thirty eight

13.1K 1.4K 437
                                    

oy ve yorumları bekliyorum

yeni bölüm yeterli oy geldiğinde gelecek :)

Bilincim yerine gelmeye başladığında başımın bir omuza yaslandığını fark etmiştim. Yavaştan üşüyordum, biraz bile olsa ısıtan tek şey üzerime örtülen örtüydü. Gözlerimi yavaşça açıp nerede olduğuma bakmak için kafamı kaldırdığımda, bahçede olduğumu fark ettim.

Uyuyakalmıştım.

Yanımda duran beden hala uyuyordu. Onu uyandırmak yerine yerimde doğrulup öylece onu izlediğimde fark ettim ki, uyurken de çok güzeldi. Hayatımda tanık olduğum en güzel şey o olmalıydı.

Dudaklarıma istemsizce bir gülümseme yerleştiğinde, o da yavaşça yerinde kıpırdandı ve gözlerini açtı. Uykulu bakışları bana döndüğünde sorgularcasına gözlerini gözlerime dikti.

'' Ah, burada mı uyuyakalmışız? '' diye sorduğunda '' evet '' diye cevapladım.

'' Hasta olmasak bari. ''

Söylediğine gülerek tepki verdim, çünkü benim bünyem fazla zayıftı. Hasta olacağıma adım kadar emindim, diyebilirim.

'' Seni bilmem de, benim bünyem biraz zayıf. Çok çabuk hasta oluyorum. ''

Saçlarını karıştırırken konuşmaya başladığında ben söylediklerine dikkat kesilmekte zorluk çekiyordum. '' Bunu şimdi mi söylüyorsun, Haneul? ''

'' Ne ara uyuduğumu bile hatırlamıyorum, Jungkook. ''

En son hatırladığım bana sarılıp, elimi tuttuğuydu.

Sahi ya, elimi neden tutmuştu?

Bir tarafım belki dalgınlıktan yapıldığını söylüyordu fakat diğer tarafım ısrarla kalbimden geçmesini istediğim şeyleri sayıklıyordu. Her hücrem onun yanında olmak istiyordu artık.

'' Bari kimse görmeden odaya gitseydik. '' diye konuşup üzerimizdeki battaniyeyi düzeltmeye çalıştığımda jungkook' un gözleri farklı bir noktaya yöneldi, ardından kendi kendine öylece fısıldadı.

'' Sanırım bunun için çok geç. '' diye konuştuğunda bir süre yerimde duraksadım, ardından gözlerimi onun odaklandığı noktaya çevirdim. Yani, tam arkamıza.

Tahmin edildiği gibi bölümün tüm öğrencileri sırayla dizilmiş, öylece bizi izliyordu ve çoğunun yüzü şaşkınlık içerisindeydi. Tabii ki, beni jungkook ile yan yana görmek bile onları fazlasıyla şaşırtıyor olmalıydı.

Ona layık bile görülmeyen bir tiptim.

Yavaşça yerimde doğrulup ayağa kalktım.

" Şimdi ikiniz burada birlikte mi uyudunuz? " diye konuştu, kalabalığın içerisindeki yonhhwa. " Bravo haneul. Senden beklenmeyen bir performans. " Lafının üzerine kalabalığın bir kısmı alayla güldü fakat, geriye kalan kısım sinirle bana bakmakla meşguldü.

" Yani kaç ucube aptal gibi aşık olduğu adamın yanında uyuma şansına erişir ki? "

" O sesini kesmezsen biraz sonra güzel yüzünü dağıtmak zorunda kalacağım. " diye sinirle konuşan Jungkook şaşırmama sebep olmuştu.

'' Ben odaya gideyim. '' diye konuştum, rahatsızca. '' Boşver sen de , uzamasın. Seni de rahatsız ettim. '' Konuştuktan sonra gözlüklerimi taktım tekrardan.

'' Tabii ki rahatsız etmedin, Haneul. '' diye konuşurken aksiymiş gibi gülümsemeye devam ediyordu. '' Bünyem zayıf değil benim, endişelendiğim tek şey sensin. ''

the ugly duckling | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin