NEVER

739 40 6
                                    

Sorduğu soruyla kafam karışmış gibi baktım.

"Ne!? Hayır."

"Delia, onu ne kadar savdiğini görebiliyorum. Ben ise, hiçbir şeyim. Bana acıdığın için beni seviyormuş gibi davranıyorsan-"

"Hayır! Hayır, hayır, hayır. Ben seni seviyorum Harry. Ben seni çok seviyorum."

"Ama hiç öyle davranmıyorsun."

"Ben sadece, sen çok, ben şey, offf."

"Sen ne?"

"Sen çok seksisin!"

Söylediğim şeyle gözleri sonuna kadar açıldı. Bunu beklemediği her halinden belliydi. Ben bile beklemiyordum.

"Anlamadım?"

"İlk başlarda egon tavan yaptığı için ne seni düzgün öpebiliyordum, ne de iltifat edebiliyordum! Tanrım Harry sen çok seksisin! Sana aşığım! Bu söylediklerime inanamıyorum! Ben kibar bir kız olabilirim ama bir kızım! Ve senin ne kadar ağız sulandırıcı olduğundan haberin yok! Öyle bir kıça sahipsin ki! Düzgün bir daire gibi! Bir cetvel ve hesap makinesi verin, alanını bulabilirim! Ve dudakların sanki Bratz bebekleri gibi! Ohh saçlarında sanki herzaman rüzgar var! Nesin sen?! Pocahontas mı?! Ya da bir meteor!?"

Ağzı aralık olan Harry şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. Sanki mükemmel olduğu için ona kızmıştım. Hayatımda duyduğum en saf ses tonuyla "Bunu bilmiyordum." dedi. Ben de derin bir nefes çekip "Ben de öyle." dedim. Birkaç saniye sonra yüzünde kocaman bir sırıtış belirdi. Çok utanmıştım ve suratına bir tane tokat yapıştırmak istiyordum. Biliyorum, gerizekalıyım. Ama şunu söylemeyi kesin artık!

*****

HARRY STYLES

"Dün akşam filmin sonuna gelmedin."

Blake sanki bir şey ima edermiş gibi konuşuyordu. Dün gece aklıma gelince istemeden gülümsedim. Ardında başımı tavadan kaldırıp Blake'e döndüm.

"Evet, gelmedim."

"Peki ne olduğunu söyleyecek misin? Sen Die Hard'ı asla kaçırmazsın!"

"Ben şeyy, Delia benim hakkımda bazı itiraflarda bulundu ve ben de orada kaldım."

"Ne tür itiraflar?"

"Çok ateşli olduğumla ilgili itiraflar."

Herkes bir ağızdan "Delia mı!?" dedi. Sonra Liam "Yani seni çok beğendiğini söyledi. Fiziksel olarak." dedi aceleyle. Gülümseyerek onayladığımda herkes birbirine bakıp gülümsedi. Blake "Bu kızı her geçen gün daha çok seviyorum." dedi. Edepsiz şeyler düşündüğünü anladığımda kaşlarımı çatıp ona baktım.

"Ahh, dalga geçiyorum Hazza. Kızına dokunan yok."

Sinirli bakışlarımı ondan çekip Delia için hazırladığım pancake tavağına çevirdim. Üzerine romantik olması için bir kiraz koymuştum. Biliyorum piskopat bir aşığım. Bunu hergün duyuyorum.

Delia dağınık saçlarıyla aşağıya indiğinde çekik gözlerinden yeni uyandığını anlamıştım. Herkes bir ağızdan edepsizce "Günaydın." dedi. Delia da görülen bu ilgi üzerine şaşkınlıkla "Günaydın." dedi. Ona tabağını uzattığımda gülümseyip teşekkür etti ve sol kulağımın arkasına bir öpücük kondurdu. Ahh sol kulağımın arkası! Öpeceği yeri biliyor!

O pancakeleri yerken herkes fısıldaşıyordu. Bu sinirlerimi bozduğu için Delia farketmeden hepsini dürttüm. Ondan sonra sadece öylece etrafa bakındılar.

Delia pancakeleri bitirdiğinde çocuklardan bazıları televizyon izliyor, bazıları bana bulaşıkta yardım ediyordu. Ama Niall hala buzdolabında yiyecek bir şeyler arıyordu. Delia doyduğuyla ilgili bir şeyler mırıldandığında gülümseyip tabağını aldım. Niall ise sonunda buzdolabında bir yiyecek bulduğunda "Ahaaa!" diye bir ses çıkardı. Buzdolabında bulduğu şey benim dünden kalma sandeviçimdi.

TIME (Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin