girdap

Bölüm 13

Aniden Nisan olana, kaldırımdaki çatlaklardan çıkan yabani kır çiçekleri çiçeklenene kadar, haftalarca, her gece şarkı üzerine çalıştı.

Saat sabah dörde kadar ayakta kalmalar onun için alışılmadık bir şey değildi, cep telefonunun ışığı altında not defterine eğiliyordu. Sayfalar ve sayfalar harcandı, üstünü çizdikleri çizilmeyenlerden fazlaydı ama nihayet bir biçim aldı. Namjoon'un kelimeleri ipe dizdiği, birbirine bağladığı kadar yaratıcı ya da Yoongi'ninki kadar akıcı olmayabilirdi, ancak bu, onundu ve kötü değildi.

Yazdığı, şarkılarının kapanış bölümündeki kısmı için seçilmişti ve Jungkook aşırı sırıtmasından kendini alıkoyabilmek için dilini ısırmak zorunda kalıyordu. Bütün çalışmaları buna değmişti.

Yoongi haberleri duyduğunda onu omuzlarından kavradı, hafifçe vurdu, samimiyetsiz gibi tınlasa da öyle olmayan tebrik kelimeleri mırıldandı, öyle -samimiyetsiz- değildi çünkü yüzündeki gülümseme Jungkook'unkinden daha genişti. Aylardır nefesini tutuyormuş gibi, soluğunu salıverdi. Azat etti.

Jungkook, iyi hak edilmiş bir mola olarak; albüm kayıtları ve promosyonları fırtınasından önceki sakinlik olan o gece, yatağında oturmuş çizgi film izliyordu. Kulaklıkları takılı olduğu için kapıya vurulduğunu, açılışının gıcırtısını ya da içeri sızan çocuğun sesini hiç duymadı. Konuşmaya başladığında farkına vardı.

"Akşam yemeği yiyor musun?" Usulca sordu Jimin, ağırlığını bir ayağından ötekine verdi, kollarını bağladı.

Jungkook kulaklığını çıkardı. "Ben zaten yedim."

"Ah."

İkisi de hareket etmedi.

"Ne izliyorsun?"

İlerledi, ranzanın basamaklarını tırmandı; Jungkook dik oturdu, dizlerini göğsüne çekti. Jimin yanındaki küçük alana yerleşerek, duvara yaslandı ve Jungkook'un telefonuna bakmaya başladı.

"Çizgi film," diye cevap verdi sonunda Jungkook, omuz silkti. "Taehyung bunu izlememi önerdi. Daha ikinci bölümdeyim."

"Güzel mi?" Jimin, daha da yaklaştı; Jungkook'un soluğu biraz daha kısaldı.

"Şimdiye kadar, evet."

"Okudum."

Jungkook şöyle bir baktı ve omuz silkti. "Neyi okudun?"

"Şarkını. Yakında kayıt yapacağız, bu yüzden..."

"Bu yüzden..." tekrar etti Jungkook, telefon ekranında duraklatılmış çizgi filme geri döndü.

Jimin, Jungkook'un yastığına düştü, kahverengi saçları etrafına yayıldı ve Jungkook gözlerinin köşesinden, yukarıdan, onu gözlemliyordu.

"Çok sıkı çalıştın, Jungkookie." Dirseğinin iç kısmına dokundu. "Yeteneklisin."

Aşağıya, Jimin'in göz kapaklarına, hafifçe bükülmüş dudaklarına baktı ve ne düşündüğünü merak etti. Teşekkür etmedi, sadece, Jimin'e katılmak için, yatağa gömülmeden önce onu birkaç saniye daha izledi. Kulaklığın birini dışarı uzattı.

"İzlemek ister misin?"

Jimin başını salladı, kulaklığı kulağına takarken gereğinden daha fazla yakına sokuldu, bir kolu Jungkook'un bedeninin ortasında dolanmaya kadar gelmişti. Jungkook telefonunu aralarında sabit tuttu ve oynat tuşuna bastı.

Birkaç bölüm böyle uzanarak kaldılar, diğer üyeler stüdyoya gittikleri veya uykuya daldıkları için yurt yavaş yavaş sessizleşiyordu. Jungkook, Namjoon'un kayıta giren ilk üye olduğunu düşünerek tanrıya şükretti. Bu sefer, Jimin ile yalnız geçirdiği vaktin keyfini çıkarıyordu, nefesi sıcak ve boynunda aşinaydı.

Orada eriyebilirdi; sadece ikisi.

Jimin'in ne zaman örtülerin altına doğru ilerlediğinden emin değildi ama uyluğunun üzerine bir bacağını attığında bu ilerleyiş görünürlük kazanmıştı; vücudu her zamankinden daha sıcaktı, sıcaklık vücudunun merkezinden dışarıya doğru yayılıyordu. Jungkook gözlerini kapattı.

"Uyuyalım," dedi Jimin, mırıldandı.

"Tamam."

Jungkook kulaklıkları görmeyerek, el yordamıyla çıkarttı, telefonunu yastığının yanına yerleştirdi. Jimin'e doğru döndü, sanki bunu yaptıklarından beri bir yıl geçmemiş gibi elleri belini kolayca buldu. Mandalinalı duş jelinin kokusu geliyordu burnuna, içine çekti.

Düşünceleri, yine, o görünmez çizgiye kaydı, -çizginin- aslında gerçek olup olmadığını düşündü, muhtemelen, o an, aralarında bulanıktı, belli belirsizdi. Jungkook'un burnu kendini Jimin'in saçlarının içine gömdü.

"Biz ne yapıyoruz?" Fısıldadı.

Fakat Jimin cevap vermedi, yanında yalandan uyuyormuş numarası yaptı.