygar gülümseyerek devamını getirdi.
"Her gün arayıp benden seninle ilgili ifade alıyordu. En son artık sen iyice kötüleşince gelmeye karar verdi."Gözlerimi kırpıştırarak Deniz'e baktım. Bu çok hoştu .Beni sürekli şaşırtıyordu. Ve ben onun ne kadar mükemmel olduğunu birkez daha anlıyordum.
"Peki neden mesajıma cevap vermedin?"
"Sürpriz olsun istedim. O yüzden cevap vermedim. Kırıldıysan üzgünüm."
"Yok yani, daha çok şaşırdım. Sonuçta kuzeninden senin hakkında bir şey öğrenmiştim ve buna şaşırıp cevap vermemen tuhaftı."
"Biliyordum çünkü. Ayça seninle konuştuktan sonra beni aradı ve bazı şeyleri anlattığını söyledi. Kızdım tabiki. Ne konuştuğunuzu sorduğumda da aramızda dedi. Ama mesajından biraz anlamıştım."
Herkes arkamdan iş çevirmişti resmen. Güya anonim olan bendim. Deniz değil.
"Hadi ama şimdi Çiğdem de ortaya çıkıp ben de her şeyi biliyordum dese şaşırmayacağım. Bu ne ya, herkes arkamdan iş çevirmiş?"
Çiğdem dahil herkes sessiz kalınca hayretle ağzımı açtım. Gözlerim şaşkınlıktan yuvalarından fırlayacaktı. Biliyordu.
"Çiğdem! Sen de mi?"
Sinirle üstüne doğru yürümeye başlayınca telaşla açıklamaya çalışıp Uygar'ın arkasına girdi.
"Ya bak Doğa vallaha sandığın gibi değil."
"Ne demek sandığın gibi değil ya? Kim bilir neler anlattın onlara. Pis köstebek. Bu kankaya yapılır mı be? Bana yapılır mı be?"
"Ya enişte sevgiline sahip çık öleceğim şimdi."
Uygar'ın "Sevgilimi rahat bırak" sözlerini umursamadan arkasına ulaşmaya çalışırken Çiğdem'in sözleriyle beraber belimde bir kol hissettim. Ne abartmışlardı ya! Alt tarafı omzuna iki tane geçirecektim. O benim arkadaşımdı. Ama hala sinirliydim.
Deniz beni çekmeye devam ederken çırpınmayı bıraktım çünkü gerek yoktu. Kavga falan etmeyecektik. Bunlar Çiğdem ile sürekli yaşadığımız şeylerdi. Ama sanırım erkekler anlamıyordu.
"Güzelim sakin ol, bırak kız açıklasın."
"Ya ben zaten sakinim. Sadece şakalaşçaktım. Değil mi Çiğdem?"
"Tabi tabi ondan."
Deniz beni indirince Çiğdem'in yanına gidip omzuna kolumu attım. O da kollarını önünde bağladı.
İki erkek de bize şaşkın şaşkın bakarken biz onlara aldırmadan konuşmaya başlamıştık.
"Kanka bak Uygar telefonla konuşurken şüphelenip dinledim. Oradan anladım her şeyi. Bana da anlatmak zorunda kaldılar. Bu sayede hem bazı detaylar öğrendim, hem enişteme ayar çektim, hem de bizim işimize yarayacak bazı şeyler anlattım ama her şeyi değil tabi ki ."
"Aferin be! Kimin kankası?"
Yumruklarımızı tokuşturup birlikte gülünce Uygar şaşkın bir şekilde sitem etti.
"Bu kadınları gerçekten anlamıyorum."
"Merak etme dostum, onları kimse anlamıyor."
"Of aman anlamayın zaten."
Çirkef Çiğdem geri dönmüştü. Fakat Uygar yanına gidip sırıtarak onu yanağından öpünce bir anda değişti.
Aklıma gelen şeyle sinsice gülümsedim."Aşk böcükleri hani biz de burdayız ya. Başka bir yere gidin isterseniz. Gözlerim kanamasın."
Çiğdem ters ters bana bakınca onun bana yaptığı gibi ellerimi kaldırdım. İntikamımı alacağımı söylemiştim.
"Sanki sizin bizden bir farkınız var."
Hiçbir zaman altta kalmıyordu. Hiçbir zaman. Sözlerinin ardından el ele tutuşarak gittiler. Cıvıklar.
Gözlerimi devirerek Deniz'e baktım. Bana gülümsediğini görünce ben de gülümsedim.
"Ders başlayacak gidelim mi?"
Kafasını sallayarak kolumu omzuma atıp beni kendine çekti. Ben de kolumu beline sardım. Bize dönen bakışlara aldırmadan öylece binaya yürüdük.
:)
![](https://img.wattpad.com/cover/114272389-288-k23016.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim&iddia
Historia CortaAnonim: Aman be ne yaparsan yap!! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Keyfimizden yazıyoruz sanki! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Ben de meraklı değilim sana! Bu kullanıcıya mesaj gönderemezsiniz. Anonim: Sırf boktan bir...