VUSLATI BEKLERKEN #TAMAMLANDI

~27.BÖLÜM~

Gözlerimi çalan alarmın sesiyle araladım. Daha sonra tam olarak açtım gözümü. Sonra yanımda uyuyan adamı inceledim. İlk kez bu kadar ayrıntılı bakıyordum her zerresine. Her bir hücresini incelemek istiyordum. Mavi gözlerinin teniyle olan müthiş uyumu. (Ya ben insan anlatamıyorum anlayın işte. İnsan anlatma özürlüsüyüm galiba.) Allahım içim akıyor sanırım. Bir insan bu kadar yakışıklı olamazdı herhalde. Ya da olmamalıydı. Yani bir tek bana yakışıklı geliyor olsun Allahım. Ya diğer kızlarda beğeniyorsa. Ağızlarının salyaları aka aka izliyorlarsa kocamı. Aşıklarsa ya da ona kendilerimi beğendirmeye çalışıyorlarsa. Ah çok sinirlendim şu an o kızların hepsinin ağzını burnunu kırasım vaarrr!! Rabbim ya tanımadığım kızları kıskanıyordum. Ya paranoyaklaşıyordum ya da aşırı bi kıskanıyorum. 

"Kolumu bıraksan Bade?"

"Ne?" evet verebileceğim en mantıklı cevap buydu.

"Kolumu sıkıyorsun." kolunda olan olumsuz m sinirden kasılmıştı. Kendime gelio elimi hızla gevşettim. 

"Sen neye sinirlendin sabah sabah." ah hatırlatma ya. Sinirim bozuldu. Ya bilsin herkes o benim. Tamam mı? Gökalp benim. Sadece ve sadece benim. Benim kocam. Beni seviyor. Başı bağlı onun. (Birilerine gönderme. Anladı o kendini😂😂)

"Sana sulanan kız var mı" bir sinirle ağzımdan bunlar çıkmıştı. Şu halime bakın ya az önce hayranlıkla izlerken şimdi var mı onu bile bhilmediğim kızlara sinirleniyordum. (Vardır badecim vardır. Sen merak etmeeee.) 

"Nereden çıktı?"

"Seni ilgilendirmez o!"

"Benim güzel karım kıskanmış mı? Merak etme sen kimse bana bi şey diyemez. Ben karımı çok seviyorum. sadece seni seviyorum!"

"Yani senin gözün kaysa bir kıza o kızı keser gitar kutusuna koyar çöpe atarım senin de gözünü oyar eline veririm bunu biliyorsundur umarım." valla odunum kalasım. Çocuk bana romantiklik yapıyor ben katliam senaryoları kuruyorum. İşte şu kıskançlık...

"Biliyoruz orasını. Merak etme sen. Hem sen de beni iyi inceledin valla." anında yüzüm kızarmıştı. Uyanık mıydı pislik yaa. 

"O sana özel bi şey değil" bu ne demek Bade. Sen salak mısın. Geri kafalı. Utanınca ne diyeceğini şaşma ya. Sabahtan beri kıskançlık yapıyorsun buna gelince mi utanıyorsun ya. Salakk. 

"Bana özel değil derken? Başkalarını da mı inceliyorsun"  Oha. Sinirlenmiş miydi o? Ay yanlış anladı. Utancımı bir kenara atmaya çalışarak Gökalpe sarıldım. Kafamı boyun girintisine sokarak konuştum.

"Öyke demek istemedim. Sadece şeyy..."

"Nee?" anladın işte ne naz yapıyorsun yaa.

"Uff yalandı işte. Ben..."

"Utandın" olumlu anlamda kafamı salladım. O da bana daha sıkı bir şekilde sarıldı. Bir süre sonra ne kadar yerim rahat olsa da kalkmak zorunda olduğumu hatırladım. Hastaneye gidecektim. Kafamı hafif geriye çektim

"Gökalp?"

"Hı"

"Ben kalksam artık?"

"Niye?"

"İşe gitmeliyim. Hem sende işe gideceksin."

"Gitmesek böyle kalsak olmaz mı?" 

"Maalesef" deyip kafamı olumsuz anlamda salladım. Ben de şu an buradan ayrılamyı çok istemiyorum ama hastalarım beni bekler. Zor bela kalktım yataktan. Allahım sanki hacca gideceğim ya. Akşam görüşeceğiz yaa. Ama neden bu kadar zor ki ayrılması. Ah benim yakışıklı kocam ne ara bağladın beni kendine bu kadar.