Bölümü bu kadar geç yazdığım için hepinizden özür dilerim. Sınava çalışıyorum bu yüzden yazma fırsatı bulamıyorum. Neyse keyifli okumalar dilerim canlarım...
Arzu'dan;
Deniz, bana bunu nasıl yapardı? Beni nasıl aldata bilirdi? Anlamıyorum ya. Neden ben? Neden? Benim de mutlu olmaya, sevmeye, aşık olmaya hakkım yok muydu? Madem başkasını seviyordu, madem başkasıyla birlikte olmak istiyordu neden bana umut verdi? Neden bana sevdiğini söyledi? Aslında bu sorunun cevabını biliyorum. Benim gibi bir kıza kandırmak işine geldi. Saftım çünkü elmaya armut dese bile inanırdım.
Telefonum bu gün belki de ellinci kez çaldı. Hiçbirine cevap vermedim. Altı kez Melek aramış diğerlerinin hepsinde Deniz'in aramaları ve mesajları vardı. Mesajları okumadan sildim. Bu saatten sonra ne dese umrumda bile değildi artık.
Dükkandan çıkar çıkmaz arabaya binip kimselerin olmadığını sahil kenarına gelmiştim. Sakinleşmeye ve tüm bu olanları bir köşeye atmaya ihtiyacım vardı. Fakat gelin görün ki başarılı olamıyordum. İçimde fırtınalar kopuyor, göz yaşlarım bir sel gibi akmaya devam ediyordu.
"Neden? Neden ben? Tek istediğim aşık olmak ve mutlu olmaktı. Kötü bir düşüncem yoktu, kötü bir isteklerim yoktu. Sa... Sadece hayatımda ilk defa çok sevmiştim, ilk defa mutlu olmak istemiştim. Bunlar çok şeyler mi?" dedim bağırarak. Sanki bağırmak bu içimdeki fırtınayı dindirecekmiş gibi. Çaresizce yumuşak kumların üzerine oturdum. Deniz dalgalanmaya başlamıştı o bile benim gibi sakinliğini kaybetmişti artık. Sanki ağlamalarım şiddetlendikçe dalgalarda artıyor gibiydi.
Arkamdan birinin sarılmasıyla irkildim. Tam beni sarılan kişiden ayrılacakken kukulağıma fısıldadı. "Neden böyle davranıyorsun bilmiyorum ama inanki seni çok seviyorum."
Deniz'di. Bir de yalan söylüyordu seviyorum diye. Var olan öfkem daha da arttı. Hızla onu geri itip ayağa kalktım. Benden böyle hareket beklemediği için kollarını benden çekip dengesini sağlamaya çalıştı.
"Senden nefret ediyorum. Nasıl yapabildin bunu bana ya?" dedim ona bakarak. Bu sorum üzerine şaşkınlıkla bana bakmıştı.
"Ne yapmışım ben Arzu?" derken ayağa kalkmış ve bana yaklaşmıştı. Bir de bu bilmezden gelme halleri yok muydu beni delirtiyordu.
"Sen daha iyi biliyorsun ne yaptığını." dedim ve cevap vermesine bile izin vermeden arkama döndüm. Tam gidecekken kolumu tutup engel oldu. Çekiştirmeye çalıştığımdaysa daha sert tuttu. "Bırak beni Allah'ın cezası." Sesim bu sefer yüksek çıkmıştı.
"Hayır bırakmıyorum. Bana neler olduğunu, ne yaptım da seni bu hale getirdiğimi anlatmadan bırakmayacağım." O da sesini yükseltmişti. Derin bir nefes aldı. Sanırım sakinleşmeye çalışıyordu. Yüzünü yüzüme yaklaştırıp gözlerimin içine baktı. "Bak ben ilk defa bir kızı bu kadar çok sevdim ve senin saçının teline zarar gelse benim canım yanar, mahvolurum. Fakat şuan sana asıl zarar veren kişi benim." Diğer boşta kalan elimi alıp kalbine koydu. "Ve seni her kırgın olduğunu gördüğümde, burası acıyor, yanıyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NERGİS (TAMAMLANDI)
AksiO gece çığlık çığlığa bağırmıştı kız. Delicesine kurtarılmaya beklemişti. Fakat kimselere duyuramamıştı sesini. Sevdiği adam bile bu çığlığı, yalvarışı duymamıştı. Çaresizlikle teslim oldu. Artık onu kimse kurtaramazdı bu bataklıktan. Adam ona zorla...