Umursamaz

17.4K 615 42
                                    

"Oğlum Ekim hocayı nasıl yakaladin öyle. " Canın aynı cümleyi tekrar tekrar sormasinin üstüne sıkıntı ile iç çektim. Beni tutusunu belimi kavrayışını unutmak istedikce Can inadına hatırlatıyor. Miraçta bu konuşmadan sıkılmış olacakki dönüp Canın ensesine yapıştırdı. Bakışlarim Meteye döndüğünde kafasını eğmiş hemen yanımda yürüyordu. Aklından neler geçtiğini bilmesemde canını sıkan bir durum olduğunu belli. Sormayı düşünsemde hemen bu fikri aklımdan uzaklaştırdım. Sonuçta bana derdini anlatacak kadar yakın değiliz.

"Nazan abla nereye?" Çağların sorusu ile birlikte kafamı baktığı yöne doğru  çevirdim. Çantasına sıkıca sarılmış ve hızlı adımlarla gidiyordu. Çağların sesi üzerine sanki suç üstü yakalanmış gibi korku dolu bakışları bize döndü.

"Oğlum ben şeye gidiyorum. Aman nerdeydi gideceğim yerin ismi unuttum. " Ne dedigini anlamasakta sanki nereye gidecegini söylemiş gibi yürümeye devam etti. Bu kadar telaşlı ve aceleci olmasi üstelik nereye gittiğini söylememesi baya garip gelmişti. Çocuklarda benim gibi düşünüyor olmalıki Nazan ablanın arkasından hala bakıyorlardı.

"Hadi gidelim eve gelince öğreniriz nereye gittiğini. " Açelyanın söylemi üzerine yürümeye devam ettik. Ancak çocuklar eve gitmek yerine parka gidince bende itiraz etmeden peşlerine takıldım. Sonuçta kimse bana sen eve gidebilirsin demedi bu da demek oluyor ki benide davet ettiler. Banka oturur oturmaz Can hemen yanımda kuruldu. Bu çocuğu sevmemek mümkün mü ki?

"Bence çimenlerde oturalim daha rahat ederiz. "Açelyanın önerisi üzerine çimenlere kurulduk. Can sağ tarafımda Açelya ise sol tarafımda. Açelyanın yanında Mete,Çağlar,Miraç , Kaan olmak üzere sırayla yuvarlak oluşturduk.

"Evet şimdi buraya gelme amacımızı açıklıyorum. " Canın açılış yaparmis gibi konuşması üzerine hep bir ağızdan söylendik. Bu cocuk her şeyi sakaya vurmak zorunda mı? "Tamam çocuklar sakin olun. Şaka yaptım. Neyse Ekim hocanın neden ağladığını bulmak için burda bulunmaktayiz. " gözlerim büyürken o mevzuyu unuttugumu fark ettim. Beden dersinde kendimi top oynamaya o kadar kaptırmıştım ki aklımdan uçup gitmişti. Bütün bakışlar bana dönünce rahatsızca yerimden kıpırdandım. Yalan söylemeyi düşündüm ancak sevgilim var yalanından sonra bu fikirden vazgeçtim. Zaten yalan söylemeyi seven biride değilim. Ancak gerçekleride söylemek istemiyorum. Sonuçta bir öğrencim tarafından fiziksel ve ruhsal şiddet görmüştüm. Yaşananlar aklıma gelince hemen gözlerim doldu. Kafamı önüme eğsemde gözümden damlayan yaşla kendimi ele vermiştim. Can zorla kafamı kaldırdı ve gözlerinin içine bakmaya zorladı. "Bize ne olduğunu anlatman lazım. Çünkü sende bizden birisin. En azından benim için öyle. " bu defa gözümden akan yaşlar mutluluktandi. Can farkında olmayabilir ancak söyledikleri kesinlikle beni mutlu etmişti. Yanlarında fazlalık gibi hissetmek kesinlikle çok kötü. Bakışlarim grubun üstünde dolandı ancak bir tek Miraça bakamadım. Çünkü içimden bir ses onun Canla aynı fikirde olmadığını söylüyordu. Tamam bana birçok iyiliği oldu bunlara sözüm yok ama beni Can gibi ya da Mete gibi benimsemedi. Hatta onun beni fazlalık olarak bile gördüğüne eminim. Yapacağım itiraf için kafamı önüme eğdim. Verecekleri tepkiyi görmek istemiyorum.

"Bugün bir öğrencimle pardon iki öğrencimle tartıştım. " daha lafım bitmeden Canın küfürü ile durmak zorunda kaldım.

"Vay Piç bana kim olduklarını söyle. " sadece tartıştığımi söylememe bile bu kadar kızdıysa üstüme yürüyüp bana vurduklarını söylesem acaba ne tepki verecekti. Canın söylediğini umursamadan anlatmaya devam ettim. Tabi bu arada kafamı hiç kaldırmadım.

"Ilk başta adının ne olduğunu bile bilmediğim çocuk omzuma vurdu. Sonrada Emre üstüme yürüyüp bağırıp çağırıp tekrardan omzuma vurdu. " sesim cümlenin sonuna doğru duyulamaz olmuştu. Hala bir tepki gelmeyince korkak bakışlarımı Cana çevirdim. Ancak o bana bakmak yerine Miraça bakıyordu. Tıpkı grubun diğer üyelerininde Miraça baktığı gibi. Bakışlarim Miraçın mavileri ile kesişince olduğum yerde küçüldüm. O kadar sert bakıyordu ki her an kalkıp beni vuracakmış gibi. Miraç ürkek bakışlarımı görmüş olmalıki kafasını eğerek yüzünü görmemi engelledi. Geçen uzun bir aranın ardından eğdiği kafasını kaldırdı ve direk gözlerimin içine baktı. Gözlerinde gördüğüm umursamazlik canımı yakmıştı.

EKİM (Öğretmen)(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin