Telafi 3.6

4.1K 261 52
                                    

"Ömer, lütfen şuradan çekilir misin?" Mercan'ın sesi yalvarır gibi çıkınca Ömer gülümsedi. "Hayır." Ardından, kolunu Mercan'ın omzuna attı. "Demek sen bizden habersiz şu salakla sevgili oldun, ha?"

Mercan dudağını ısırarak bakışlarını yere çevirdiğinde, Murat kaşlarını çattı. Ömer, Murat ve Mercan'ın arasına girmiş, yan yana yürümelerine izin vermemişti. Murat durup Ömer'in kolunu Mercan'ın omzundan itti. "Siz ne ara bu kadar samimi oldunuz?"

Ömer, güldü. "İki yıl bu kız senin için ağlarken yanında biz vardık." Kolunu yeniden omzuna atarken devam etti. "Kıskan!" Murat dudaklarını büzüp kaşlarını çattı. Mercan ise, kibarca Ömer'in kolunun altından çıkıp Murat'ın zayıf bedenine sarıldı.

Baha kaşlarını çattı. "Hiç bu kadar kıskanç olduğunu fark etmemiştim Murat. Demek kendini sonradan belli ediyor böyle duygular." Ardından ekledi. "Mercan'ın da utanacağını düşünmezdim, ne yalan söyleyeyim. Kız pörsümüş domates gibi kızardı, bakışları yere indi falan... Şaşırdım. Çift olarak beni şaşırtıyorsunuz."

Mercan Baha'nın söylediklerine gülerken Ömer bozulmuş bir şekilde kollarını göğsünde kavuşturdu. "Bileydim böyle olacağını, ben de sevgilimi çağırırdım." Baha, sırt çantasından bir portakal suyu çıkarıp pipetini takarken omuz silkti. "Çağırma diyen olmadı."

Mercan konuştu. "O da içinden 'Keşke ben de çağırsaydım' demiyorsa ben de Mercan değilim!" Baha pipeti ağzına götürecekken donakaldı. "Mercan sen iyice bana benziyorsun!" Mercan selam verir gibi hafifçe eğilerek Ömer'e döndü. "Sen de çağır Beyza'yı, zaten daha gelecek olanlar var."

Ardından, Baha'ya döndü. "Sen de kimi çağıracaksan çağırabilirsin." Baha yeniden omuz silkti. Pipet ağzındayken konuştu. "Benimki pek sevmez böyle ortamları. Daha sonra bir tanışma merasimi ayarlarız."

Mercan başını olur anlamında sallarken Murat şaşkındı. Yine de umursamadı, Mercan'ı kendine çekerek daha sıkı sarıldı. "Kimleri çağırdın bakalım?"

"Sezin'i." Mercan, Murat'ın birkaç saniyeliğine kasıldığını hissetti. Gülümsedi. "Umarım senin için sorun olmaz? Artık problemleri aşalım istiyorum. Henüz Berkan'la aranız düzelmedi ama bu Sezin'le de kötü olacağınız anlamına gelmiyor." Hafifçe güldü. "Hem o senin baldızın olacak."

Murat, ona hak vererek gülümsedi. "Gelsin tabii, sevgili baldızım." Ardından Ömer ve Baha'ya baktı. "Siz ne ara sevgili yaptınız?"

Ömer, elini Murat'ın omzuna koyarak gülümsedi. "Öğreneceğin çok şey var çaylak." Ardından geri çekilerek devam etti. "Bir buçuk yıldır sevgilim var benim, birkaç aya sözlenmeyi düşünüyoruz. İş ciddi." Murat'ın kaşları havalanırken devam etti. "Adı Beyza, gelecek birazdan mesaj attım. Tanışırsınız."

Baha da gülümsedi. "Benimkiyle sonra özel olarak tanıştıracağım herkesi." Elini saçlarına atıp karıştırdı. "Biraz garip bir karakter kendisi, korkuyorum size zarar vermesinden. Biz de dört aydır beraberiz." Mercan gözlerini devirdi. "Sanki kızı yiyecekmişiz gibi tanışmaya getirmiyor."

Murat, Mercan'ın bu haline gülerken yeniden Baha'ya döndü. "Adı ne?" Baha düşünmeden yanıtladı. "Portak-aman! İrem."

Ömer kahkahayı basarken, Baha dudağını ısırdı. Murat ise anlamaya çalışır gibi Mercan'a sordu. "Az önce o portakal mı diyecekti kıza?"

Mercan başını olumlu anlamda salladığında ikisi de gülmeye başladılar. Baha ise söyleniyordu. "Diyemez miyim? Ne bu kötü arkadaş tavırları? Yakışıyor mu hiç size?" Mercan kendini durdurup Murat'ı da susturduğunda, hepsi Ömer'i susturamayacaklarını biliyorlardı.

Bu yüzden onu geride bırakıp yürümeye devam ettiler. 

Yıldız Mıknatısı -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin