~28.BÖLÜM~

3.5K 190 80
                                    

@sumisali__ Kapak için çooooooooooook tişikkirlerrr. tişikkirim az bişey gecikti ama napalım:) Bu arada bölüm fazlası ile gecikti farkındayım. Hepinizden tek tekkkkkk özür diliyorum. Aslında bölümü pazar günü hazırlamıştım. Bir kaç eksiği var diye yayınlamamıştım. Sonra da hiç vaktim olmadı. Bırakın bölüm atmayı Wattpade giremiyordum bile. Anlayışınız için sonsuz thank youuuuuu:):)

Şok olmuş bir şekilde sedyeye bakarken hemşire çıkmıştı. İyi de neden hiç kimse yok burada. Ve Gökalp'e ne olmuş? Hiç kan da yok. Biraz daha yaklaştım telaşla. Gökalp gözleri fal taşı gibi açık bana bakarak sırıtıyordu. Ne yani şaka mıydı? Ben seni gebertmem mi?

"Ya sen ne dengesiz adamsın? Ne yapıyorsun yaa" az önce akıtamadığım göz yaşlarım şimdi firar etmişti gözlerimden. Gökalp kalkıp bana sıkıca sarıldı

"Seni almaya geleceğimi söylemiştim."

"Ya sen nasıl endişelendiğimi biliyor musun? Aklım çıktı benim sana bir şey oldu diye. Elim ayağım titriyor ya hâlâ."

"Tamam sakin ol. Bak ben iyiyim. Özür dilerim."

"Bir daha böyle şeyler yapmak yok." dedim göz yaşlarımı silerken. Gökalp ellerini yüzüme yerleştirdi ve baş parmaklarıyla göz yaşlarımı siliyordu. Allahım ya ne kadar da nazik nazik yapıyor. Ben bu adamı sevmim de ne yapiym?

"Tamam yok." deyip alnımı öpüp geri çıktı. Biz sarılırken içeri Erkan daldı. Hastanemizin ortopedi uzmanı. O nasıl bir girmedir ya. Tövbe. 

"Pardon Bade Hanım. Ben boş sandım."

"Ama boş değil" dedi Gökalp dişlerinin arasından. 

"Sorun yok Erkan Bey" hayır var. Güzelim atmosferi bozdun. Alacakları varmış. O onları alırken Gökalp elimden tuttu ve

"Bade çıkalım mı güzelim. İşin bitti mi?"

"Evet evet bitti. Odamdan çantamı aliym."

"Tamam" dedi. Beraber odama çıktık. Ben çantamı toparladıktan sonra çıktık. Ve yolculukkkkk. O eve gitmeyi hiç bu kadar istememiştim. Artık biliyorum ki o da beni seviyor. Ve ben her anlamda onun eşiyim  artık. Eski günleri düşününce gerçekten Allah'a bırakınca her şey yoluna giriyor. Her şerde bir hayır var.

"Ne düşünüyorsun?"

"Bizi."

"Zamana bırakınca her şey nasıl da yoluna girdi değil mi?"

"Zamana değil Allah'a bıraktık"

"Haklısın" derken mahcup bir tavrı vardı. Elimi elinin üzerine koydum.

"Dert etme. Bunu da beraber geçeceğiz. Eş olmak böyle değil mi? Birbirinin eksiklerini kapatacaksın. Kimse kusursuz değil çünkü."

"Seni çok seviyorum Bade"

"Ben de seni çok seviyorum. " Gökalp'e bakarak merakla konuştum.

"Gökalp? Ben sevdiğini ne zaman anladın ya da nasıl anladın?"

"İnan ben de bilmiyorum. Seni ilk gördüğümden beri hep içimde değişik şeyler oluyordu. Kendime itiraf edemiyordum. Sonra zamanla Öyle oldu işte." Tam konuşacakken telefonum çaldı. Arayan Leyla'ydı.

"Efendim balığım"

"Benim kızz"

"Ayy Hatice teyze. Sen ne ara geldin Leyla bana daha sabah söylemişti. Ne çabuk geldin."

"Leyla da hemen seni aramış sürpriz yapacaktım. Aslında leyla'yı aradığımda zaten uçaktan inmiştik. Hiç  söylemeyecektim de bu inatçı Halil amcan var ya genç kız evde değildir belki diye tutturdu"

VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin