Nargile

14.1K 555 129
                                    

Bu bölümü Üzgün yazdım. Çünkü Ekimi biraz da duygularıma göre yönlendirdim. Bende en az Ekim kadar acı çekiyorum. Gerçi ikimiz arasında bir fark var benimki karşılıksız. 😢 keşke herkes sevdiğine kavuşsa.

Efsun kapıyı çarpıp çıkarken aynı hareketi bende yapmayı istedim. Açelya ve Mete gözlerini büyütmüş şekilde Miraça bakarken hala daha demin söylediklerini sindiremediklerini anladım. Tıpkı benimde sindiremediğim gibi. Çalan telefonla birlikte odadaki sessizlik ikiye bölünmüştü. Koltuğun üstündeki telefonu aldım ve ekranına baktım. Nadir arıyordu. Eminim dersten neden bir anda çıkıp gittiğimi soracaktı. Ne cevap verecektim. Beni sevmeyen bir öğrencim uğruna dersi bırakıp çıktığımı mı söyleyecektim.

"Niye hala cevap vermiyorsun?" Açelyanın sorusuyla ona döndüm. Telefon çoktan çalmayı kesmisti. Aklımdaki düşüncelerin yoğunluğundan ne yaptığımın farkında mıyım ki.

"Dışarda cevap versem daha iyi olur. " Koltuğun üstündeki çantamı da alarak odadan çıktım. Hiçbirinin yüzüne bakacak cesaretim yoktu. Hele ki Miraçın yüzüne. Telefonum tekrardan çalinca hiç düşünmeden reddettim. Şuanda en son istediğim sey birine hesap vermek. Hızlı adımlarla otelden çıktım. Bir an önce gitmem gerekiyordu. Peki nereye gidecektim. Dönüp dolaşıp geleceğim yer Miraçın yaniyken nasıl gidecektim. Otelden biraz uzaklastiktan sonra kendimi kaldırımın üstüne attım. Şimdi ne yapacaktım ya da nereye gidecektim. Elimle yüzümü sıvazladım. Kaç gündür Gülsüm ablanın yanında kalıyordum ve daha fazla onlara yük olmazdım. Telefonum tekrar çalinca ekrana bakmadan açtım. Nadirin aradığını zaten biliyorum.

"Alo Ekim neden cevap vermiyorsun? " gözlerimi devirdim. Hayır kimdi ki bana hesap soruyordu.

"Bir şey mi oldu?" Karşı taraftan bir süre ses gelmedi. Sorusuna cevap vermediğim için bozulmuştu büyük ihtimalle.

"Ben şey için aramıştım. Sınıftan bir anda çıkıp gidince merak ettim. " kendine gel Ekim Miraç yüzünden çevrendeki insanları kırmayı kes.

"Kusura bakma biraz gerginim. " duyduğum adım sesleriyle kafamı kaldırdım. Miraç kaldırımın üstünde tam tepemde durmuş bana bakıyordu.

"Önemli değil. Özel değilse dersten haber vermeden çıkma sebebin neydi? Hem birlikte çıktığın çocukla tanışıyor musun?" Nadirin konuşmasıyla dikkatim dağıldı. Ne cevap vereceğimi düşünürken kafamı eğdim.

"Elbetteki tanıyorum. Sonuçta oda benim öğrencim. " Neden çıkıp gittiğim hakkında hiçbirşey söylemedim. Telefonun elimden çekilmesiyle gözlerim büyüdü.

"Bi problem mi var?" Kaşları çatık karşı tarafı dinledi. Hızla oturduğum yerden kalktım ve elindeki telefona uzandım. Elini omzuma koyarak beni kendinden uzaklaştırdı. "Sana ne lan öğretmen bozuntusu. " Karşıdan gelen sesler artarken Nadirin bağırmaya başladığını anladım. Miraçın şuanda yaptığı şey Ikimizinde başını derde sokacak kadar sınırı aşmıştı. "Sanane nerde olduğundan. Kimsin ki gelip Ekimi alacaksın. " adımı ilk defa dudaklarından duyarken çırpınmalarim kesildi. Davudi sesinden o kadar güzel dökülmüştü ki adım. Hep Ekim desin istedim. "Arama lan bir daha şerefsiz. " diyip telefonu Nadirin yüzüne kapattı. Kaşlarım çatık yüzüne baktığımı görünce umursamazca telefonu bana verdi. Sanki daha demin yaptıklarını hiç yapmamış gibi davranması can sıkıcı.

"Daha demin ne yaptığının farkındasın değil mi?" Kafasını olumlu anlamda sallayinca iyice çileden çıktım. Telefon tekrardan çalinca hiç düşünmeden açtım ve Miraça sırtımı dönerek yürüme başladım. "Nadir daha demin yaşananlar için kusura bakma. "

EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin