Ölüler ordusu mu?Birkaç dakikalık sessizliği bir okun tiz sesi bozmuştu. Normal şartlarda elbette bu sesi duyamazdınız ama birkaç dakika önce, tek bir yaprak dahi oynamadığına dair hayatım üzerine yemin edebilirdim.
Siyah uçlu ok Jungkook'un ayağının önüne saplandığında etraftaki savaşçıların elleri kılıçlarına gitmişti. Jung klanının savaşçılarının da oklarına sarıldıklarına emindim. Herkes başını tek bir yöne çevirdiğinde ben de okun sahibini görmek için başımı kaldırmıştım. Bay Lee yüzünde her zamanki sinir bozucu gülümsemesi ile bize bakıyordu.
''Silahlarını test etmek istemiştim.'' demişti omuz silkerek.
Topraklarında bulunduğu klanın liderinin kardeşine ok atmıştı. Ne yaptığının farkında mıydı bu adam?
Jungkook'un şaşkınlıktan büyüyen gözlerinden artık arkamızdaki Ölüler Ordusu diye bahsettiği toplulukla ilgilenmediğini anlamıştım. Hiçkimse onlarla ilgilenmiyordu artık.
''Bu ne cüret?'' diye mırıldandı Yoongi eğilip oku topraktan çıkartırken.
''Oh, sakinleş.'' diye kıkırdadı Bay Lee.
''Sadece deneme yapıyordum.''
Buna kimsenin inanmayacağını farkındaydı sanırım. Çünkü yüzündeki pişkin gülümseme henüz kaybolmamıştı.
Yoongi ağır adımlarla, attığı her adımda yerin sallandığını hisseder gibiydim, Bay Lee'ye doğru yürürken onun etrafı çoktan kendi savaşçılarıyla çevrilmişti. Demek ki Bay Lee'nin Jungkook'a ok atması planlı bir şeydi. Yoksa o savaşçıların bu kadar çabuk buraya gelebilmesi imkansızdı. Hele de silahlanmış bir şekilde.
''Bay Min!''
Taehyung araya girmek için atıldığında Hoseok kolundan sıkıca tutarak onu durdurdu.
''Bırak gitsin.''
''Delirdin mi sen? Bir savaş daha mı çıkarmak istiyorsun?'' diye bağırdı Taehyung.
Taehyung'un tek bir hareketinden incinen Hoseok bu ses tonundan incinmişe benzemiyordu. Ters giden bir şeyler vardı ama ne olduğunu henüz anlamamıştım.
Hoseok'un bir anda ortaya çıkan klanındaki savaşlar, Jungkook'un bir anda ayağa kalkması ve Bay Lee'nin fevri hareketi. Bunların hiçbiri beklenilebilecek şeyler değildi. Hoseok'un klanı yok edilmişti. O topraklarda hayatın olmadığına dair bile söylentiler varken nasıl olur da böyle bir ordu var olabilirdi? Jungkook zar zor nefes alırken nasıl olur da bir anda ayağa kalkabilirdi? Ve Bay Lee nasıl olur da böyle bir şeyi yapabilirdi? Sonuçta o Yoongi kadar olmasa da, olgun bir liderdi. Bu hareketinin ne anlama geldiğini biliyor olmalıydı ve kimse zevk için savaş çıkarmak istemezdi ki Jungkook'un öldürmek isteseydi bunu çoktan yapmış olurdu. Buraya ulaşana kadar birçok fırsat geçmişti eminim ki eline.
Yoongi, Bay Lee'yle arasında birkaç adım kala durduğunda oku tutan elinin oku sıkmaktan morarmaya başladığını fark etmiştim. O sinirli biriydi ama her zaman sakin kalmaya çalışmış ve başarırdı da bunu. Şimdi bu kadar sinirli olması garipsenecek bir şeydi.
''Bu ne demek?''
''Bir kez söyledim ve anlama gücünü küçümsemiyorum.''