"Seni gidi küçük yobaz. Kardeşimin intikamı yerde mi kalacaktı"
Ne ne ne... O kendini bilmez, şuursuz, ahlaksız bana Yobaz mı demişti. Bana. Hemde namaz kıldığım için. Ah şu an bunu düşünecek durumda değilim. Bir anda sağladığı bıçağı olduğu yerden çekerken feci derecede bir acı hissetmiştim. Hissettiğim felaket acı beni uyandırmıştı. Ne hepsi bir rüya mıydı? Çok şükür ya... Hemen ardından sabah ezanını duymuştum. Bu ses huzurun davetlisiniz. Hemen huzura kavuşmak için banyoya girdim. Önce gördüğüm rüyanın kötü etkisinden kurtulmak için banyoda sol yanıma üç kez tükürdüm. Daha sonra ise üç ihlas okudum. Bunun sünnet olduğunu duymuştum. Ve kötü rüyaların birilerine anlatılmamasının daha iyi olduğu için Leyla'ya rüyamı anlamayacaksın. Zaten saçma sapan bir rüyaydı.
Abdestimi alıp kollarımı aşağı indirdim. Sonra da namaz kılmak için odama geçtim. Odaya girince birden ürperdim. Çok geçmeden bunun sebebinin kışın ortasında açık bırakılmış cam olduğunu anladım. İyi de neden kışın ortasında odamın camı açık ki? Gece kapalıydı hemde. Doğru ya Leyla! Uyurgezer bir ev arkadaşınız olunca bu gibi durumlar tuhafınıza gitmiyor artık. Bir defasında kıştı ve hava çok soğuktu. Uykusunda balkona gitmiş orada uyuyor. Gece su içmeye uyandım ki ne göreyim. Balkon kapısı açık. Balkona girip bi baktım Leyla soğukta balkonda. Valla ben olmasaydım kesin sabaha kadar orada donarak can verirdi. Bunu bazen dile getirdiğimde "İyi ne güzel şehit olurdum" diyor. Sanki her donarak ölen şehit ya.
Aklımdaki düşünceleri bir kenara bırakıp huzur içinde seccademi seriyordum ki dolabımda asılı duran not gözüme çarptı. Gözüme ilişen not birden bende şok etkisi bırakmıştı. Ne anlama geliyordu bu? Ayaklarım titriyordu bedenimi hissedemiyordum. Tekrar tekrar okudum notu"Hiç bir suç cezasız değil. Bil istedim. Korkulu geceler yakındır. G.Ö"
Nee nediyordu bu. Hissizleşmiştim. Ne hissettiğimi bilmiyordum. Korku hüzün keder merak karışık... Anlam veremiyordum tüm bu olanlara. Birden aklıma rüyam geldi. Ne demişti?
Seni gidi küçük yobaz. Kardeşimin intikamı yerde mi kalacaktı?" böyle bi şeylerdi. Ama nasıl olur? Kim benden ne istiyordu. Bu güne kadar tek bir karıncayı bile ezmeye kıyamayan ben. Şu anda şoklardayım. Ben şok... Hayır hangi hakla odama girebiliyorlardı. Kim böyle bir ahlaksızlığı yapabilir ki? Çok saçma geliyor. Demek camı açanda Leyla değil by gizemliymiş. Neden by dedim bilmiyorum. Heralde bir kadından böyle bir şey beklemediğimdendir. Hem G.Ö de ne oluyor. İsim felan mı acaba? Polise mi gitsem yarın ne yapsam? Ama bana inanmazlar. Delil yetersizliği sonuçta. Yine de şansımı denerim.
Düşündükçe aklımı yitirecek gibi oluyordum. Dengemi kaybetmeye başlamıştım. Hayır olamaz. Allah ım lütfen olmasın. Şu anda bayılamam. Bayılmamalıyım. Biraz oturup kendime gelmeye çalıştım. Kendimi beden olarak iyi hissettiğimde ilacım olan namaza koştum. Beni ruhen iyileştirse iyileştirse o iyileştirir.
Sabaha kadar namaz kıldım kuran okudum. Çünkü bu olaylardan sonra uyumam olanaksızdı. Çare namazda deyip namaza koştum. Gerçekten iyi gelmişti. Ama olmuyordu işte. Unutamıyordum. Bir saniye bile aklımdan cıkmıyordu. Belki Leyla ile biraz dertleşmek iyi gelirdi. Gidip hemen mutlu görünmek için kahvaltı hazırladım ve Leyla nın uyanmasını beklemeye başladım.
Ve Leyla hanımefendi uyanabilmişti sonunda. Bir alkışı hak ediyordu ama. Mutfak masasından ayağa kalkıp alkışlamaya başladım. Beklemediği bir tepki aldığı için olsa gerek irkilmişti. Aman bu da çok korkak be!
"Ne yapıyorsun be sen?" uykulu Leyla hiç çekilmiyor.
"Aman tamam ya git elini yüzünü yıka"
Leyla elini yüzünü yıkayıp geldiğinde ben de kahvaltıyı hazırlamıştım. Yemek boyunca o not aklımdan bir an olsun çıkmamıştı. Bu olanları düşünürken kendimden geçmiş yemek ile oynama başlamışsa demek ki Leyla'nın sesi beni kendime getirdi.
"Ne o yüzünden düşen bir milyon parça. Suratını aşmışsın. " önce anlatmak istemedim konuyu değiştirmek için
"O bin parça değil miydi ya hem iyiyim gayet" Dedim.
"Üff neyse ne? Hemde senin suratın o kadar aşık ki bin değil milyon parça. Kapiş? Ayrıca bu mu senin iyi halin?" Eveet sanırım Leyla nın sorularından kurtlulamayacağım. En iyisi anlatmaktır. Hem ona anlatmayın da kime anlatacağım.
Başladım en başından beri anlatmaya.
***
"Neee ohaa. Kızım ne yapacaksın?" Her cümleden sonra bir oha'lı tepki veriyordu. Baya endişe yapmıştı. Tabii ben onun bin katı da belli etmemeye çalışıyordum. Genelde ben duygularımı bastırırım. Leyla fazla tepki verir. Böylelikle de birbirimizi tamamlıyoruz zaten.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDI
EspiritualBade ve Gökalp... Ne aşkları yalan ne hikayeleri sıradan. Gökalp gök gözlü yiğit demekti. Gerçekten de yeşillerinde kaybolduğu Bade'nin gök gözlü yiğidi idi Bade ise Aşktı. Kutsal sevgiydi. O da mavilerinde boğulduğu adamın AŞKI idi. Ar...