EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)

Sedef

Multimediadaki Fatih. Bu arada diğer bölümde Miraçın ağzından da yazmayı düşünüyorum.

Her ne kadar yapacağı hareketten kaçmaya çalışsamda yaralı olduğum için pekte işe yaramamıştı. Yanaklarımı sıkarken gamzelerini gösterecek şekilde güldü. Evet arabada yanaklarım kızardığı için yanaklarımı şimdi sıkıyordu. Bileklerinden tutup gülerek kendimden uzaklastirmaya çalıştım. Eminim şuanda maymun gibi gözüküyordum. Üstelik bu hareketi Miraçın önünde yapmıştı. Bakışlarim Miraçla kesiştiğinde gözlerindeki yangın beni burdan bile kavurdu. Yaramin acımasını umursamadan zorda olsa yanaklarımı parmaklarindan kurtardım.

"Birinin hocama gereksiz yere dokunmasını sevmem. " Canın tehditkar sesine karşılık gözlerimi belertip ona döndüm. Hayır bu ne ağır abi gibi racon kesmeler felan. Fatih canı umursamak yerine hala gülümseyerek bana bakıyordu.

"Neyse hadi artık içeri girelim. Zaten hava soğuk. " ortamda oluşan gerilimi başka türlü çözümezdim. Neyseki Can Fatih'ten önce davranarak eve girmeme yardım etti.

"Fatihi hiç sevmedim. " bunları kulağıma eğilerek sessizce söyledi. Aslında tanısa sevecegi biriydi. "Tek sevmeyen de ben değilim. Grupta kızlar hariç hiçbirimiz sevmedi. " bakışlarım grubun üstünde dolaştı. Kaan ve Çağlar hariç hepsi Fatih'i dövecekmiş gibi bakıyordu. Açelya çaktırmadan Fatih'e bakıp flörtlesiyordu. Metenin zoruna gitmiş olacakki kolundan tutup bizden öne geçerek merdivenleri çıkmaya başladılar. Tamam Metenin Maço olduğunu biliyordum ama Miraçın yanında da kız kardeşine böyle davranacağını bilmiyordum. Omzumu silkip tekrardan Cana döndüm. Sonuçta benim arkadaşım. Kimse sevmek zorunda değil. Açelya kapıyı açınca ilk içeri giren benle Can olmuştuk. Can daha millet odaya dolusmadan beni zorla tekli koltuğa oturttu. Gözlerimi devirerek öne doğru hafif kayıp rahatça oturdum. Hadi ama yaralı bir bayanım ben. Miraç hemen yanımdaki ikili koltuğa otururken özellikle bana doğru egildi. Yine Fatih'e inat hareketler sergiliyordu. 

"Ekim Sedefi de davet ettim. Senin yanında olduğumu söyleyince gelecem diye tutturdu. " Sedef diye bahsettiği kişi bizden iki yaş küçük olan kardesiydi. En son onu 4 yıl önce görmüştüm o zamanda fazlasıyla çirkin kilolu birşeydi. Hiç abisine benzemiyordu tip olarak. Kafamı olumlu anlamda salladim. Bir aralar Sedefle sırf Fatih'e yakın olmak için kanka olmuştum. Şimdiki halini açıkcası bende merak ediyorum. Fatih'te hemen karşımdaki tekli koltuğa oturarak bana en yakın ikinci yere oturmuş oldu.

"Nadir nerde?" Bu soruyu Gülsüme sormuştum. Hayır çocuk ben ne yapsam burnumun dibinde bitiyor. Nasıl olduda şimdi burda değil.

"Gelmek istedi bende hastanede olduğunu söyledim. Eminim hastaneye girmiştir. " kurnazca gülümseyince bende karşılık verdim. Çalan kapıyla birlikte hepimiz sessizlestik. Sedef bu kadar erken gelmeyeceğine göre kapıyı çalan kimdi acaba? Can hızla odadan çıkarken çoktan dış kapının açılma sesi duyuldu. Bir kaç saniye sonra Bahar önde Canda arkada odaya girdiler. Gelmişti yine dedikoducu kadının dedikoducu kızı. Yinede annesinin yaptığı terbiyezligin hıncını Bahardan çıkarmayacam.

"Geçmiş olsun Ekim abla. Dün akşam Açelya vuruldugunu söyleyince çok merak ettim. " iyi olduğumu belirtmek için kafa sallamakla yetindim.

"Otursana. " Canın sabırsızca ortaya atilmasiyla hepimiz ona döndük. Hayır çocuğa yarın kız istemeye gidecez o hala başka kızların peşinde dönüyor.

"Üzgünüm çok işim var. Yarın istemeye geliyorlarda temizlik felan yapmam gerekiyor. " Bunları hepsini Cana bakarak söylemişti. Sesindeki imalı tınıyı ben mi yanlış anladım yoksa gerçektende Cana birsey mi ima etmeye çalışıyordu. Bide yarın Cana kız isteme diye Bahara geliyormuşuz ne gülerim ama.