Bölüm şarkısı; David Guetta feat. Usher- Without you.
Sessiz bir odaya geçin ve yukarıdaki şarkıyı açıp okumaya başlayın.
Keyifli okumalar 😊🌺🌺🌺
~ 3 Ay Sonra ~
Tam bir aydır evime hiç gitmemiş, Burkay'ın evinde kalmıştım. Burkay'a ne kadar başka bir evde kalmak istediğimi ve rahatsızlık vermek istemediğimi söylesem de kabul ettirememişti. İnatçı keçi işte.
Halüsinasyon görmeyi ise doktor ve aldığım ilaçlar sayesinde neyseki atlatmıştım. Artık toplum içine girebiliyor, herkesle konuşabiliyor ve hatta bir iş sahibi bile olmuştum.
Burkay, Akın amcadan da onay alıp küçük bir çiçekçi dükkanı açmıştı.Ara sıra dükkana uğruyor işleri kontrol ediyordu. Benim de yanında çalışmamı istemişti Burkay. Her şey çok güzeldi ama yine de artık her şey geride kaldı demeyi korkuyordum. Sanki babam olacak o pislik çıkıp gelecek ve yine her şeyi mahvedecekmiş gibi geliyordu. Hapse girdiği ilk zamanlarda iki gün boyunca beni tehdit ederek daha da çok delirmeme neden olmuştu. Burkay, en sonunda jandarmaya, polise arayıp durumu anlattı. O gün bu gündür hiç aramamıştı. Bu beni ne kadar sevindirse de korkutuyordu. O pisliğin sağı solu belli değildi çünkü.
"Dünya'dan Nergis'e beni duyuyor musun?" dedi Arzu elini gözümün hizasında sağa sola sallayarak. Arzu'yla hastanede karşılaşmıştık. O zamanlar delirme aşamasını daha tam olarak atlatamamıştım. O da böyle bir şeyin daha önce yakının başına geldiğini, bunun ne kadar zor olduğunu anladığı ve yanımda olmak istediğini söylemişti. İlk başta Burkay'dan başkasını istememiştim yanımda ama bir müddet sonra yanımda olmasına izin verdim. Daha doğrusu zorunda kaldım. Burkay'ın çalıştığı bir iş vardı ve benim yüzümden kaçhaftadır gitmiyordu. Durum böyle olunca da Arzu'yla arkadaş olmaya, yanımda olmasına kabul ettim.
Arzu tam ikinci kez bana seslenecekken araya girdim. "Özür dilerim, ben dalmışım da."
"Belli. Burkay'ı mı düşünüyorsun diyeceğim ama o gereksiz tam da karşımızda. Nelereler daldın böyle?" dedi Arzu meraklı meraklı.
"Arzu, Melek'e Nergis diye seslenme. Kaç defa söyleyeceğim bunu sana Melek'e benden başka kimse Nergis seslenemez diye ve asıl gereksiz kimmiş bir daha düşün bence."
İşte yine başlamıştık. İkiside ufak çocuk gibi kavga ederler ve bir türlü anlaşamazlardı.
"Benimle tartışacağına sevgilinle ilgilen." sonra da elimi tutup bana baktı. "Melek iyi misin? Solgun görünüyorsun bu gün?"
Cevap vereceğim sırada dışarıdan bir müşteri seslendi. Uzun boylu, iri yapılı ve takım elbiseli bir adamdı. Siyah bir gözlük takmıştı. Arzu ben bakarım deyip yanımızdan ayrıldı. Burkay da bu sırada yanıma oturup ellerimi tuttu.
"Nergis'im. Benim çiçeklerin prensesim. Neden durgunsun? Yoksa yine gece kabus mu gördün?"
"Hayır, Burkay içimdeki sıkıntıyı sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum." dedim üzüntüyle.
"Anlat bana Nergis'im."
"Bu yaşadığımız hayat... Bilmiyorum sanki bab... O pislik her an gelecek ve eski günlere geri dönecekmişim gibi geliyor."
Burkay elimi bırakıp bana sarıldı. "Anlıyorum seni. Buna alışmak çok zor ama inan bana bitti her şey. Kötü günler geride kaldı."
"O pislik hâlâ hayattayken kötü günler geride kalmaz Burkay. O ne yapar eder hapisten çıkar hayatımızı alt üst eder yine."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NERGİS (TAMAMLANDI)
حركة (أكشن)O gece çığlık çığlığa bağırmıştı kız. Delicesine kurtarılmaya beklemişti. Fakat kimselere duyuramamıştı sesini. Sevdiği adam bile bu çığlığı, yalvarışı duymamıştı. Çaresizlikle teslim oldu. Artık onu kimse kurtaramazdı bu bataklıktan. Adam ona zorla...