İthaflar (ya da sadece ithaf):
@Hesraaa
DELIA OSCAR
"Harry! Bak!"
Harry'e bana aldığı yeni telefonu verdim. Kameradan "cocumuyoo" yapmıştım ve ona izletiyordum. Napıyım, canım sıkıldı.
Harry izledikten sonra kıkırdadı. Ardından "Benim işe gitmem lazım. Sonra görüşürüz tamam mı?" dedi. Kapıya yönelirken onu omzundan tutup bana çevirdim ve dudaklarına uzun bir süre yapıştım. Ayrıldığımızda yutkundu ve öylece baktı. Bir süre sonra bu garip bir hal almaya başladı.
"Harry?"
"Hm?"
"İşe gidiyordun."
Bir şey hatırlamış gibi "Ah, doğru!" dedi. Ardından dudaklarıma arsızca baktı ve sırıtarak kapıya doğru geri geri yürümeye başladı. Birkaç adım sonra kapıya döndü ve sandalyeye takılıp tökezledi. Ardından kapıya ulaşmayı başarınca tokmağı çevirdi. Kapı açılmayınca onu zorladı. Yine açılmayınca "Kapı açılmıyor! Burada kaldık! Neden açılmıyor?!" diye bağırmaya başladı. Ben de yanına gidip anahtarı sola çevirdim ve kapı açıldı. Kıpkırmızı olmuş suratıyla "Phhh, ben de tam onu yapacaktım." dedi. Sonra ben de "Eminim ki yapacaktın(!)" dedim. Sonra dışarı çıktı ve arabasına binip uzaklaştı. Evde yalnız başımaydım. Yapayalnız.
Koltuğa oturdum. Sürekli hergün böyle oturup televizyon izlemek veya kitap okumak sıkıcıydı. Ata binemiyordum çünkü Harry yalnızken bunun tehlikeli olabileceğini düşünüyordu.
Öyle oturup boş boş tavana bakarken kapının sesi duyuldu. Merak ve korkuyla kapıya yöneldim ve açtım. Jason gelmişti. Ona selam verdim ve geçebilmesi için kenara kaydım. Koltuğa oturduğunda ben de hazır Harry yokken sadece kendisinin oturabildiği taht koltuğa yöneldim.
"Senin işte olman gerekmiyor muydu?"
Jason "Emm, bugün pek keyfim yok. Benim yerime Ed halledecek." dedi. Onu onayladıktan sonra derin bir iç çektim. Gerçekten depresyona girecek gibiydim.
"İyi misin?"
"Evet, sadece, off her şey çok sıkıcı. Böyle burada bütün gün oturmak... Biliyor musun 2 kilo aldım! Yani, eskiden günlerim dolu dolu geçerdi. Şimdi ise Harry işe gidiyor ve beni yanında götürmüyor. Ben de okuduğum kitapları tekrar tekrar okuyup duruyorum. Yani, bir şeyler öğrenip bir şeyler kazanmak istiyorum ama olmuyor işte."
"Herkesin istediği bu değil mi? Yani, yan gelip yatmak."
"Çoğu kişinin öyledir. Ama benim değil. Çünkü, hayatım boyunca çoğu şeyi zaten kendi isteğimle yaptım. Çok çalışmayı kendim istedim. Şimdi ise, istemediğim şeyi yapıyorum. Yani-"
"Hiçbir şey yapmamak."
"Kesinlikle."
Yerimden kalkıp camın yanına yöneldim ve bakmaktan zevk aldığım manzaraya gözlerimi diktim. Jason da kalkıp yanıma geldi. Berbaber manzaraya baktık.
"Biliyor musun Delia, annem hep şey derdi. Eğer canın sıkılıyorsa hayal et."
"Hayal mi edeyim?"
"Evet. Ne yapmak istediğini hayal et."
"Emm, iyi bir film çektiğimi hayal ediyorum."
"Seni iyi hissettiriyor mu?"
"Evet."
"O zaman hayal etmeye devam et."
Kıkırdayıp başımı onaylamazca salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIME (Harry Styles)
FanfictionDelia Oscar ünlü bir film yapımcısının kızıdır. Harry Styles ise parasını insanları öldürerek kazanan ve babasına sonsuz bir hizmette bulunan bir çocuktur. Delia'yı görmesiyle her şey değişir. Çünkü Delia felsefeyi ve insanlara hayat dersleri vermey...