Telafi 3.3

3.9K 271 4
                                    

Mercan: Emin misin?

Murat: Evet.

Mercan: Ya şimdi?

Murat: Hala öyleyim.

Mercan: Ama yanında gelmeye hakkım olduğunu düşünüyorum.

Murat: Bir sefer gelmiştin ve ağlamaktan için dışına çıkıyordu.

Murat: Yok sana öyle bir hak.

Mercan: Ama!

Murat: Çıkışta buluşup bir şeyler yapabiliriz ama.

Mercan: Dondurma yiyebilir miyiz mesela?

Mercan: Murat?

Murat: Senin için deneyebilirim.

Mercan: Seni seviyorum, seni seviyorum.

Mercan: Çok seviyorum.

Murat, onun sesini duymak istediğini fark ederek aradı. Mercan ilk çalıştı açtığında, mutluydu. "Ben de seni seviyorum." Murat, mesajının cevabını verdiğinde, Mercan'ın içi huzurla doldu.

"Sanırım ben daha çok seviyorum." Mercan kendini bunu söylemekten alıkoyamamıştı. Vazgeçmeye fırsat vermeden devam etti. "Şu an kalp krizi bile geçirebilirim."

Murat ise, sahte bir ciddiyetle yanıtladı. "Sakın, yapma öyle bir şey. Benim sana ihtiyacım var daha." Durakladıktan sonra devam etti. "Madem kötü oluyorsun, söylemem bir daha seni sevdiğimi."

Mercan hafiften telaş yapmıştı. "Yok, yok! Geçirmem ben kalp krizi. Sen söyle." Gülümsemesine engel olamıyordu. Murat da aynı durumdaydı, bir yandan da psikiyatristiyle görüşmeye gidiyordu.

"O zaman çıkışta Baha, Ömer, Berkan ve Sezin'le buluşalım?" Mercan dudağını büktü. "Baş başa vakit geçirsek olmuyor mu?" Ardından devam etti. "Ama sen öyle istiyorsan..."

"Birlikte geçirmek için çok vaktimiz olacak." Mercan durdu, kalbi de durdu sandı. Murat güldü, kalbi yeniden atmaya başladı.

Sevgi böyle bir şeydi, aşktan daha yoğun, daha yüceydi. 

Yıldız Mıknatısı -texting-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin