A WHOLE NEW WORLD

1.5K 77 12
                                    

DELIA OSCAR

"Günaydın!"
"Günaydın."
"Harry, bak! Bu sefer ben yemek yaptım! Tadına baksana!"

Tadına baktı ve çok lezzetli olduğuyla ilgili bir şeyler mırıldandı. Ardından "Bugün senin için bir sürprizim var." dedi. Sürpriz mi!? Sürprizlere bayılırım!

*****

Sürpriz için akşama kadar beklemiştim! Çok sıkıldım! Ve daha şimdi gözlerim kapatılmış bir şekilde yürüyorum.

"Açabilirsin!"

Gözlerimi açtığımda dünyanın en güzel manzaralarından biriyle karşılaştım. Tanrım! Çok güzeldi! Bir gölün yanındaydık. Bu, benim ölüp dirildiğim yerdi. Beni buraya neden getirmişti ki şimdi!? Ama yalan söyleyemeyeceğim, harika görünüyordu. Ay ışığının yansımasını görüyordum. Su sayesinde iki tane ay oluyordu. Yıldızlarsa bir milyon taneyse artık iki milyondu.

Harry'e baktığımda elinde Richard'ın dizginleri vardı. Gülümseyip yanına gittim. Beni Richard'ın sırtına bindirdi. Ardından kendisi arkasına doğru oturdu. Ben önünde, o ise arkamdaydı. Nefesini boynumda hissediyordum.

Yavaşça yürümeye başladık. Bir süre yürüdükten sonra Harry konuşmaya başladı.

"Biliyor musun, burayı hep sihirli bulmuşumdur."
"Neden?"
"Çünkü seni burada kaybetmiştim ve burada kazandım."
"Şu şimşek olayından bahsediyorsun?"
"Evet."

Tebessüm edip Richard'ın yelesiyle oynamaya başladım. Bundan hoşlandığını belli ederek başını aşağı-yukarı salladığında kıkırdadım ve okşamaya devam ettim. Harry tekrar konuşmaya başladı. Anladığım kadarıyla sohbet etmek istiyordu.

"Burası son gördüğünden beri daha iyi, değil mi?"
"Evet, öyle. Çok güzel bir yer haline gelmiş."
"Aslında normalki kadar güzel değil. Şuan oldukça, emm, basit."
"Hayır! Burası mükemmel."
"Öyle. Sadece görebilenler için... Seninle burada yaşadığım olaydan beri buraya gelip duruyorum. Farklı şeyler keşfettim Delia. Burası başka bir dünya."

A Whole New World-Aladdin (Dinlemezseniz okurken hiç zevk almazsınız. Baştan söyliyim:D)

İçimden gelen şeyleri söylemeye başladım.

I can show you the world
Sana dünyayı gösterebilirim

Shining, shimmering, splendid
Parlayan, pırıldayan, görkemli

Son cümlelerimle etrafı ateş böcekleri kapladı. Size burasının büyülü olduğunu söylemiştim.

Tell me princess, now when did
You last let your heart decide?
Söyle prenses, en son ne zaman kalbinin karar vermesine izin verdin?

Bu söylediğim üzerine de yandaki çiçeklerden bir tane kopardım. Şansıma gül denk gelmişti.

I can open your eyes
Gözlerini açabilirim.

Take you wonder by wonder
Seni düşten düşe sürükleyebilirim.

O sırada üstümüze uzanan dala uzanıp Richard'ın sırtından kalktım. Delia'nın da belini tuttuğum için o da benimle kalktı. Dala çıkıp ağaca tırmanmaya başladık.

Over, sideways and under
Üzerinde, yanında ve altında

On a magic horseback ride
Sihirli, bir ata binme yolculuğunda

O sırada ağacın yapraklarını araladım ve ağacın tepesinden o harika manzarayı gördü.

A whole new world,
Yepyeni bir dünya

TIME (Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin