"Mercan, ben çıkıyorum. Apartmanın kapısının önünde beklerim seni. Çok bekletme bak, kitaplar ağır!" Elimdeki test kitaplarıyla birlikte asansöre yönelirken Mercan'ın sesini duydum. "Dur iki dakika... Şunları bağlayayım geliyorum."
Birkaç saniye sonra Mercan'la birlikte asansöre binmiş, aşağı iniyorduk. Ders çalışmak için kütüphaneye gidecektik, üniversite sınavı yaklaşıyordu. Ben çalışmak yerine romanlara bakınacağımı adım gibi biliyorum ya, neyse.
Apartmandan çıktığımızda, bizimle aynı anda karşı apartmandan çıkan Berkan'ı gördüm. El salladığında ben de el salladım. Bu sırada, bize doğru gelmeye başlamıştı. "Nasılsın Sezin?" Başımı hafifçe yana yatırıp gülümsedim. "Ders çalışmaya zorlanıyor olmam dışında iyiyim. Bu arada..." Yanımdaki Mercan'ı işret ettim. "Mercan, arkadaşım."
Mercan, Berkan'ın elini sıkarken hafifçe gülümsedi. "Memnun oldum." Berkan da aynısını tekrarlarken benim tanıtmama fırsat bırakmadan kendini tanıttı. "Berkan ben de." Mercan adını duyar duymaz hatırlamış olacak ki, kaşlarını kaldırdı hafifçe. Hemen toparlayabildiği için şanslıydım.
"Sen nasılsın?" Ona nasıl olduğunu sormayı son anda akıl edebilmiştim. "Ben de çalışmak ve biraz olsun gürültüden kurtulabilmek için kütüphaneye gidiyordum. Sanırım siz de orada çalışacaksınız?"
Mercan'ın başını olumlu anlamda sallaması sonucunda, birlikte kütüphaneye ilerlemeye başladık. Sonunda kütüphaneye vardığımızda, tek ses sayfa sesleriydi.
Mercan bir masaya kurulup elimdeki test kitaplarını alarak çalışmaya başladı. Eğilerek kulağına fısıldadım. "Ben biraz bakınacağım." Zaten her gelişimizde bunu yaptığım için şaşırmadan başını olumlu anlamda salladı. Benim aksime, çok çalışıyordu.
Romanlara bakınırken, üst raflarda onu gördüm. Bundan iki yıl önce, her yerde arayıp bulamadığım kitabı... Böyle bir yerde mi karşıma çıkacaktın be vefasız? Yakınlardaki merdiveni kitabı alabileceğim kadar yakına çekip tırmanacakken kolumdan tutulup çekildim. Bir anda elime birkaç kitap tutuşturuldu ve merdivene başka biri geçti.
"Üst raflardan kitap almak gibi bir hobim vardır da." Berkan'ın fısıldamasına karşılık gülümsedim. "Bu hobine minnettar olduğumu söylemeliyim. İşin aslı, birazcık yükseklik korkum var." Ardından devam ettim. "Şu solundaki kitap."
Merdivenlerden inerek kitabı elimdekilerle değiştirdi. Kendi elinde tuttuklarının ne olduğunu anlayamamıştım. "Sen de mi sınava hazırlanıyorsun?"
"Hayır, ben mimarlık okuyorum." Ardından elindekileri havaya kaldırdı. "Ödevim için." O gülümsediğinde ben de gülümsedim.
Gözlüklerini düzelterek dudağını dişledi. "Şimdi söyleyeceğim şey için beni bağışla ama..." Bir saniyeliğine gözleri gözlerim dışında bir yere kaydı. "Değişik bir insansın."
"Aman! Ben de kötü bir şey diyeceksin sandım!" Sesim biraz yüksek çıkmış olacak ki, devam edemeden elini ağzımın üstüne kapattı. "Atılmak istemiyorum."
Elini yavaşça ağzımın üzerinden çektiğinde gülümsedim ve ağzımı fermuarla kapatıyormuş gibi yaptım. Ardından, kilitledim ve hayali anahtarı ona uzattım. Benim anahtarımı alırken aynı işlemi o da yapıp anahtarını bana uzattı. Sessiz anlaşmamızı da bu şekilde tamamlamıştık.
Harbiden, değişik bir şeydim ben.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Mıknatısı -texting-
Short StoryTamamlandı. -Yıldız Mıknatısı- 05...: Pardon... 05...: Bir bakabilir misiniz? Sezin: Buyurun? 05...: Yıldızlar neden etrafınızda dönüyor? Sezin: Pardon? 05...: Yıldız Mıknatısı mısınız? Başlangıç Tarihi: 27.07.2017 Bitiş Tarihi: 17.09.2017 5.0...