Yoongi gülerek kılıcını döndürürken bir anlık dalgınlığımla sendeleyip sırt üstü yere düşmüştüm. Taehyung'un bizi gülerek izlediğini biliyordum. Çünkü hep öyle izlerdi.''Bu kadar çabuk pes edeceğini beklemiyordum.'' dedi Yoongi yanıma geldiğinde, kılıcını bana doğrultmuştu.
Onunla yaptığım antremanlarda yenen hep ben olurdum. Çünkü Yoongi buna izin verirdi. Onu yendiğimde mutlu olduğumu ve bunun da kendisini mutlu ettiğini söylemişti. Yoongi'nin bana yenilmesi sevgi dolu, benim gibi birine yenilmesi de komik bir şeydi.
''Pes etmek mi? Kim demiş!''
Kılıcımı bacak arasına doğrulttuğumu fark ettiğinde kafasını arkaya atarak büyük bir kahkaha atmıştı.
''Bunu yapamazsın.''
''Yapıp yapamayacağımı görelim mi?''
''Pes et, patron!'' diye bağırdı Jihwan.
''Benim tarafımda olmanız gerekiyordu!''
Yoongi'nin fark etmemesi için yavaş hareketlerle sürünerek ayağa kalmaya çalışıyordum.
''Kimi tercih edeceklerini iyi biliyorlar.'' dedim ayağa kalktığımda da.
Yoongi bir kez daha güldü. Bugün keyfi yerindeydi sanırım. Çünkü son zamanlarda bu kadar sık güldüğünü hatırlamıyordum.
Jungkook'un klan liderlerinden biri olan Minhyuk'u, Yoongi'nin de amcası Kihyun'u, Jin'in de Yoongi adına Sowon'u öldürmesi gerçekten iyi olmamıştı. Hep de hiç iyi olmamıştı. Çünkü üç taraftan da düşman edinmiştik. Üstelik Yoongi'nin kendi klanındaki itibarı da sarsılmıştı. Her ne kadar Kihyun pek sevilmeyen biri olmuş olsa da Yoongi'nin öz amcasını öldürmesi büyük tepki almıştı. Kimse bunun hakkında konuşmamıştı ama arkamızdan yapılan konuşmaları duyuyordum. Yoongi de öyle.
''Bu konuda liderlerini örnek almış olmalılar.''
Ah, gerçekten...
''Her şeyden kendine pay çıkarmazsan olmaz mı?'' dedim kılıç tutan elini tutarken.
Birkaç adım attıktan sonra tüm dikkatini yüzüme vermişti. Her seferinde nasıl buna kanabilirdi? Bilerek mi yapıyordu?
''S-Sıçayım!''
Dirseğimi dizine geçirip bileğini sıktığımda kılıcı yere düşmüş, o da yere çömelmişti.
''Fazla kısa sürdü.''
Kılıcımı toprağa saplayıp kollarını karnına dolamış bir şekilde gülen Taehyung ve Jihwan'a doğru yürümeye başladım. Bu kadar mı komik gözüküyorduk?
''Liderimizin karşında aciz olması çok komik. Onu hiçbir zaman yenemedik. Ve sen her antrenmanda onu alt ediyorsun.''
''İntikamınız alındıysa, toz olun şimdi.''
Yoongi yanımıza gelip arkadan kollarını belime dolamıştı. Onu özlemiştim. Klanının yeniden inşasıyla ve güçlü bir ordunun kurulmasıyla uğraşıyordu. Evlendiğinizden beri, yani bir yıldır onunla doğru dürüst vakit geçirememiştim.
''Seninle ne yapmalıyım ben?'' dedi burnunu boynuma sürterken. Huylansam da bir tepki vermemiştim. Bana daha çok dokunmasını istiyordum. Tabi burada değil.