EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)

Kırmızı güller

Yeni bölümle yine karşınızdayım. Bu bölümde Miraç ve Ekim arasındaki yakınlaşmayı biraz daha arttırdım. Bundan sonra her bölümde biraz daha aralarındaki çekime yenik düşmelerini saglayacam. Ekimin acı çekmesini seviyorum çünkü. 😂😂

"Beni evlendiriyorlar aga. " Kendini çimenlere bırakıp ağlamaklı konuştu. Tamam ilk başta Canı evlendireceklerini duyunca gülmüştüm ancak şimdi hiçte Gülesim gelmiyordu. Sonuçta daha okulu bitmeyen biriydi. Neden ailesi ayağa kalkıp Canı evlendirmenin derdindeler anlamıyorum ki.

"Yine ne suç işledin lan gavat. " Mete cimlerde uzanan Canın kafasına yapıştırdı.

"Ne suçu oğlum eve sadece kendimden büyük kadın attım. Sonrada anneme basıldım. " kendinden büyük kadın kısmına gelince Miraçla bakışlarımız kesişti. Sonuçta bende ondan yaşça büyüktüm. Hızla bakışlarımı kaçırıp kafamı kendime dogru topladığım dizlerimin üstüne indirdim.

"Daha ne suç isleyesin?" Farkında olmadan kelimeler dudaklarimdan döküldü. Canın bakışları bana dönerken sende mi biritüs dermiş gibi yüzüme baktı. Omuzlarımı silktim. Sonuçta eve kız atan oydu.

"Neyse birader siz yatın benle Çağlarda nöbet tutariz. " Metenin söylemi üzerine kendimi cimlerin üstüne bıraktım. Hava soğuk olduğu için bütün vücudumu titreme sardı. Neyseki Miraçın ceketi üstümdeydi de beni sıcak tutuyordu.

"Aslında hocam seninle sarılarak yatsak daha sıcak oluruz. " Açelyanın mantıklı fikrine karşın cevap vermek yerine yanıma gelmesi için yer açtım.

"Neden gidip otelde kalmiyoruz?" Miraçın sert bakışları bana dönerken. Bi senin aklına geldi amk dermiş gibi yüzüme baktı.

"Açelyayı o otele sokmam. " Beni çok güzel o otele götürüyorsun ama. Sırf bu cümleden bile beni sevmediğini çıkarabilirim. Açelya yanıma uzanirken üstümdeki ceketi çıkardım ve Ikimizinde üstüne gelecek şekilde serdim. Kollarımın arasına Açelyayı alarak ısınmaya çalıştım. Zaten çokta sürmeden kendimi uykunun kollarına bırakmıştım.

........
Gelen köpek sesleriyle sıçradım. Gözlerimi araladığımda hala havanın karanlık olduğunu gördüm. Gece gece bu köpeklerin derdi ne acaba. Tekrardan gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ancak gelen köpek sesleri yüzünden bu pekte mümkün olmadı. Uzandığım yerden kalkarak oturur pozisyona geldim. Duvarın üstünde oturan Miraçla göz göze gelince nöbet tutma sırasının ona geçtiğini anladım. Dudagindaki sigarayi işaret parmağı ile orta parmağı arasına alarak dudaklarından uzaklaştırdı.

"Nöbet sırası sende herhalde. " bir yandanda gözlerimi ovaladim. Gözümdeki capaklarla Miraçın karşısına oturmak istemem. Sigara dumanını soğuk havaya bırakırken duman yüzünü kapladi.

"Hayır sıra Candaydi. " bakışlarım ağzı açık yatan Cana kaydı. Nöbet sırasını ona vermek zaten büyük aptallikti. "Cana güven olmayacağından ben bekliyorum. " En azından artık sorduğum sorulara cevap veriyordu. Ayağa kalkarak oturduğu duvarın üstüne çıktım ve yanına oturdum. Bakışları ne yaptığımı izlerken sigarasindan bi fırt daha almıştı.

"Iyi misin?" Bu soruyu sorma sebebimi ikimizde çok iyi biliyoruz. Bugün Miraç ve abisinin Yüzleşme olayı ile ilgili nasıl olduğunu sordum. Kafasını sallarken biten sigarayı atıp ikincisini paketten çıkardı. Madem iyisin neden art arda sigara yakiyorsun dememek için resmen kendimle mücadeleye girdim. "Saçma bi olaydı işte. " Babasının nasıl kim tarafından öldürüldüğünü merak etsemde sormaya cesaretim yoktu. Sigara kokusu burnuma dolarken derince içime çektim. Malum bu kokuda Miraçta vardı. "Ev konusunda ciddi misin? Bize yardım etmek zorunda değilsin. " kafamı olumlu anlamda salladim. Miraçlara yardım etmek zorunda değildim sonuçta.