~30.BÖLÜM~

3K 157 12
                                    

Bu bölüm de sizlere sürpriz bölüm olsun. Hızlı geldi bu kez kabul ediin. Bir tebriği hak ediyorum ve şu an kendimi tebriks ediyorum😊

"Hadi kalk Badeeee"

"Ay dur. Sende hiç vicdan yok mu be! Öldüm diyorum."

"Abartma Bade. Hem sen hani benim kardeşim hatta daha da ötesiydin. En mutlu günümde ağlatma beni."

"Ay ağlama hemen de. Kalkıyorum tamam"

Leyla'min kız kınasındayız. Sabahtan beri telastan koşuşturmacadan ölmemiş gibi bir de burada zorla oynatılıyorum. Yanlış anlamayın. Şikayet değil bu. Hatta bir insanın hayatında tadabilecegi en tatlı en mükemmel yorgunluk bu. Canımdan can kardeşimin en mutlu günü. Ve onun mutluluğu benim için her şey demek. Tabii hüznü de cabası. Kız gelin eden bir anne gibiyim. Acaba bir kızım olur mu? Onun da böyle mutlu günlerini görür müyüm bilemem. Ama şu an halim  Çok da  farklı değil. Gözümden akan yaşları Leyla'ya göstermeden sildim. Bugün şu an sırası değildi. Belki yarın nikahtan sonra ama bugün değil.  Bugün eğlencenin zamanı.

"Bade abla kına yakılacakmış öyle diyor Hatice halam"

"tamam canım." Zeynep Leyla'nin dayısının kızı. Çok tatlı bir kız.

"Her şey tamam mı"

"Evet"
Ve kına gecesinin en can alıcı noktası başlar. Kına yakılacağı  vakit. Şimdi göz yaşlarınızi serbestçe akitabilirsiniz.  Ve geleneksel kına gecesi türkümüz dilden dile dolaşır. Büyüklü küçüklü. Herkes eşlik eder. Duygusal anlar da beraberinde gelir.

"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar  /  Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler  /  Annesinin bir tanesini hor görmesinler  /  Uçan da kuşlara malum olsun  /  Ben annemi özledim  /  Hem annemi hem babamı  /  Ben köyümü özledim

Annemin yelkeni olsa açsa da gelse  /  Babamın bir atı olsa binse de gelse  /  Kardeşlerim yollarımı bilse de gelse /  Uçan da kuşlara malum olsun  /  Ben annemi özledim  /  Hem annemi hem babamı  /  Ben köyümü özledim"

Göz yaşlarımı silerek Leyla'nin yanına gittim. Örtüsünü kaldırdım.  Ağlamıştı. Sıkıca sarıldım. Sonra kına yakıldı. Tabii gelin elini açmadı. Daha doğrusu açtı ben kapattım. Kına yapıldıktan sonra oyun havlarina devam edildi.

"Bade"

"Efendim Canan abla"

"Kapıda küçük bir oğlan var seni çağırdı."

"Allah Allah niye ki"

"Bilmem ki"

"Tamam abla sağol." Merak içerisinde kapıya doğru yöneldim.  Aklımda teoriler dolanırken kapıya vardım.

"Bade abla bunu bir abi gönderdi" deyip elime bir kağıt verdi. Sonra da hızlıca gitti. Bu benim merakımı daha da artırmıştı. Kağıdı hızlıca açtım. Gördüklerim karşısında dudaklarım yukarı doğru hafifçe kıvrıldı  demeyi isterdim. Fakat şu an ben 32 dış sırıtıyordum.

"Başını iyice örtüp arka tarafa gel. Seni özledim"

Bu Gökalp'ten başkası değildi. Bir kere ben yazısını nerede görsem tanırım. Iceri girip feracemi alıp iyice saçımı örttüm. Daha sonra mekanın arka tarafındaki parka doğru gittim. Burası erkeklerin tarafına da ters oluyordu.
Gökalp'i görünce hızlıca yanına gittim. Ellerimi boynuna doladım. O da ellerini sıkıca belime sardı.

"Seni özledim"

"Seni çok özledim" Nee? Tüm gün boyunca görmedik birbirimizi. Aşık olunca anlarsınız:)(:

VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin