Bu bölümü çok tatlı bir takipcim için özellikle yazıyorum. Umarım beğenir ve beğenirsiniz. @eminenaz61 😙
"Yanlış birseyi mi oldu hocam? " Can yine mahalle dayısı gibi horozlanınca gözlerimi devirdim. Söylediğim saçma sapan bir yalan yüzünden ardı ardına yalan söylemek zorunda kaldım. Ki benim hiç sevmediğim bir şey.
"Özel bir durum. " diyerek Candan gelecek saçma soruların önünü kestim. Zaten yeterince yalan söylemiştim. Yol boyunca Canda Miraçta bir daha konusmamıştı. Okula yaklaşınca her zamanki gibi çocuklardan ayrılmıştım.
Öğretmenler odasına girdiğim gibi elinde kahve fincanı ile beni bekleyen Kenan öğretmen ile karşılaştım.
"Günaydın Ekim. Bugün hava biraz soğuktu bende için ısınsın diye kahve aldım. " elindeki fincanı uzatınca kibar olmak adına hafif bir tebessümle aldım. Öğretmenler odasında sadece ikimizin olması gözümü korktuyordu açıkçası. Özellikle dudaklarindaki gülümseme gözüme çok korkunç gelmişti.
"Teşekkür ederim. " adamın yüzüne bakmadan dolabımın önüne geldim. Çantamı dolaba yerleştirip önlüğümü giyindim ve dolabı kitledim. Kahve fincanını alarak Kenan öğretmenin yüzüne bile bakmadan öğretmenler odasından çıktım. Mete yüzünden adamın yaptığı iyiliklerden bile korkar oldum. Zilin sesi kulaklarımı doldururken elimdeki kahve fincanını içmeden camın önündeki çıkıntıya bıraktım. Hangi derse gireceğime bakmak için kağıdı açtığımda ilk dersin B sınıfına olduğunu gördüm. Geometri anlatacaktim. Her ne kadar sayısal sınıfıda olsa beni fazlası ile yoruyorlardı. Korkunun ecele faydası yok diyerekten üst kata çıktım. Her ne kadar yaramaz olsalarda A sınıfı gibi gürültülü değillerdi. Sınıfa girdiğimde erkekler bir masada oturmuş kağıt oynuyorlardı. Beni görünce ağır hareketlerle dağılıp yerlerine gecmislerdi. Bakışlarim sarışın çocukla kesişince anında gerildim. Malum dün A sınıfından onları kovmustum gerçi beni pek dinlememislerdi. Can yüzünden başıma is açmıştım. Çocuk alayla bana bakarken masama oturdum. Anladığım kadarıyla bu ders baya zorlu gececekti. Yoklamayı aldıktan sonra dersi anlatmaya başladım. Bu sınıfta cidden hiç saygı ya da korku yoktu. Bilmem kaçıncı defa masaya vurarak öğrencileri susturmaya çalıştım. Neyseki ilk dersin zili çaldı da rahat bir nefes aldım. Merdivenleri inerken müdürle karşılaşınca baş selamı verdim.
"Ekim hocam bende sizi arıyordum. Bundan sonra perşembe günleri bahçede Pazartesi de en üst katta nöbetçi olacaksınız. " bu adamı her gördüğümde başıma iş çıkarıyordu.
"Tamam müdür bey. " adam arkasını dönünce gözlerimi devirdim. Tıpkı annesinin arkasından taklidini yapan çocuk oldum. Daha fazla oyalanmadan bahçeye çıktım. Öğrenciler ordan oraya koştururken Bahçenin ne kadar büyük olduğunu yeni fark ettim. O kadar gelip gitmeme rağmen yeni fark ediyordum. Ön bahçede sorun olmayınca arka bahçeye doğru adımladım. Burda da kimse yoktu. O yüzden tekrar ön bahçeye giderek banka oturdum ve öğrencileri izlemeye başladım. Çalan zille birlikte öğrenciler içeri koşmaya başladı. Bir süre sonra ikinci zilde çalinca bahçede kalan bir kaç öğrenciyi sınıflarına yolladım ve bende tekrardan B sınıfına geldim. Zorlu maraton bir ders daha sürecek gibi duruyordu. Tekrardan yoklama aldım ve konu anlatmak için tahtaya kalktım. Gürültüye açılan kapıyla birlikte bakışlarım kapıya döndü. Sarışın çocuk yani Emre ve arkasındaki iki çocuk saygısızca sınıfa girdi. Kaşlarım çatılsada sesimi çıkarmadım. Zaten sorunlu öğrencilerdi bide onlarla uğraşıp dersi zehir edemem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)
Ficción GeneralYürekleri titreten bir aşka sizde şahit olmak isterseniz doğru kitabı okuyorsunuz. Öğretmen öğrenci aşkı diyince ilk akla gelen sıradan şeylerden uzak sıradışı bir kurgu. Burda öğretmen olan bayanken öğretmenine aşık olan öğrencide erkek. Ikisinin a...