~22.BÖLÜM~

3.5K 215 55
                                    

Bölüme şarkı koymak istedim. Uygun bir şey gelmedi aklıma ben de sevdiğim bir şarkıyı koydum. Piiz ~ vazgeç gönül

☆☆☆☆☆

Gökalp gidince arkasından sadece bakakalmıştım. Her şey tam çok güzel diyorken yine her şey karıştı. Yerde boynu bükük papatyalar Gökalp'in arkasından bakakalan ben anlamsızca bakan Yağız.
"Bade neler oluyor o kimdi?"

"Yağız bak ben anlatacağım sana her şeyi ama şimdi değil. Şimdi çıkmam lazım. Konuşuruz yine." Gözlerim doluydu. Dokunsan ağlayacak gibiydim.

"Tamam zaten ben Leyla'ya geçecektim. Sonra anlatırsın."

Hızla önlüğümü çıkarıp danışmaya gittim.

"Selin hastam yok. Ben çıkıyorum."

"Pek-" Kız sözünü tamamlamadan koşarak çıktım hastaneden. Nereye giderdi bu adam ne yapardı? Acaba evde midir diye bir umut eve doğru sürdüm arabayı. Hiç olmadığı kadar hızlıydım.  O yolu 20 dakikada gitmiştim. Eve girdiğimde ses yoktu. Evin içinde Gökalp'i arıyordum.
"Gökalp"
"Neredesin"
"Bak evdeysen çık konuşalım." Yoktu hiç bir yerde yoktu. Neredeydi nereye gitmişti ne yapardı? Gerçekten bilmiyordum. Aradım telefonu kapalıydı. Nereye gideceğimi bilmediğim için Gökhan'ı aramaya karar verdim. Ne olur ne olmaz diye vermişti numarasını. Bir kaç kez çaldıktan sonra açtı.
"Efendim Yenge"

"Gökhan bugün hiç Gökalp ile konuştun mu?"

"Yenge sen de mi ulaşamıyorsun? "

"Ne demek şimdi bu"

"Valla sabahtan beri hiç konuşmadık. Az önce aradım bir kaç kez ulaşılamıyordu. Ben de tam seni arayıp soracaktım. Hiç böyle yapmazdı"

"Allah Allah nereye gider ki? Ortada yok. Çok merak ettim."

"Tamam yenge telaş yapma hemen. Sakin ol."

"Tamam Gökhan sen bir haber alırsan anında beni ara."

"Tamam yenge"
Nerede arayacaktım ne yapacaktım bilmiyordum. Bir de sinirliydi. Aklıma kötü şeyler geliyor ne yapacağım. Nereye gitsem ki? Bilmiyorum. Çıldıracağım. Tekrar denedim yine ulaşılamıyordu." Bekle desen olmuyor meraktan öleceğim. Kime gider bir arkadaşı var mı? Ya da herkesten kaçtığı bir yer. Düşün Bade. Yapabilirsin. Evet yapabilirsin. Yok bana bir şey anlatmadı. Anlatsa hatırladım. Böyle olmayacak diye en azında leyla ile konuşmak istedim. Aradım. Hemen açtı

"Leyla ben çok kötüyüm. Ne yapacağımı bilmiyorum." Ağlamaya başladım birden
sanki konuşmayı bekliyormuş gibi gözyaşlarım kendiliğinden akmaya başladı.

"Tamam kuzum ağlama da anlat ne oldu?"

"Ya ben çok kötüyüm. Olmuyor. Bir türlü her şey rayına giremiyor. Sana her şeyi anlatmanın vakti geldi. Sözümü kesmeden dinle. Biz Gökalp ile gerçekten evli değiliz. Anlaşma evliliği yaptık.  Üzülme diye sana söylemedim. Ama tehlikedeydim. Orası çok uzun hikaye uygun zamanda söylerim ben sana. Tek yol Gökalp ile bu anlaşma evliliğini yapmaktı. Yaptık. Kavgalar etsek de iyi anlaşıyorduk. Sonra beklenmedik bir şey oldu ve ona aşık oldum. Sanki Gökalp'in gözlerinde de  gördüm o ışığı. Tam her şey iyi. Biz güzel anlaşıyoruz.  Bugün Yağız geldi hastaneye. Biz sarılırken Gökalp gördü.  Her şeyi yanlış anladı. Beni dinlemedi bile. Hep olduğu gibi yine dinlemedi. Bir papatya buketi yaptırıp gelmiş bir de bana. O kadar güzellerdi ki. Elinden düştü onlar bizi öyle görünce. Gözlerini görsen o kadar acıklıydı ki. Anlatamam. Gözlerinde hayal kırıklığı gördüm.  O an. Sonra koşup gitti. Bir daha da haber alamadım.  Kaç saat oldu ulaşılamıyor. Gökhan ile bile konuşmamış. Ne yapar nereye gider. Çok merak ediyorum."

"Ne diyeceğimi bilmiyorum gerçekten. Keşke dinleseymiş. "

"Keşke dinleseydi. Ama ona da bir yandan hak veriyorum. Düşünsene bir  heves en sevdiği çiçeklerden yaptırıp gelmişsin. Ama o bir adama sarılıyor. O çok büyük bir hayal kırıklığı. O an dinlemek, ne kim demek insanın aklına gelmez. Sadece yok olmak ister. Gözlerinde boğulmak. Belki dünyası başına yıkılır. O enkazın altındayken soramaz konuşamaz. İstese de konuşamaz. Sesi çıkmaz. Bu yandan bakarsak haklı. Ama ben öyle bir kız mıyım  ki Leyla? Haram kişilere sarılabilecek bir kız mıyım?"

"Tabii ki değilsin kuzum. Şimdi böyle olmuyor.  Seni görmem lazım benim. Bizim her zamanki çay bahçesinde buluşalım mı? "

"Olur benim de sana ihtiyacım var zaten. Ben hemen çıkıyorum.  Dışarıdaki masalardan birinde beklerim seni."

"Tamam canım sen geç bende geliyorum" Leyla ile konuşmaya ihtiyacım vardı.  Gözlerimden yaşlar akarken  çay bahçesine doğru sürdüm arabamı. 

&&&

GÖKALP'TEN

O odada onları öyle görünce nutkum tutuldu. Konuşamadım. Soramadım kim diye ne diye. Emindim Bade den. Ama işte o an insan tutamıyor kendini. O sahne karşısında daha fazla duramadım. Hatalıydım belki de. Önce sormalıydım. Badenin başka adamlarla sarılmayacagını biliyordum. Ama konuşamadım. Soramadım. Dünyam başıma yıkılmışken nasıl sorabilirdim.  Nasıl düşünebilirdim? Ben düşünme yetimi kaybetmiştim o an. Dilim lâl olmuştu. Şimdi hatama gördüklerime her şeye ağlıyordum. Eskiden ne zaman acı çeksem sahile iner denizle konuşurdum. Yine böyle yapıyordum ama bu kez acımı dindirebilir mi? Pek sanmıyorum. Bu kez acımı bir tek Bade dindirebilir. Sadece onun yeşil gözleri. İlk kez kendime itiraf ediyordum belki de;
Bade'yi çok seviyorum.
Bu olay bana bunu kanıtlamıştı. Eğer öyle olmasaydı onu öyle görünce canım yanar mıydı yine? Gözlerim dolar mıydı? [Size bir şey söyleyeceğim ama benden nefret etmeyin zira ben ettim; burayı yazarken o duygusallığın içinde hayır euro. Diye mal gibi espri yaptım. Evet kendime hakaret ediyorum şu an. Dövebilirsiniz de😆😆😆 ]

"Bak tam 5 sene sonra yine derdimi anlatmak için sana geldim. 5 yıl önce bırakmıştım bu alışkanlığımı. Ama bak acı çekince yine sana geldim. Canım acıyor.  Her yerim açıyor.  Kalbim acıyor. Bak sana anlatacağım sene benim hatamı söyleyeceksin. Biliyorum hatamı ama ne yapabilirdim ki. O gün Badeye söylediğim yalanı söyleyecektim. Sinir olunca çok tatlı olduğu için ona ufak bir yalan söylemiştim. O sabah erken çıkınca ben de söyleyemedim. Arayıp söylemek istedim açmadı. Sonra Barış aradı. Hastaneye yanıma gel dedi. Ben de kabul ettim. Hangi hastanede çalıştığını bilmiyordum bana konum attı. Yani gidene kadar hastanenin adını bilmiyordum. Gidince tabeladaki yazıyı görünce çok heyecanlandım. Çünkü hastane Bade nin çalıştığı hastaneymiş. Hemen gidip o seviyor diye papatya buketi yaptırdım. Heyecanla bir odasına çıktım herifin tekiyle sarılıyor. Koşa koşa çıktım hastaneden. Ne yapacağımı bilemedim uzun süre. Şuurumu kaybetmiştim sanki. Sonra da buraya geldim. Bak biliyorum böyle diyeceğini tamam anlıyorum hatalıyım ben de hata yaptım. Ama ne yapabilirim ki o manzarayla karşılaşınca ne yapacağımı şaşırdım. Konuşamadım bile. Konuşmayı geç ben ayakta durmakta bile zorlandım. Ne diyebilirdim sence? Yani haklıyım demiyorum tabii. Orada ufak bir hatamız oldu tabii ama ne gelir elden. Ne dedin? He Bade karşımda olsa ne derdim? Güzel soru zeki deniz senii! Ona ne derdim ne yapardım bilmiyorum. O karşımda olsaydı belki yine konuşamazdım. Bilmiyorum. Ama ona hatalı olduğumu söylerdim kesinlikle. Onu dinlememekle hata yaptım."

"Hatanı telafi et o zaman."

☆☆☆☆☆

Yess tam bitirmek istediğim yer. Bu yuzden azıcık kısa olmuş olabiler. Ne yapayım idare edin. Zaten bölümler artık daha sık gelmeye başladı fark ettiyseniz😊😄😉😍😘
☆'ın içini doldurmayı unutmayın😀😀😀
Gece gece de bölüm atmak çok zevkli. Neyse ben uyuyacağım. Hadi Allah'a emanet olun😊
 

VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin