Aslında olayları başka şekilde geliştirecektim ancak Canının kız isteme olayını merakla bekleyenler olduğu için mahvetmek istemedim. Neyse umarım beğenirsiniz. Sınav haftasına girdiğim için iki hafta bölüm yayinlayamıyacam.
Kıkırdayarak Cana döndüm. Çocuğu sabahtandir kendine getiremedik. Tabi oda Baharın karısı olacağına ihtimal vermiyordu. Canın kızgın bakışları bana dönerken sende mi biritüs dermiş gibi yüzüme baktı. Ne yapayım ama bu tiple biraz daha böyle oturursan kızı da alamayız zaten.
"Hadi ama neyi bekliyoruz?" Hakkatten kahveleri getirin şu kız istensin gidelim artık. Baharın annesi odaya girerken dikkatimi çeken kan çanağına dönmüş olan gözleri oldu. Kadında haklı tek çocuğunu birazdan evlendirecekti.
"Amcam gelsin öyle baslayacaz. Babam burda değil diye ondan isteyeceksiniz. " omuz silktim. Malum benim yerim şuanda fazlasıyla rahat. Bakışlarim karşımda oturan Açelyaya döndüğünde. Kahkaha atmamak için kendimi çok zor tuttum. Ikiside birbire çaktırmadan alttan alttan bakıyordu. Bunlar bildiğin flörtlesiyorlar. Mete bu bakışlara kayıtsız kalamamış olacakki Kaanla yer değişip Açelyanın yanına oturdu. Tabi kız güzel olunca istemsiz kiskaniyordu. Metenin bakışları bana dönerken onun yaptıklarını gördüğüm için kafasını hemen başka yöne çevirdi. Bu kadar tatlı olmak zorunda mısınız? Çalan zille birlikte rahatladım. En azından artık şu kızı istiyecektik. Saniyeler sonra yaşını almış amca olduğunu tahmin ettiğim adam girdi. Hemen peşinden Çarşaflı karısı girdi. Ancak yüzü kapalı olduğu için genç mi yaşlı mı anlamadım. Onların hemen ardından da üç tane çocuk girdi. En küçükleri aşsağı yukarı beş yaşında çok tatlı bir kız çocuğuydu. Diğeri daha büyük lisede olduğunu tahmin ettiğim güzel bir kızdı. Bakışlarim en sondakine döndüğünde en büyükleriyle göz göze geldim. En fazla otuzunda olan bence yakışıklı olamayan bir tipti. Ama yürüyüşüne baksan sanki odadaki en yakışıklısı oydu. Miraçın omzumdaki eli sıklaşırken sanki mümkünmüş gibi beni dahada kendine çekti. Bakışlarim Miraça dönerken kaslarını çatmış adama baktığını gördüm. Evlilik olayını ciddiye almış olamaz değil mi? Bakışlarim Açelya ile kesişirken Imayla bana baktığını gördüm. Ne dermiş gibi kafamı sallayinca omuz silkti. Bazen bu kız dedikoducu kadınlardan bile fena oluyordu. Mete Açelyanın kulağına eğilip birseyler söyledikten sonra Açelyanın gülüşü yüzünde dondu. Bu defa Imayla ben yüzüne baktım. Kim bilir kıza ne demişti de betini benzini attırmıştı. Canın babası amca beyle çoktan konuşmaya başlarken odada sessizlik oluştu. Malum büyükler konuşuyordu dinlenmesi gerekir.
"Kusura bakmayın biraz geciktik. Buraya hayırlı bir iş için geldiginizi biliyorum ancak öncesinde bir kaç sorum var. Sonuçta kızımızı hiç tanımadığımız bilmediğimiz bir yere gelin gönderiyoruz. " Canı sanki buzluktan yeni çıkarmışlar gibi hiç hakaret etmeden Baharın amcasına bakıyordu. Kıyamam kesin heyecandan dilini yutmustu.
"Tabi buyrun. " bunu söyleyen Canın annesiydi. Oğlunun gerginliğini görünce ortaya atlamıştı kadıncağız.
"Oglunuz ne iş yapıyor?" Hıh çok güzel yerden gelmişti soru. Kesin kızı vermeyecekler.
"Bu sene lise sonda. Ama mezun olunca benim gibi mutahit olacak. " gözlerim büyürken Cana baktim. Babası mutahit olduğuna göre kesin zenginler bunlar. Ama bizim oturduğumuz mahalle çokta zenginlerin yaşadığı bir yer değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)
Narrativa generaleYürekleri titreten bir aşka sizde şahit olmak isterseniz doğru kitabı okuyorsunuz. Öğretmen öğrenci aşkı diyince ilk akla gelen sıradan şeylerden uzak sıradışı bir kurgu. Burda öğretmen olan bayanken öğretmenine aşık olan öğrencide erkek. Ikisinin a...