TIME (Harry Styles)

HELLO KITTEN!

DELIA OSCAR

"Seviyor, sevmiyor, seviyor, sevmiyor."

Şuan hamakta oturup bir ay çiçeğinin yapraklarını teker teker kopartıyordum. Bunu yapmaya devam ederken bir kapı sesi duydum. Karşımdaki eve baktığımda kapıdan çıkmış Harry'i gördüm. Bana doğru ilerlemekteydi. Yanıma geldi ve hamağa oturdu.

"Ne yapıyorsun?"

"Hiç işte."

"Seviyor, sevmiyor mu?"

"Şeyy, evet."

Kıkırdadı ve hamağa boylu boyunca yattı. Beni de kendine çekip gıdıklamaya başlayınca kahkahalara boğuldum. Ardından gülüp çiçeği elimden aldı.

"En son hangisinde kalmıştın?"

"Sevmiyor."

Başıyla onayladı ve yaprakları koparmaya devam etti. Son yaprağı koparırken "Seviyor." demişti.

"Kimi düşünüyorsan seni seviyormuş Delia."

Gülüp onu onayladım. Ona sarıldığımda o da bana sarıldı. Hamakta öylece sallanırken gözlerimi kapayıp kendimi Harry'nin ve uykunun kolları arasında bıraktım.

*****

"La la la la laaaa..."

Şarkı söylerken ıslak saçlarımı tarıyordum. Aşağıdan gelen bağırışmaları gözardı etmeye çalışmıştım ama yapamadım ve kulak kesildim.

"Hayır! Bu kadar borcumuz yok bizim Tom!"

"Bay Styles, bakın, ödemezsek işler kötüye gidecek."

"Ben, bu, kadar, borç, almadım!

"Bay Styles, bu evi yaptırmak ve arabalar ve atlar ve biliyorsunuz kızlar-"

"Kapa çeneni seni gerizekalı!"

HARRY STYLES

Ellerimi saçlarıma geçirip çekiştirmeye başladım. Bu kadar borcum olamazdı! İmkansız! Tom konuşmaya başlayınca tekrar ona baktım.

"Ama aklımda bir fikir var Bay Styles."

"Neymiş o?"

"Biliyorsunuz, Delia sizin mahkümunuz. Onu birkaç gece evlere yollarsak bence-"

"Ne dedin sen!? Doğru mu duyuyorum!? Sen, benim, Delia'yı sürtük yerine mi koymamı öneriyorsun!?"

"Sadece bir fikirdi."

Omuzlarımı dikleştirip üzerine yürümeye başladım. Kaşlarım çatık bir şekilde suratına bağırdım.

"Senin o beynini de fikrini de sikerim! Tamam mı Tom?! Senin sikilmek üzere olan fikirlerin, sikilmek üzere olan bok beyninin içinde kalsın göt kafalı!"

Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra başını korkuyla salladı. Arkamı dönüp koltuğa oturdum. Ardından şakaklarımı ovmaya başladım. Bağırdığımda başım ağrıyordu ve yoruluyordum. Sanırım çok bağırıyorum.

Tom kağıtlarını toparlayıp kapıya yöneldi. Kapıdan çıkmadan önce bana baktığını hissettim. Sanırım hayal görüyorum ama kıkırdadığını duydum. Kapı kapanınca kıkırdamanın hayal mi yoksa gerçek mi olduğuna karar vermeye çalıştım. Hayaldi herhalde.

Dolaptan bir bira çıkarıp içmeye başladım. Şu akşamki berbat davete gitmeliydim. Biliyorum, çok davete gidiyorum ama para kazanmamın tek yolu bu. Daveti Tom veriyor. Yine. O benim adamlarımdan. Bunu biliyorsunuz zaten. Aynı zamanda da para makinem.