TIME (Harry Styles)

MY LIFE BECOME BAD, IT CAN END GOOD

Merhaba Danetteler!!

Bu bölümü biraz değişik yaptım. Belki hoşunuza gider, belki gitmez. Bilemiyorum. Her neyse, yorumlardan çoook memnunun!! Votelar da iyi gidiyor. O yüzden çok mutluyum!! İyi okumalar tatlılar!

HARRY STYLES

"SÖYLE!!"

"Hayır."

"Hemen, şimdi, konuş. Yoksa-"

O sırada odada duran masaya tekme attım. Mike iki saattir şu lanet çenesini açmıyordu. Ariana'yı bulmam gerekiyordu! Kendine adamlar bulursa başım çok pis belaya girecekti çünkü. Tabi bu Delia'nın da belaya gireceği anlamına geliyordu. Ariana'yı öldüreceğime yemin ederim! Davete gittiğimde ona acımıştım. Eskiden az olsa da bana yardım etmişti. Babam bana kötü davrandığı zamanlar hep yanımda olmuştu. Tabii bu bir bakıma kendi hayrına da gitmişti. Bana iyi davrandığı için ondan hoşlanıyordum. Sarhoş olunca da danışacağım ilk kişi de o olmuştu. O işi ilerletince birlikte olmuştuk. O geceden sonra babam bunu bir şekilde öğrendi. Nasıl öğrendiği konusunda hiçbir fikrim yok. Ardından hayatım kabusa döndü.

Düşüncelerimden sıyrılıp başımı Mike'a çevirdim.

"Konuşman için son bir şans veriyorum."

"Asla!"

Attığım yumrukla bağlı olduğu sandalye yere devrildi ve başını yere çarparak bir darbe daha aldı. Bağırdığında bir tekme attım. Bağırmaya devam ediyordu. Etmeliydi de...

DELIA OSCAR

Koltukta oturmuş televizyon izliyordum. Bodrumdan gelen bağrışmalar televizyonun sesini bastırıyordu. Kumandayı alıp sesi biraz daha açtığımda az da olsa daha rahat hissediyordum.

Harry dün akşam beni eve getirmişti. Dışarı çıkamıyordum. Anlayacağınız gibi yine aynı kabusu görüyordum.

Bodrum kapısının açıldığını duyduktan sonra küfürler işitmeye başladım. Harry kendi kendine küfür ediyordu. Adımlarını daha iyi işitmeye başladığımda salona geldiğini anladım.

Bakışlarımı televizyondan ayırıp Harry'e döndürdüğümde bana bakarken kanlı ellerini sildiğini gördüm. Yanımdaki tekli koltuğa oturdu ve beyaz yerine artık kırmızı olan bezi sehpaya koydu. Ardından arkasına yaslandı. Yorulmuştu. Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

"Duydun mu?"

"Duymamak mümkün mü(?)"

"Üzgünüm."

Bakışlarımı televizyona çevirdim. Bir yandan da yan gözle Harry'e bakıyordum. Yine Harry'nin sesi duyuldu.

"Bir şeyler yapmak ister misin?"

Harry beni yine eğlendirmeye çalışacaktı. Ariana hakkındaki her şeyi anlatmasına rağmen hala ona kızgın ve kırgındım.

"Hayır. Bir şeyler yapmak istemiyorum."

"Sıkılmış gibisin."

"Sıkılmadım!"

"Her zaman sıkılırsın, şimdi mi sıkılmıyorsun?!"

"Evet!"

Çatık kaşları ve belirginleşmiş damarlarıyla bana oldukça sert bakıyordu ama buna alışmıştım. Eskiden olsa korkudan altıma edebilirdim ama ben artık eski korkak Delia değildim.

"Madem 'sen' bu kadar sıkılıyorsun benimle bir şeyler yapmak yerine çocuklarla yap."

"Onların işi var."