Yaşadığım her hüsranın ardından yüzüme bir çizik atsaydım eğer, bana bakmaya korkardınız. Mutlu olmam için bir yolun kaldığına inanmıyorum artık. Ben ciddi bir adam değilim , ben ciddiye alınacak bir adam da değilim. Tüm kuralları reddediyorum çünkü. Bütün hayatım boyunca hep tetristeki o uzun çubuğun gelip tüm sorunlarımı ortadan kaldırmasını bekledim. Geldi de. Fakat telaşa kapılıp yine içine ettim herşeyin. Belki de en büyük sorunum kendimle alıp veremediğim şeylerin olmasıydı. İnsan kendine küsünce dudakları değil, kalbi büzülür. Kaç yıl daha yaşarım bilmiyorum. Bildiğim tek şey ise umut veren salak bardağın salak dolu tarafını da elimin tersiyle ittiğimdir. Yalnız başıma mı kaldım göt gibi mi, hala kafamda bunu tartışıyorum. Uyurken üstümü de örtmüyorum artık anne, ışıklarıda kapatmıyorum korkudan. Babama de ki; eve gelirken getirdiği cinnetler bayat çıktı... Beni merak etmeyin, pili bitmiş kumanda gibi koltuğun arasında sıkışmış can çekişiyorum hepsi bu..."