Yıldız Mıknatısı -texting-

Telafi 3.4

Murat: Nerede kaldın?

Murat: Bir şey mi oldu?

Mercan: Hayır.

Murat: Yarım saat geç kaldın Mercan?

Mercan: Sadece ufak bir bilek burkulması.

Murat: Bir şeyin var mı?

Mercan: Dedim ya, bileğim burkuldu.

Murat: O zaman size geliyorum.

Murat: Nasıl yaptın?

Mercan: Saatim durmuş, on beş dakika kadar geciktiğimi fark edemedim.

Mercan: Sonra da geç kaldım diye telaş yaptım evden çıkarken takıldım düştüm.

Murat: Fazla heyecandan yani ;)

Murat: Beni göreceğin içindir muhtemelen ;)

Mercan: Evet ;)

Murat: Senin utanman gerekmiyor muydu?

Mercan: Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım?

Murat: Seviyorum bu hallerini.

Mercan: Bu arada, gelmene gerek yok. Ben zaten dışarı çıkmıştım, o tarafa doğru gelmeye çalışıyordum.

Murat: Ne?

Mercan: Biraz yukarı kaydırarak yeniden okuyabilirsin.

Murat: Neden çıktın?

Mercan: Çünkü daha fazla beklemeni istemedim.

Murat: Neredesin?

Mercan: Kapalı yoldaki havuzun önündeyim.

Murat: Tamam, oradaki bir banka otur ve beni bekle. İki dakikaya yanındayım.

Mercan: Zaten daha fazla yürüyebileceğimi sanmıyordum, bekliyorum.

Mercan: Tedavi nasıl gidiyor?

Murat: İyi.

Mercan: Murat? Nasıl gidiyor dedim, dedikodu yapar gibi anlat.

Murat: İşe yarıyor mu bilmiyorum, hala yemek yiyemiyorum.

Mercan: Ama bana dondurma sözün vardı?

Murat: Bakacağız işte.

Mercan: Murat, lütfen bırakma kendini.

Murat: Bıraktığım falan yok, rahat ol. Bir şeyler yapacağız, eskiye döneceğim.

Murat: Söz veriyorum, elimden geleni yapacağım.

Murat: Ama şimdi, sadece yanında olmak istiyorum.

Murat: Bu yüzden kafanı telefonundan kaldır ;)