Huzurum, çamurun içindeki bir kum tanesi.
Her şey birbirine bağlı, pamuk ipliği gibi geliyor.
Kaçışın yok Arya.
İnsan insanı kurutur. İnsan insanın en tehlikeli yılanıdır. Panzehiri yok. Sonsuz döngü içinde, yavaşca ölmeye mahkumsun.
...
Bu adam beni denizden kurtaran adam. Düşündüğüm zaman hâlâ sinirliyim ve şimdi burada!.-Sen beni mi takip ediyorsun ha?
-Asıl sen beni takip ediyorsun. Burası benim yerim. Ayrıca kardeşimin ve yengemin yanındayım. Ya sen kimsin ki!?
-Duru'nun arkadaşı. Demek senin yerin? Öyleyse bende giderim! Sana meraklı olan yok. Duru kusura bakma olur mu? Arabadayım.Hızlı adımlarla arabaya yöneldim. Evet aslında kimdim ki? Ne idüğü belirsiz daha dün gelmiş biri.
Aniden bir el bileğimden tuttu.
-Bırak duru, gerçekten önemli değil. Duru bırakır mısın? Duru neden sıkıyorsun bileğimi??Aniden arkamı dönüp kolumu çekerken, beyaz gömlekli geniş omuzlarla göz göze geldim. Kafamı kaldırıp baktığımda, sürekli gözlerimin önüne gelen, o bir çift kahverengi gözle karşılaştım. Kalbim saçma sapan bir şekilde ağzımda atıyordu. Gözleri gözlerime baya yaklaşmıştı ki onu ittim.
-Ne yapıyorsun sen be? Gelmemi bekliyorsan çok beklersin.
-Ne bekleyeceğim. Yanlış arabaya gidiyorsun aptal mısın nesin.?
-Defol!
....
Zor sakinleşmiştim. Bu nasıl bir küstahlık böyle. Önce beni kurtarıp, yanımda atlama dedi. Şimdi ise kovdu. Üstelik yanlış arabaya gidiyorum diye de ikaz ediyor, suratıma bakıyor.
Ona aşağıdan, aramızdaki yaklaşık 10 santimlik mesafeden öfkeyle bakarken Duru yaklaştı.
-Arya yapma. Ali çok iyidir. Seni kurtararak da bunu gösterdi.
Ve diğer elimi de o tuttu.
-Lütfen bak ben çok mutluyum. Yarın annemlere gidiyoruz Bora'yla. Sana da ne kadar teşekkür etsem azdır.Kolumu adının Ali olduğunu yeni öğrendiğim bu meşhur kurtarıcımdan(!) çekerek Duru'ya sarıldım. Ona sarılmak çok güzeldi. Ama kafamı kurcalayan o kadar şey var ki.. Kimseye güvenemiyorum. Ki bu en iyisiydi.
...Bu gün iş görüşmesine gidiyorum. Bence bu defa olacak. Muhasebe şirketi. Ayda yaklaşık 2 bin. Şuan benim için az para değil. Artık bir şeyler yapmanın zamanı gelmişti.
09.00
Stresli bir görüşmenin ardından beklediğim cümleyi duymuştum.
'Yarın gelip başlayabilirsiniz. '
İşte bu! Olacağını biliyordum.
...
İlk defa huzurlu hissediyordum. İş bulmuştum artık.
Aklıma benden param olmadığı için nefret eden öz ailem gelince huzurum kısa sürdü. O zamanlarda bulduğum iyi bir işte, patronum beni eve getirdiği için çok düşünceli (!) babam içkili haliyle kavga ederek kovulmama yardımcı olmuştu..
Kötü olmamak için kendimi toparladım. Gözüme masadaki laptop çarptı ve başına geçtim. İnternetten mailimi açtım. Annemden mesaj vardı. Hemde dün akşam atmış.
"Arya."
Sanki yanındaymış gibi konuştum.
-anne?
Ve sonra okumaya devam ettim.
"Arya. Ben hastayım. Kalp yetmezliği varmış. Bana, iyi olmam için para lazım. 20.000 lira. Bekliyorum. Lütfen bana bu parayı bul. Ölmek istemiyorum."
Sanki bir şey sipariş eder gibi yazmış. Anne.. Kızım bile demek yok mu? Oysa özlemişim. Ne acı. Benim sadece onun sevgisine ihtiyacım varken,maddi bir beklentim yokken gelip bir kere okşamadı saçlarımı. Her neyse... Peki şimdi ne yapacağım. İşe daha yeni başladım. Üstelik tek çocuğu ben miydim. Yurt dışında bir erkek kardeşim var. Fakat onu rahatsız etmek istemezler. Arya var. Zaten ömrü çürümüş. Biraz da biz binelim diyorlar. Neredeyse bir aydır,bir kere kızım aç mısın? Ne haldesin? Deyip merak etmemişler be.
Şimdi de kalp yetmezliği çıkmış. Bana Ömrün ne kadar uzarsa uzasın, bir saatini ayırmazsın ama senin için uğraşacağım...
...
Bugün de durunun istemesi vardı. Stresimi tekrar içime saklayıp güzel maskemi taktım.
Duru eve geldi ve hazırlanıp çıktık. Bora bizi kapıda bekliyordu. Ailesi önden gitmiş.
-Bora'nın abisi umarım yoktur.
-Şşş Arya. Sana o kötü birisi değil demiştim. Sakin olur musun.?
-Peki.
...
Bir binanın önünde durduk. Burasıydı. Yukarı kata çıktık.
Annesi bize kapıyı açtı. Ne tatlı kadın. Güler yüzlü.
Bora ile de tokalaştılar ve içeri girdik.
Herkese gülümseyerek selam verip oturdum. Ortam iyiydi. O yoktu.
![](https://img.wattpad.com/cover/118320404-288-k957999.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ACI BİR DETAYIM
ChickLitDeli gibi hata yapıyor, bazen bela beni buluyordu. İnsanlardan olmanın utancını delirerek atlatıyordum. Acılarda dünya gibiydi demek. Nereye gidersen git acıya denk geliyordun. Evrende küçücük bir toz tanesinin bu denli acı çekip çıldırışıysa ayrı...