EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)

Yemek

Kendime bir kez daha aynada baktım. Gerçektende çok güzel olmuştum. Bu kıyafeti giymek bana hiçbir zaman nasip olmamıştı. Demekki bugün giymem gerekiyormuş. Tek omuzu açık ve kısa kollu mavi bir buluz giydim. Altınada beyaz eteğin üstüne mavinin tonlarında  çiçekleri olan ve diz kapağında biten bir etek giydim. Mavi buluzumu eteğin altına koyerken kulaklarımada beyaz inciler ile süslenmiş yuvarlak küpe taktım. Saçlarım zaten düz olduğundan bir daha düzleştirmedim onun yerine Açelyanın yardımını alarak geniş örgüleri olan bir örük yaptırdım. Saçlarımın iki yanından gidiyordu bu örgüler ve arkası açıktı. Yaptığım makyajı çok abartmadım mavi gözlerimi dahada belirgin edecek şekilde likirt sürdüm. Kirpiklerimede maskara sürerek dahada belirgin yaptım. Hafif fondeten ve allık sürerek yüzümü iyice prüzsüz hale getirdim. Kaşlarımı kahverengi kalemle daha da belirgin hale getirdim. Dudaklarımada canlılık verecek şekilde hafif kırmızı ruju sürdüm. 

"Çok güzel oldun. " Açelyanın hayran bakışlarını görünce gülümsedim. Hafif çenesine vurarak konuştum.

"Sen her türlü güzelsin. Ben ise makyajla ancak bir şeye benzedim. " Açelyanın kıkırdaması ile bende güldüm. Açelya yatağın üstündeki gümüş işlemeler ile süslenmiş mavi çantayı alarak bana verdi. Bende ikiletmeden aldım ve odadan çıktım. Üç saattir Açelya ile odaya girip çıkamamıştık. Sonucu ise ancak bu kadar olmuştu. Salona girdiğimde yine beşli grup burdaydı. Bu akşam maç yapacakları için bir araya gelmişlerdi. Canın bakışları bana dönünce içtiği çayı püskürttü. Gözlerim büyürken Cana doğru atıldım ancak Metenin kolumdan tutması ile durmak zorunda kaldım.

"Hocam bu siz olamazsınız?" şaşkınlıkla beni süzerken meraklı bakışlarım Miraça döndü. Baştan aşşağı beni süzüyordu. Bakışları benim maviler ile buluşunca kaşlarını çattı. Beğenmemiş miydi? Yüzüm her saniye asılırken Can sağ elimden tutarak etrafımda döndürdü. 

"Hocam bugün evden çıkamazsın. Aşırı kıskanç biriyim ve sen şuanda kıskanılacak kadar güzelsin." Metenin Cana vurması ile hayran bakışlarının yerini öfkeli gözler aldı.

"Ne vuruyorsun olum. " Mete gülerek Canın elinede vurdu böylece tuttuğu elimde kurtulmuş oldu.

"Olum ağzının suyunu sil. Nazan abla temizliyor sonra. " gülerek tekli koltuğa oturdum. Açelyanın yüzü bana gelen iltifatlardan sonra asıldı. Mete bunu fark edince Canın bana yaptığını yaparak Açelyayı kendi etrafında döndürdü.

"Abisinin güzeli, bir tanesi. " Metenin sözleri ile Açelyanın yanakları kızarırken kıkırdadı ve Meteye sarıldı.

"Ben daha güzelim demi abi? " Miraçla bile böyle abi kardeş olmamışlardı.

"Tabiki güzelim. " bir yandanda bana gülümsüyordu. Çocuğa bak iki kızın gönlünü aynı anda yapıyordu. Üstümde hissettiğim bakışlarla Miraça döndüm. Ancak onun bakışları oturunca yukarı çıkan eteğimdeydi. Hızla eteğimi düzeltince bakışları bu defa da açıkta kalan omuzuma döndü. Bu çocuğun amacı neydi? Huzursuzca yerimden kıpırdandım. Elimi buluzun koluna getirdim ve yukarı çekerek açık olan omzumu kapattım. Miraçın dudakları kıvrılırken bu defa bakışları gözlerime döndü. Ancak benim tek baktığım yer dudaklarıydı. Yani dudaklarındaki gülümseme. İlk defa yüzünde öfke ve sertliğin haricinde bir belirti gördüm. 

"Ne diye sapık gibi beni süzüyorsun?" çıkışmam ile gülümsemesi dahada büyüdü ve oturduğu yerde iyice yayıldı.

"Sadece alıştırma yapmanda yardımcı oluyordum. " sapık gibi açıkta kalan yerlerime bakarak neyin alıştırmasını yapıyorduk acaba. 

"Ne alıştırması. " odadaki bütün bakışlar Miraça dönerken hepimiz cevabı merak ediyorduk.

"Gideceğin mekandaki erkelerin bakışlarına alışmanı sağlıyorum. " gözlerim büyürken allık sürdüğüm yanaklarım dahada kızardı. Söylediği laflara sinirlendiğim için kapattığım omuzu tekrardan açtım. Miraçın gülen yüzü yerini yine sert ifadeye bırakmıştı.