TIME (Harry Styles)

SHE'S GONE

DELIA OSCAR

Adam dudaklarıma yapıştığında onu ittirmeye çalıştım. Ama o kadar sarhoştu ki takmadı bile. Sarhoş olduğunu mu nereden anladım? Yanında bir tek nefes almanız anlamanız için yeter. Gerçekten iğrenç kokuyordu.

Jason adamı çekmeye çalışınca adam dudaklarını benden ayırıp Jason'a döndü ve "Ne yapıyorsun!?" diye sordu. Ardından "Görmüyor musun, işim var! Sen de evine git!" diye ekledi. Bana başını çevirdiğinde Jason panikle "Efendim, o Harry'nin kız arkadaşı!" dedi. O kadar hızlı söylemişti ki anlamam için bir süre geçmesi gerekti.

Adam anlayınca beni bıraktı ve Jason'a adımladı. Ardından "Harry'nin kız arkadaşı mı var!?" diye kükredi. Şimdi Harry'nin neden aslan gibi kükrediğini anlıyordum. Genetik. Ama uzun zamandır duymamıştım. Harry bana bağırmazdı. Yani artık.

Jason "E-evet efendim." dedi. Adam saydırmaya başladı. Ardından kendi kendine "Ona söylemiştim! Ona kızların tek bir işe yaradığını söylemiştim! Ama o yine sözümden çıkmış!" diye söylendi ve bağırdı.

Biz de Jason'la ona bakıyorduk. Ardından adam birden bana döndü.

"Sen! Oğlumdan uzak duracaksı-"

"Oğlun mu?! Se-sen Harry'nin babası mısın?!"

"Evet. Ve sana ondan uzak durmanı söylüyorum."

"Ama sen ölmüştün!"

Korkudan gözlerimden yaşlar akıyordu.

"Gördüğün gibi buradayım. Şimdi defol buradan!"

"Hayır!"

Bu sözüm üzerine gözleri sonuna kadar açıldı. Oldukça şaşırmıştı. Ben de öyle.

"Ne dedin sen!?"

"Hayır dedim."

Üstüme doğru yürüyünce deli gibi terlemiş Jason "Efendi-" diye başladı. Ama Harry'nin babası "Kapa çeneni!" diye bağırmıştı. Önümde dikildiğinde gözlerine baktım. Aynı Harry beni ilk kaçırdığında öfkesinden kudurduğu gibi bakıyordu. Aynı gözlerdi. Sadece altında yatan insan farklıydı.

Babası pantalonununun fermuarını açtığında şaşkınlığım kat kat artmıştı. Deli gibi korkuyordum ve kalbim ağzımda atıyordu. Harry'nin babası "Madem gitmeyeceksin, o zaman Harry'nin de olmayacaksın." dedi.

Kaçmaya çalışırken eliyle beni saçımdan tuttu. Kendine çektiğinde istemeden ağzımdan bir çığlık kopmuştu. Jason "Efendim lütfen. Harry'nin gelmesini beklemeliyiz. Yapamazsınız. O-" diye ikna etmeye çalışırken Harry'nin babasının eli boxerına gitmişti bile. Ben deli gibi ağlarken Jason "Üzgünüm ama bunu yapmanıza izin veremem." dedi ve Harry'nin babasının üzerine atladı. Onun yere düşmesiyle ben de yere düştüm. Saçlarım hala ellerindeydi.

Harry'nin babası Jason'a bağırdı.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun?!"

"O Harry'nin kız arkadaşı. Ben de Harry'nin adamlarından bir olarak onu korumakla yükümlüyüm."

"O sadece bir sürtük!"

"Hayır değil. Onun adı Delia Oscar ve-"

"Delia mı!?"

Harry'nin babası şaşkınlıkla bana baktı ve "Sen Harry'nin yıllardır peşinde koştuğu kızsın. Beni terk etmesinin sebebi sensin!" dedi. Ardından beni saçımdan kaldırdı ve suratıma bir yumruk geçirdi. Jason onu durdurmak için arkasından yaklaşırken ona da yumruk attı. Ardından Jason'a birkaç tekme geçirdi. O acıdan iki büklüm olurken ensesine bir tane daha yumruk geçirdi ve Jason bayıldı.