prologue

35.6K 1.5K 797
                                    

Dünya üzerinde yaşayan insan varlığının büyük çoğunluğu, aşk denen o aptal duyguda kendini ve insanları kandırmayı tercih ederdi. İnsanlar hep dış görünüşe değil de, kalbe dikkat ettiğini söylerdi.

Fakat siz hiç manken gibi bir çocuğun yanında kısa, koca gözlüklü, diş telli ve ona göre hiç te güzel olmayan bir kız hayal etmek istediğini düşünür müsünüz? Bence hayır.

Yaptıkları şey belliydi. Kendilerini ve dış dünyadaki diğer insanları kandırmak. Benim hayatımın merkezine oturan o çocuğun da aynı kafada olduğunu çok iyi biliyordum.

Dünya üzerindeki bütün o güzellik kurallarına karşı çıkılacak şeyi yaptığımı düşünerek, ona ulaşma yolundaki en aptalca hareketi gerçekleştirdim.

Jeon Jungkook.

Her insan hoşlandığı çocuğun yanında kendini çirkin hissedip, ona yakışmadığını düşünür, değil mi?

Ama ben bunu düşünmekte haklıydım. Ben, çirkin ördek yavrusuydum.

Ben gerçekten o masaldaki çirkin ördek yavrusuydum. Bazı insanlar güzel olmasına rağmen ' ben güzel değilim ' moduna bürünürdü ama ben gerçekten öyleydim.

Kimse benden hoşlanmazdı, aksine okulda dış görünüşüm hakkında aptalca alaylar dönüyordu. Size söylemiştim, değil mi?

Jeon Jungkook ortalarda manken edasıyla, ona yakışan o sert bakışlarıyla dolaşırken, benim onun için en ufak bir şansım dahi yoktu, hatta olamazdı.

O yakışıklıydı, ben ise bilirsiniz; çirkin olan kız modundaydım.

Gözlerime büyük gelecek boyutta gözlüklerim vardı. Saçlarım uzun olmasına rağmen fazlasıyla kabarıktı ve bu elektrik vermişsiniz hissine kapılmanıza sebep oluyordu.

Dişlerim de düzgün olmadığı için tel takılmıştı. Uzun ve zayıf biri de değildim.

Size söylemiştim, değil mi?

Ona yakışmıyordum ve bu tür durumlarda kişiliğin önemi olmadığının da farkındaydım. Ve yapabileceğim en aptalca şeyi yaptım.

Okulun öğrencileri arasında o çok popüler olan sosyal sitede onun profiline tıkladım, ve anında, hiç düşünmeden, ekle düğmesine tıkladım.

Sosyal sitede kendi kimliğimle sayfa açmadığım için beni tanıması imkansızdı. Yani muhtemelen kimliğimi açık ettiğimde '' sen kendini ne zannediyorsun da, bu siteye giriyorsun? güzel bile değilsin '' cevapları alacaktım.

Alışıktım.

Ve beni şaşırtan şey, jungkook un isteğimi anında kabul edip bana mesaj atmasıydı.

jungkook: seni tanıyor muyum?

carpediem: belki evet, belki hayır

jungkook: ha anladım, okulda hep o gördüğüm aptal kız sürüsünden birisin

jungkook: merak ediyorum, benden hoşlandığını sırama bırakılan bir mektupla da söyleyebilirdin. bu biraz, uğraştırıcı bir yöntem olmuyor mu?

carpediem: senden hoşlandığımı nereden çıkartıyorsun?

jungkook: hadi ama, niyetinin bu olduğunu ikimiz de biliyoruz. kim olduğunu bilmiyor olmam neyi değiştirir?

carpediem: peki neden kabul ettin isteğimi?

carpediem: reddetseydin o halde? niyetimi anladığını söylüyorsun ve cevabın madem hayır, reddet butonuna bassaydın?

Vereceği cevabı merak etmeme rağmen, bu yönde karamsarlığa bürünmeyi hedef edinen tarafım zaten alacağım yanıtı tahmin edebiliyordu.

jungkook: bilirsin, eğlenmeyi severim.

lover gibi başlarda kısa kısa bölümler yazacağım, onun gibi uzatmaya çalışacağım yani siz sadece kurgunun birazcık farklılaştığını düşünün. yoksa aynı mantık.

kız değişti, kurgu değişti ama hikaye mantığı aynı ve baş karakterimiz de aynı.

hikaye @siyedo ve @themrsjk a ithaf edilmiştir.

HEPİNİZİ BEKLİYORUM BEBEKLER :')

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin