Kırılmış bir sigaraya mektup yazdım diye deli dediler bana. Bilmiyorum haklılardı belki de. Hiç akıllanmadım. Hiç pişman olmadım. Dünyaya ayak uyduramadım çünkü. Gözümü bir açtım, dünyanın göbeğinde buldum kendimi. Yol bilmem, adres bilmem. Gerçi kurşun adres sormaz diyorlar, kime soracağım ben şimdi ölümün tarifini? Kazık kadar adam oldum hala hoyrat yaşıyorum. Yaşamaya çalışıyorum demek daha uygun sanki. Altı çift çorabım, bir de tişörtüm var. Aynı şeyleri giyip duruyorum. Çürük et gibi kokmaya başladı parmaklarım. Umrumda değil. Benim kıyafetim derimdir. Yakışıklı bir derim var. Kesince daha da mutlulaşan bir derim var. Bunun bilincinde olmak bazen gülümsetiyor beni. Birkaç metrekareye sığdırdım en sonunda kendimi. Ufak bir odam var. Geçen hafta duvarlarını mora boyadım. Artık göz altlarımla ortak yönleri var. Işığı sevmiyorum, güneşi sevmiyorum.
Karanlık; benim işime gelendir...
Aynalar; benim büyük kavgamdır...
Bazen aşık olmaktan midem bulanıyor. Kendimi birini severken düşünemiyorum bile. Mutsuzluğumu tarif ederken "dünyada oksijen kalmamış" dediğimde bana inanan bir sevgilim olmuştu. Hemen oracıkta terk etmiştim onu. Çünkü babama göre bir kadını yüz üstü bırakmak racondu. İşte vasiyetim; organlarımı bağışlayın ve yalvarırım babanıza inanmayın artık! Annem okuma yazma bilmezdi benim. Çiçek isimlerini kendisine ezberleteyim diye beni doğurdu. Sardunyaya geldiğimizde annem solmuştu. Annem deyince gözlerim doluyor ve aklıma bir ayet gelmediği için kızıyorum kendime... Şimdilerde insanlığa kusuyorum kendimi, içimi görsünler diye. Bir kadın yanıma yaklaşsın ve öpmeye kalkışsın mesela. Ben de ona "dudaklarım kanlı ne olur öpme" diyeyim. Keşke dünyaya kocaman bir kedi doğursaydım ve tırmalasaydı tüm yalan söyleyen babaları. Annem hayatta olsaydı ona şunu derdim; çıplak ayaklarınla üzerimden geç anne, göreyim artık şu cenneti. Sardunyadan sonra kalkamadı annem. Doğrulamadı bile. Daha bir sürü çiçek adı ezberlemiştim oysa. Gösterecektim hepsini... Neyseki harflerden belli olmuyor gözyaşları, ya mektup yazsaydım? Neyse. Tanrım! Boğ beni!