TIME (Harry Styles)

CONTROL

DELIA OSCAR

"İlk görevin için hazır mısın Donkey?"

Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum! Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!Ondannefretediyorum!

ONDAN NEFRET EDİYORUM!!

Bana bu taktığı isimden, aptal kız gibi saçlarından, zümrüt yeşili gözlerinden, öne kıvrılan dudaklarından ve bakınca kıskaçlıktan ölüp içine düşüp gömülü kaldığım gamzelerinden nefret ediyorum.

Donkey mi?! Donkey eşek demek. Aptal. Delia ile Donkey hiç benzeşmiyor bir kere!

"Hazırım Hipsty."

"Ahh, hala öğrenemedin sevgili Donkey. Her bunu diyişinde 100 şınav ekleniyor."

"Bence kaldırabilirim."

"İyi, çünkü bununla birlikte 4600 tane oldu."

Sıkıntıyla ufladım. Sadece çete kavgaları sonlansın ve insanlar birbirlerini öldürmesin diye şu çektiğime bakın. İğrenç.

Elinde tuttuğu ceketi yüzüme attığında "Sen ne yaptığını sanıyorsun aptal!?" diye bağırdım. Yemekhanedeki herkes bana bakıyordu, biliyorum. Kısaca göz atıp tekrar Hipst-Harry'e döndüğümde yemekhaneden çıkmak üzere arkasını döndüğünü gördüm. Ona "Heeey!" diye bağırdım. O da bunun üstüne omzunun üstünden bana baktı.

"Bana neden ceketini veriyorsun?"

"Bu benim değil, senin."

"Benim mi?"

Hafifçe bana döndü ve "Evet. Artık sen de çetedensin sonuçta." dedi. Mutlulukla gülümsedim ve cekete hayranlıkla bakmaya başladım. Harry de hayranlığıma gülümseyip "Bu arada, o 4600, 4900 oldu." dedi ve kapıya yöneldi.

"Ne!? Neden!?"

"Bana aptal dedin."

"Ama 100 tane daha arttıracaktın. Sen 200 tane ekledin."

Bıkkınlıkla oflayıp "Yine mi bana karşı geliyorsun?" dedi. Ardından pis bir sırıtmadan sonra alayla gülümsedi.

"5000 şınav seni minderde bekliyor Donkey."

Topukları üzerinde döndü ve kapıdan çıktı. Beni sinir etmeyi seviyordu. Gıcık herif!

Ve onun poposu.

Sırası değil iç ses. Zaten yarınki görevime karın ağrılarıyla gireceğim. Offf!

Keşke o ağrılar Harry ve yatak yüzünden olsa.

Ne kadar iğrenç bir iç sessin sen! Kapa çeneni!

Benim çenem yok salak!

Bana salak deyince kendine de salak demiş oluyorsun. Şimdi kimmiş salak?

Hala sen.

BİLİYORUM. GERÇEKTEN UZANMALIYIM.

Harry'nin kolları arasında...

Hemen düşünmeyi kes! Seni orospu ses!

'Hemen düşünmeyi kes, orospu ses!'

KAFİYEYE GEEELLL!

*****

Tamam, Harry'nin pis sırıtışı beynimde yer etmişti. Ve evet, o bir taştı. Hatta belki meteor. Kabul! Tamam mı!? Ama ondan nefret ediyordum. Ona sanırım fisiksel bir açlık hissediyordum. Yani, lütfen, o dudakları öpmek istemediğinizi söylerseniz Ahiret Günü'nde resmen size en büyük günahınızın bu olduğunu söylerler. Adam öldürseniz anlarım ama o dudakları öpmek istemediğinizi söylerseniz sizi Bakırköy'e transfer ettirmeleri gerektiğini düşünürüm. Pekala, sakinim.