Bölüm 21

5.2K 555 141
                                    

           

Ayak bilekleri etrafında buruşmuş çarşaflar ile birlikte uyandılar, öğleden sonra güneşi yatak odasının penceresinden sızıyordu.

Sıcaktı, Jimin, uyluğunun üzerine atmış olduğu bir ayağı ile Jungkook'a tutunmuştu, nefesi cildinde yapış yapıştı, ancak Jungkook elini sadece, Jimin'in boynunun arkasını okşamak için hareket ettirdi. İkisi de terliyordu, berbat olmalıydı ama değildi. Bu; sessiz yakınlığın güzel bir çeşidiydi, ona ev yapımı tatlıları ya da kamp ateşi çevresinde oturmaları hatırlatan, midesinde iyi hissettiren bir sıcaklıktı.

Jimin, Jungkook'un parmak uçları omurgasının üzerinde dans ederken, kımıldadı, uzun bir uykudan sonra kedi gibi uykulu gülümsemesi çoktan yüzüne gerilmişti. "Saat kaç?" Sordu, sesi uykulu ve kalındı.

"Geç."

"Mmm, yalnız mıyız?"

"Sanırım."

"Kontrol et."

Jungkook Jimin'in altından kıpırdandı, boş yatağa baktı. Hoseok yoktu. Tırabzanlara hızla göz attı. Taehyung'un yatağı dağınıktı ancak o da orada değildi.

"Yalnızız," diye onayladı, yatağa, onun yanına geri düştü, burnunu saçlarına gömdü.

Jimin yerini değiştirdi, boynunu Jungkook'a bakmak için uzatmıştı. "Güzel." Onu bir kez öptü, dudaklarını tembel yaz mevsimi gibi birbirlerine yavaşça sürdüler.

Jimin üstüne geçerken, bir ayağı Jungkook'un belinin üzerinde hareket etti, göğüsleri birbirine bastırılmış halde ata biner gibi bacaklarını ayırarak oturdu. Jungkook'un saçlarıyla, bahçede çiçeklerle oynayan bir çocuk gibi oynuyor; parmaklarıyla hafifçe fırçalıyor, merakla yan taraflardaki daha uzun saç tellerini buruyordu. Jungkook'u nefes nefese bırakan hayli mutlak bir saygı vardı. Sanki, Jimin ellerinde bütün dünyaya sahipmiş gibi.

"Saçlarını bu şekilde seviyorum," dedi, yanlara nasıl ayrıldığını vurgulayarak. "Seni daha çok... olgun gösteriyor."

Jungkook yumuşak bir şekilde kıkırdadı. "Öyle mi?"

"Mhmm." Jimin gülümsedi, alnını öptü ve bu bir rüya gibi hissettirdi. "Yoongi hyung ile konuştum."

Beklenmedik laf Jungkook'u birazcık daha uyandırdı, nasıl gittiğini sorarken sesi daha atikti. Kollarını Jimin'in sırtına sardı ve Jimin başını kalbinin hemen üst tarafına getirdi.

"Biliyordu," dedi Jimin, biraz gülerek. "Yoongi hyung akıllıdır." Parmakları, Jungkook'un tişörtünü bir aşağı bir yukarı kurcalamaya başlamıştı, kaburga kemiklerinin her bir tümseğinin anahatlarını belirliyordu. "Mantıklı birçok şey söyledi. Kendimi daha iyi hissettirdi. Umursamıyormuş gibi davranmayı seviyor ancak gerçekten önemsiyor, gerçekten, değil mi? Belki hepimizden daha fazla."

"O, öyledir," Jungkook hemfikir oldu, Jimin'in dokunuşlarında gözleri çırpınarak bir kez daha kapandı.

Kısa süre sonra Jimin'in elleri, Jungkook'un tişörtünün dikişli kenarları üzerinde iz sürüyordu, onun sıcak karnına doğru yavaş yavaş yollarını arıyorlardı. Kas çıkıntılarının anahatlarını takip ettiğini hissedebiliyordu, Jimin kalça kemiğine dikkatle başparmağını basmaya başladığında, bir nefes özümledi. Malezya'dan beri bu kadar yakın olmamışlardı ve bu Jungkook'un bedenini ayıltıyordu, görmezden gelmek istediği uyarı sinyalleri gönderiyor ve başında ışıklar yanıp sönüyordu.

Jimin onu tekrar öptüğünde, önemli bir şeyin başlangıcı gibi hissettirdi. Jungkook, son zamanlarda bunların çoğunu yaşamış olduklarını hissediyordu; her zaman başlıyor ve duruyor ve tekrar başlıyordu, beceriksizlikleri ve güvensizlikleri içinden yine de bir şeylerin nedenini kestirmeye çalışıyordu. Bundan bıkacağını hiç düşünmüyordu çünkü her öpücük yeni ve tarihin eşiğinde gibi geliyordu. Memnuniyetle, Jimin ile başlangıçlar dolu milyarlarca güne, ömrünün tüm günlerine sahip olabilirdi. Öpüşme ısrarcı, zorlayıcı olduğunda, Jungkook Jimin'in yüzünü özenle kucaklıyor, sakınıyordu; çarpık dişi Jungkook'un dudağını yakaladığında Jungkook'un kalbi çığlık atıyordu. Sanki, birbirlerinin ağızlarından kelime alışverişi yapıyorlarmış, birbirlerinin ruhuna sırlar fısıldıyorlarmış gibiydi. Her şey o kadar muhteşem ve parlaktı ki Jungkook insanların bu yüzden mi gözleri kapalı öpüştüğünü merak etti.

girdap Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin