Kimseye anlatma canının yandığını. Gelir basarlar her yarana tek tek. Derler ki;burası mı? Sen evet dersin, onlarsa 'geçer.".
Gökyüzü de huysuz ve kırgın gibi. Güneşi göstermezse yeridir. İnsanların şuan içleri sıcaktır. Benim içim titriyor. Buz gibiyim artık herkese. Olması gerektiği gibi...
Sizi bilmem ama ben artık gülümseyen insanlardan nefret ediyorum. Sanki her biri benim mutluluğumu çalıp kendine saklamış gibi..Etrafıma baktım. Herkes birbiriyle şakalaşıp gülüyor, sevgililer el ele geziyor, çocuklar annesiyle simit yiyordu. Arada bir göz ucuyla hem onlar hemde yoldan geçen abazalar, omzu düşmüş, yakası açılmış tşörtüme dikkatle bakıyordu. Ne düşündüklerini biliyordum.. Kimsenin aklına başıma kötü şeyler geldiği, hayattan koparılıp ölüme terk edildiğim gelmezdi.
Yolda yürürken, artık insanların bakışından fark ediyorum kendi kendime konuştuğumu. Sus artık diyorum sus. Ne bitmez çilen varsa onu yaşa!Kafamı kaldırıp göğe baktım. Bir şey çarptı gözüme. Kocaman, neredeyse 20 katlı bir hastanenin önündeydim. Aklımın tavsiye ettiği şeyi dinledim. Yemyeşil bahçesi vardı ve rengarenk çiçekler. Huzurlu bir ortam yaratmaya çalışmışlardı belliki. Burası bir araştırma hastanesi. O yemyeşil çimenlerin üzerindeki insanların huzurlu göründüğü de söylenemezdi. Her neyse banane. Benim de derdim var. Kimse umrumda değil artık..
Hızlı adımlarla, kimseye çaktırmadan merdivenleri hızla çıkmaya başladım. Asansör aklıma dahi gelmemişti. Aceleyle ölüme koşuyordum. Kat 18 burası tenhaydı. Arkamda bir ayak sesi. Aceleci o'da. Arkama dönüp,gözlerimle birini aradım. İşin garibi kimse yoktu. Hastanenin terasına kadar bu sesleri takmadım. Sanırım deliriyorum..
...
Mis gibi bir hava. Vee.. Evet işte karşımda duran küçük duvarlar. Artık rahattım. Ayak sesleri hala geliyordu, arkama döndüğümde ise hiçbir şey görmüyordum. Umrumda değil.
Beyaz fayanslar, birkaç kolon. Kocaman bir teras.
Rahat adımlarla duvara ilerledim. Ve hiç rahatsızlık duymadan duvara oturdum. Ayaklarımı boşluktan sallayarak insanlara bakıyordum. Küçücükler.. Tam da oldukları gibi. Bu defa beni kimse tutamaz. Harika bir hisle kalbimin çarpıntısı artıyordu.Hayat umutları söküp aldı. Kalbim dayanma artık. Bak bitti burası sondu. At kendini bu uçurumdan!..
Derken omzuma dokunan bir el hissettim. Dokunmak ne sanki kavramıştı beni.
-Hey!
Karşımda beyaz önlüklü,dalgalı siyah saçlarına zıt beyaz tenli, gülümseyen yada gülümsemeye çalışan bir genç kız duruyordu.
-Kimsin sen be? Git başımdan.!
- Sakin ol. Sadece bende hava almaya geldim.
-Uzaklaş benden. Öyle hava al.
-Yanına otursam?
-of! Nerden çıkıyorsunuz anlamıyorum ki! Hep beni bulursunuz. Git diyorum!
Hâlâ yanımdaydı. Ona öfkeyle baktım.
-Yoksa psikolog falan mısın? Uğraşamam. Beni yalnız bırak. Eğer kalacaksan da söyle bakalım ;Ne tarafa atlasam daha kolay ölürüm? Yada birini seç yoldan onun üzerine atlayayım. Eğlenceli olur.
Neden psikolog demiştim bilmiyorum. Farkında olmadan belki de kendimi ele verdim ama gerçekten hele ki öyle bir şey asla istemezdim.Karşımdaki derin bir nefes aldı.
- Adım Duru. Psikolog değilim. Kalp doktoruyum. Ama bak burası tam caddeye bakıyor. İnsanların üzerine tükürmek daha eğlenceli.
Güldü ve devam etti.
-Hem neden herşeyi değiştirmek varken burdan atlayıp her şeyi sonlandıracaksın?
-Bana yeni bir hayat kur diyor tek bir hayal bile kuramazken! O kadar umutsuzum ki, iyi düşünmek beni hayalperest yapar.
Durdum ve tekrar nefesimi düzenleyip konuştum.
-Hem benimki intihar değil. Herkes tarafından katledilmek.!
Konuşurken sesim titriyordu ama ben bağırmaya devam ediyordum. Çünkü bunu ilk kez yapıyordum. Hiç haykıramamış biri olarak.-Gel benimle!
Kolumu tutup beni çekmeye çalıştı. 'bir yere gideceğiz. Ondan sonra hala kararlıysan intihar et.'
Güçlü bir kızdı. Beni belimden kavrayıp aşağıya çekti. Düşmüştüm. Gitmeye karar verdim. En azından daha sonra rahatım.
Hastanenin bahçesine bakan tarafına geçtik. Bana parmağıyla insanları işaret etti.
-Bak şu aileyi görüyor musun? Yıllardır buraya gelip haftalarca kalıyorlar. Kalmak zorundalar. Oğullarını biraz da olsa hayatta tutabilmek için. Ama kötü olan tarafı, oğulları 7 yaşına gelmeden ölecek. Umutları kesilmiyor.
Kolumu tutup diğerlerini işaret etti.
- Bu gördüğün kız da kısa sürede hafızasını kaybedecek. Baktığında umutsuz vakalar. Peki neden geliyor buraya? hâlâ neden inadına ilaç kullanıyor? Ben söyleyeyim. Hayatının kalan günlerini gerçekten yaşayıp, unutmamak için. Şimdi gidip o kıza veya o aileye , 'aptallık! Neden hala umut ediyorsunuz, çabalıyorsunuz?' diyebilir misin. Sen de kötü şeyler yaşamışsın belliki. Hemde çok kötü şeyler. Ama iyice düşün şunu; Sen herşeyi yaşadın hak etmeden peki ölümü de hak ettin mi? Neden düşmanlarına ödül veriyorsun? Bak sesin bile kısılmış. Neden gürleşmesin. Güçlenmek yerine intihar kolayına geldi. Kendine gel.!
Beni iki omzumdan tutup hızlıca sarstı. Atlayacağım o duvarın dibine çöküp, sesimi iyice zorlayarak deli gibi bağırarak ağladım.-ARTIK GÜLMEMİ İSTEMEYİN. NORMALLİK BEKLEMEYİN. GÜLSEM BİLE İÇİM HEP KAN AĞLAYACAK. SAHTELİKLERDEN KORKUN. ONLAR GÜLMEKTEN AĞLARKEN, ELLERİYLE KÖR EDERLER.
Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Düşünmüyorum. Düşünemiyorum. Bir yerlerde yağmur yağıyor ama tek kurak toprak ben kalmışım öyle çatlamışım ki kendine küsmüşüm. Bırakıyorum ipin ucunu. Ellerim lanet ediyor. İpin diğer ucu yaşam. Bir türlü bana acımıyor. Bir türlü dikiş tutturamadım. Her yerim yama içinde.
Ağlarken bir yandan başıma gelen herşeyi anlattım.. Yorgunluğumu, savaşımı ama kaybettiğimi. Oda çökmüş beni dinliyordu.
Benimle birlikte ağladı. İnanamıyorum. İlk defa birisi dinledi beni. Sinirlerim bozuldu ve ayağa kalktım.
- 'Kesin seninde bir çıkarın vardır.'
Kusura bakmayın ama, güvenimi geçmişte bıraktım ve hatalar gibi peşimden gelmiyor.
O güzel, saf! İyi niyetlerinize teşekkür ederim. Fakat taktik eskidi.Susmuş, ağlıyordu sadece. Kalktım önünden. Ama sonra aklıma geldi beni neden takip etmişti?
Bunu ona sordum. Gözleriyle beni süzerek kolumu tutup gösterdi.
- kendini fark etmeyen bir tek sensin. Bakışlarındaki telaşı da...
Ardından ne yapacağımı sordu.
Hiç dedim. Sonra dönüp aşağıya baktım.'Hesap vereceksiniz adi şerefsizler!'
Kin doluydum. İçim aceleyle geçmişimdeki herkesi katletmek istiyordu. Vücudum yanıyor, titriyordum. Soğuktan değil bu defa kendimi kaybettim. Başım çatlıyor,kalbim kasılıyordu. Sanki damarlarım sertleşiyordu. Aniden yere yığıldım.
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEN ACI BİR DETAYIM
Chick-LitDeli gibi hata yapıyor, bazen bela beni buluyordu. İnsanlardan olmanın utancını delirerek atlatıyordum. Acılarda dünya gibiydi demek. Nereye gidersen git acıya denk geliyordun. Evrende küçücük bir toz tanesinin bu denli acı çekip çıldırışıysa ayrı...