1.2

9.4K 619 58
                                    

"Sezin, merhaba." Berkan'a başımla selam verirken sepetime birkaç tane de bisküvi koydum. "Merhaba." 

"Nasılsın?" Berkan, aç Murat'ın kafasına vuran ve kibar olmasını söyleyendi. Kafamda onları böyle kodlamaya karar vermiştim. Zaten geriye Baha ve Ömer kalıyordu. Baha, albino olandı. Ömer de kapıyı açan sarışın olmalıydı.

  "İyiyim, teşekkürler. Sen?" Berkan başını hafifçe yana yatırdı. "Ben de iyiyim, teşekkürler. Şey, buralarda bir kütüphane var mı, biliyor musun?" Murat konuştuklarımıza hafifçe yüzünü buruştururken ben gülümsedim. "Tabii. İlerideki caddeye bizim sokaktan çıktığında sağda kalıyor."

  "Teşekkür ederim." Berkan'ın gözlükleri vardı, yeni fark ediyordum. "Rica ederim." Ben de onun gibi gülümsedim. O sırada Murat'ın sesini duyduk. "Sezin, sen hep pijamalarınla mı gezersin?"

  "Hı-hı. Sloganım şu; Rahat ol, mutlu yaşa!" Berkan ne kadar kibarsa, Murat o kadar gevşekti.

"Benimki de şu; Aç kalmazsan açıkta kalmazsın." İkisine göre de hal ve hareketlerimi değiştirebilirdim. Bu kez de, Berkan'ın yüzünü buruşturduğunu gördüm.

  Marketten çıktığımızda, onların poşetlerini Murat alırken, Berkan bana poşetlerimin bir kısmını taşımayı teklif etti. "Yok, sağ ol. Çok bir şey yok zaten." Omuz silkerek sokağın sonuna, kütüphaneyi tarif ettiğim yere ilerledi. Murat da karşı apartmana girerken ben de kendi apartmanımıza girip asansöre bindim.

  Eve girerken telefonum titredi.

 05...: Ben bir şey söyleyeceğim...

 05...: Seviyorum.

Yıldız Mıknatısı -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin