⚡SANA İHTİYACIM VAR⚡

188 13 8
                                    



Bölüm şarkısı; James Blunt - Goodbye My Lover.
Keyifli Okumalar Dilerim...



Arzu'dan;

İçinde büyük bir heyecan ve korku vardı. Melek onu affeder miydi ki? Hem de cenaze söylediği tüm sözlere rağmen. Neyse bunu Melek'le konuşunca anlayacaktı artık. Burkay'ların kapısının önüne geldiğinde derin bir nefes aldı. Kalbi yine hızlı hızlı atmaya başladı. Keşke yanında Adile anne de olsaydı ama hayır bunu kendi yapmalıydı. Bu kendi hatasıydı ve tek başına düzeltecekti. Gerekirse Melek'in ayaklarına kapanacak ama yine de aralarındaki bu gerginliği düzeltecekti. Adile anneye de böyle söylemiş ve onu buralara kadar yormak istememişti. Zaten Deniz'in ölümüyle kendi yaptıkları yüzünden epeyce yorulmuştu kadıncağız. Tam cesaretini toplamış kapıyı çalacakken kapı aniden açıldı. Kapıyı açan Akın amcaydı. Burkay'ın ölümünden sonra o her zaman enerjili dinç yüzü çökmüş ve çok zayıflamıştı. Kendine öfkelendi ve pişmanlık duydu tekrar. Bir tek onun Deniz'i ölmemişti ki. En yakın arkadaşının sevgilisi, Akın amcalarsa  evlatlarını kaybetmişlerdi. Onların yanında olup destek olmak varken nasıl böyle bencil ve cahilce davrandığına aklı ermiyordu. Onu bu düşüncelerinden sıyıran şey ise Akın amcanım telaşlı ve korkulu yüzü oldu.

"Ah, seni görmem çok iyi oldu kızım. Melek sizin eve geldi mi hiç?"  dedi umutla yaşlı adam.

Anlamayarak söze başladı Arzu. "Hayır, neden? Ne oldu Akın amca? Nedir bu telaşın?"

"Sorma sorma kızım." Ayakkabılarını giydikten sonra devam etti. "Geçen gün sabah kahvaltı hazır diye hanım odasına girmiş. Bir bakmış Melek yok. Gitmiş. Telefonlarına da ulaşamıyoruz."

Duyduklarını algılamakta zorluk çekiyordu. Melek, can dostu, kardeşi gitmiş miydi? Tamam, Melek'le kısa zamanda tanışmış olabilirlerdi ama ne olursa olsun, ne yaşarsa yaşasın giymezdi o. Hele Burkay'ın ailesini asla terk etmezdi. "Hepsi benim yüzümden." Dedim. diyecek başka bir şey bulamamıştım.

Tam Akın amca konuşacakken içerden Berrin teyze çıktı. Yaşlı gözlerle Arzu'ya baktı. O da Akın amca gibi çökmüş ve zayıflamıştı. "Melek hiç yanına geldi mi kızım? Nolur geldi de. Nolur bizde de yavrum." dedi bir umutla. Sesi acıyla kesik kesik çıkmıştı.

Arzu, yaşlı kadına evet geldi demeyi çok isterdi şuan ama gerçek ortadaydı. Melek gitmişti. "Ben... Ben, çok üzgünüm." Gözünden yaş akmasına engel olamadı.

Berrin Teyze üzüntüyle bakışlarını kocasına çevirdi. "Kimi kimsesi yok nereye gider bu kız Akın?"

"Bilmiyorum hanım." Bakışlarını başka bir yöne çevirdi. "Ah, geldin mi oğlum? Var mı bir haber?"

O yöne baktığımda gelen kişinin Serkan olduğunu gördüm. Bana sadece başıyla selam verdi. Yüzü çökmüş, gözlerinin alındaki morluklar kaç gündür uyumadığını belli ediyordu. Her zaman kısa olan sarı saçlarıysa uzamış ve dağınıktı. Uzamaya başlamış sakalları onu iyice tanınmaz hale getiriyordu. Daha önce Serkan'ı hiç böyle görmemişti Arzu. O hep bakımını yapardı şimdiyse sanki karşısındaki Serkan değil bambaşka biri vardı. Bu yüzden şaşkınlığını bir müddet üzerinden atamadı. Demek Serkan gerçekten de seviyordu Melek'i. Sevgisi sahte değildi. Deniz'le Burkay'ın ölümünde bile üzülmüştü ama böylesine çok çökmemişti. Dimdik ayakta durmuş, o acılı günlerinde Melek'le ve kendisine destek olmuştu. O güne kadar Serkan'a pek güvenmezdi ama o günden sonra güvenmiş, arkadaşı dost olarak görmeye başlamıştı.

NERGİS (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin