TIME (Harry Styles)

DOOMSDAY

HARRY STYLES

"Seni görmeyeli oldu Harry."

"Ne istiyorsun?"

"Delia nasıl?"

"Ne istiyorsun dedim!"

"Sam'in işten çıkarılmasını istiyorum."

"Sam mi? Şu bar işlerinin başı mı?"

"Evet. Barı koruma altına aldığımızdan beri bize emirler yağdırıp duruyor. Bir şeyler yap!"

"Küçük bir kız gibi mızmızlanmayı bırak ve bana ne olduğunu anlat. Ayrıca neden Louis'in telefonundan arıyorsun?"

"Numaranı geçen sene değiştirdiğinde yenisini bilmiyordum. Louislere gittim. O da telefonunu kullanmama izin verdi. Ve sorun şu;

Sam kendine pay alıyor. Bize sabit fiyat vermiyor."

"Blake ve Ed halleder."

"Halletmiyorlar!"

"Nasıl halletmiyorlar? Onları ararım, tamam mı?!"

Cevabını beklemeden yüzüne kapattım. Sırayla Blake ve Ed'i aradım. İkisi de açmadı. Blake telefonunu en fazla kız becerirken açmazdı. Ki bir kere açmıştı. Anlarsınız, o işi yaparken, herneyse! Ed ise herzaman açardı. Niall, Zayn, Liam ve en son Louis'i aradım. Ama Louis de açmamıştı. Bu kesinlikle imkansız! Bir şeyler dönüyordu. Demin Selena Lou'nun tekefonunu kullanıyordu ama şimdi ise Lou açmıyor! Orada doğru gitmeyen bir şeyler var!

Gelen sesle başımı arkaya çevirdim. Ruby Teyzem konuşmuştu.

"Bir şey mi oldu Harold?"

"Acil bir işim çıktı."

"Ahh, yine mi?"

"Evet."

"Gitmen mi gerekiyor?"

Başımla isteksize onayladım. Delia ise bunu dememle iç çekip yemeği yemek ile onunla oynamaya başladı.

*****

DELIA OSCAR

Tükenmez kalemin arkasına basarak ritim tutuyordum. Önümdeki deftere bir şeyler karalamış ve çok sıkılmıştım. Harry bana tek bir kelime bile söylemememişti. Sadece kapıdan çıkmadan önce gözlerime bakmıştı. Saat geceyarısını geçmişti. Uykum vardı, ama uyuyamıyordum. Neler döndüğünü bilmiyordum. Sadece Texas'tan geri geldiğimizden beri bir şeyler değişmişti.

Onu beklemekten sıkılınca evden dışarı çıktım. Harry kapıyı kilitlememiş, anahtarı bana vermişti. Bu bir tür "Kontrol sende, sana güveniyorum." demenin yoluydu.

Ayakkabılarımı çıkarıp çıplak ayaklarımla çimlerde yürüdüm ve beni iyi hissettirebilecek tek şeyi yaptım. Şarkı söyledim.

Ed Sheeran-Give Me Love

Şarkı söylerken ağaca tırmandım ve yıldızladı izledim. Harry'i sevmeseydim, önemsemeseydim ne olurdu diye düşündüm. Belki daha iyi, belki daha kötü olurdu. Onu sevmek garipti. Çünkü o iki kişiydi. Bazen içinde bir katil yatan çocuk, bazen içinde bir çocuk yatan katil oluyordu. İyi biriydi, ama kötüydü. Bunu biliyordum. Herkesin içinde kötü şeyler yatar. Sadece o kötülük bazılarında uyanmamak üzere derin bir uykuya dalmıştır. Bazılarında ise şeytan uyanmak ve gördüğü iğrenç kabusları bize anlatmak ister.

En son bu ağaca Harry ile çıktığımızı hatırladım. Harry manzaranın harika olacağını söylemişti. Biz de çıkmıştık. O gün ata binmiş, ve eğlenmiştik. Mükemmel bir gündü. Tabii, şimdi içimde bir boşluk vardı. Konuşacak kimsem yoktu.