Yaşadığım süre zarfında çığlıklar eşliğinde arzuladığım tek şey, biraz olsun sessizlikti. Mevzu dünya üzerinde çıkan sesleri susturmak değildi. Veya yüz yıllardır çıkarları uğruna yaşayan insanların ses tellerini kesmek de değildi amacım. Çünkü şu bir gerçek ki; kafanın içinde başka insanların yaşadığını ve o insanların sürekli rahatsız olup çığlıklar attığını düşünüyorsan, gök gürültüsü ninni gibi gelir insana. Karanlıklar, içinde siyah hüzünler barındıran bir insana korku vermez. Karanlıklar, hayatın pisliğine ve piçliğine rağmen hala beyaz hayaller kuran insanlara zarar verir sadece. Ben... Ben susturamıyordum. İçimi kemiren, gözlerimi kan çanağına çeviren, bileklerimi perişan eden sesleri susturamıyordum. İçilen onca alkol onca sigara sesleri kısmıyordu bile. Ben eskiden iyi bir adamdım, şimdi toparlanamıyorum... Biraz daha konuşmak isterdim ama susmuyorlar... Susmuyorlar... Lütfen...